Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Önemli isimlerin hayata göz yumduğu bir ay olması bakımından Şubat ayının ilk günlerinin pek de güzel olduğu söylenemez. Geçtiğimiz hafta Barış Manço’yla ilgili yazdıktan sonra Cem Karaca içinde yazmamak olmazdı. İkisinin de bendeki yeri çok başka. Şimdilerde sohbet arasında gülerek anlattığım Cem Karaca’yla ilgili bir anımı sizlerle de paylaşmak isterim.

        Doğma büyüme Bakırköylü olduğumdan Cem Karaca’yı çok sık görürdüm. Onunla altı bilemedin yedi yaşımdayken tanıştım. Cem Karaca’nın yakın bir arkadaşı bizim mahallede otururdu. Onu arkadaşıyla beraber sürekli–Belediye’nin önünden geçen otobüs yolu—eski Yaşar Hastanesinin olduğu yerde görürdüm. Hastane olmadan önce orası otopark olarak işletilirdi. O ve arkadaşı sürekli olarak otoparkın önünde ya da hemen içerisinde sandalye tepesinde otururlardı. Çarşıya giderken biz de çok sık o yolu kullanırdık. Otoparkın önünden geçerken beni gördüğünde, küçük ve şişman bir kız çocuğu olduğum için, sürekli “ Çok tatlı bir kızsın, bir kerecik seni öpebilir miyim?” diye kibarca sorardı. Küçüktüm ve karşımda duran adamın yaptıklarıyla o dönem tabii ki ilgilenmiyordum. Anneme yüzümü buruşturup “ Anne, istemiyorum!” derdim. Bana da hak verin; altı-yedi yaşındaydım ve karşımda kolormatik gözlüklü, fötr şapkalı ve nefesi buram buram nikotin kokan bir adam vardı. Ben yüzümü buruşturdukça annem bana kızardı, “Mervecim, o Cem Karaca! Tatlım o çok kıymetli biri, böyle yapma…” diyerek tipik yumuşak ama dişleri sıkarak yapılan ültümatomlardan verirdi. Nitekim onunla yaşım ilerledikçe karşılaşmaya devam ettim ve ne yazık ki bir kere bile beni öpmesine izin vermedim. Tabii bir yandan annemin bile gözlerini açarak bana baktığı anlarda, Cem Karaca’nın birey olarak isteklerime saygı göstermesi beni mutlu da ederdi. O, diğer bütün yetişkinlerin yaptığı gibi ısrar etmezdi. Kıymetini şimdi çok daha iyi anlıyorum. Tebessüm ederek bana bakar ve konuyu uzatmazdı. İşte bu yüzden çok başkaydı o, şimdi küçüklerin isteklerine saygı gösteren yetişkinler nerede?

        Çoğu insan için Cem Karaca sadece büyük bir müzisyen ancak, adamın bendeki etkisi çok başka. Küçüklükten gelen bazı anılar unutulmuyor. Gel zaman git zaman, bendeki bu anı da gittikçe kıymete biniyor. Bu olay yüzünden e tabi etrafımda birazda alay konusu olmuyor değilim… Varsın olayım, sorun değil. Tesellim de burada; Cem Karaca’yla kendimce bir geçmişim var.

        Diğer Yazılar