Rastlantı Yok Check-in Var
Kimisi pek sever, kimisi nefret eder... Uygulamaların hayatımıza kattığı bir hareket check-in yapmak. Bir yere mi gittin, aç konumu yap bir check-in, havan artsın… Gerçekten artıyor mu sence?
Havalimanı check-in’leri en popüler olanları!
Bir yere gittiğini göstermek için şahane subliminal mesaj verir. Aslına bakarsak nereye gittiğini ballandıra ballandıra söylemediğiniçin popülerdir bu havadis… Hele ki bir de dış hatlar terminalindeysen, ohh havandan geçilmez. Havalimanı check-in’leri bence nereye gittiğini söylemek istemiyormuş gibi yapan ama bir yerlere gittiğini söylemek isteyenlerin işi!
Havalimanı check-in’lerinde bir örnek var ki efsaneler arasına girmeye layık; Aktarma yaptığın terminalde check-in yapmak. Bakın bu işi hiç anlamıyorum işte, anlayan biri varsa aydınlatsın bir zahmet beni…
Hayır yani ablacım o şehri görmüyorsun bile, Allah’ını seversen niçin o check-in? Havalimanını gördüm diyebilmek için mi? Neyse daha fazla bir şey demeyeyim artık, anladınız neden bahsettiğimi.
Check-in yapmadan check-in mesajı vermek!
Bu da nasıl oluyor?
Basit: Pasaportun arasına koyduğun bileti ucundan kıyısından gösteriyorsun ve hatta biletin varış noktasını da kareye alıyorsun. İşte size check-in yapmadan check-in mesajı! O paylaşımdan anlaşılır ki havalimanında oturulmuş, uçağın kalkışı bekleniyor. Şansa da o resimlerde hep Macbook açılmış, yanında herhangi bir içecek ve bilet-pasaport ikilisi olur. Ne kadar özgün bir hareket öyle değil mi?
Havalimanıyla sınırlı olsa gene iyi ama…
Gittiği mekanda check-in yapmak!
Abim ilk kez Hudson İstanbul’a gitmiş ya da Soho’ya girmiş resim paylaş(a)mıyor ama check-in yaparak o an orada olduğunu göstermek istiyor. İnsanın " çay bahçesine gittiğinde de yapsan canım şu check-in’leri" diyesi geliyor.
Madem check-in yapıp her an nerede olduğunu göstermek istiyorsun o zaman tam yap! İşe giderken, trafikteyken de yap şu işi, canımı ye. Ancak bir kereliğine gittiğin bir yerde oraya da gittim diyebilmek için yaptığın şu check-in’lerden vazgeç. Üstün antipatik bir durum.
Yazıya başladım başlayalı check-in muhabbetine bakış açımı göstermiş bulunuyorum. Bu hafta konuya bu kadar takılmamım sebebi; sosyal medyada yazın gelmesiyle insanların sürekli check-in yapmaları.
Tamam anladık, yaz geldi. İçiniz kıpır kıpır gezmek, tozmak azıcık dağıtmak istiyorsunuz ama kendinizi ifşa etmeseniz daha iyi olmaz mı? Havalıymış gibi gelebilir ama kimse arkanızdan “vaaauuwww oraya da gitmiş” demiyor. Daha ziyade “ Bir sıkıntısı var galiba” dedirtiyor.
Bu kadar antipatikliğine rağmen neden check-in yapmayı bu kadar seviyoruz sorusuna iki cevabım var.
Aitlik duygusu: Bir yerlere ait olduğunu belli etmek bir gurur meselesi haline geliyor. Ben oralara giderim, tatilimi şuralarda yaparım diyerek aslında ait olmadığı bir yerlere aitmiş gibi davranmak sahneye giriyor. Kast sisteminin maddiyatla ölçülendirildiği bir dünyanın en korkunç sonuçları belki de… Bir yerlere bir şeylere ait olduğunu gösterme ihtiyacı durmak.
Rastlantılar yaratmak: Eskiden mucizevi gözüken tesadüfler olurmuş. Şimdiyse herkes kendi mucizesini yaratmaya çalışıyor. Nerede olduğunu, nerelerde takıldığını gösterirsen hoşlandığın insanla karşılaşma ihtimalini arttırırsın. Mucizeleri yaratarak birbirimizi kandırıyoruz yani!
Swarm, Foursquare,Facebook hayatımızda oldukça bu check-in olayı hayatımızda olacak gibi duruyor. Off ki ne off!!!!
