Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İSTANBUL‘UN en iddialı mekânları arasındaki yerini her geçen gün daha da sağlamlaştıran Flamingo‘da, İtalya‘ nın Molise bölgesi buğdaylarından makarnaların trüflü zeytinyağıyla, ördek butlarının ardıç sosuyla buluştuğu bir sofradaydım geçen hafta. Ülkemizin yeme – içme sektörünün geldiği duruma direkt katkısı olduğunu her zaman belirttiğim tedarikçiler arasında olan g2m‘nin “g2m Gurmeler ile buluşuyor“ adlı yemek davetinde. Hem de Mehmet Yaşin, Ali Esad Göksel, Müge Akgün ve Teoman Hünal gibi ülkenin işi en iyi bilen damaklarıyla...

        Firma lüks ürün gamına eklediği dünyanın en lüks ürünleri olan La Molisana‘ nın makarnalarıyla, Fiordiprimi’nin lazanyalarıyla, Thai Pride‘ın soslarıyla ve Sabatini Tartufi‘ nin zeytinyağlarıyla harmanlanan gustosu oldukça yüksek bir mönüyü yaratma işini ise şef Emre Şen‘e, yani emin ellere bırakmış. Malum bu tayfayı memnun etmek öyle her zaman kolay olamayabiliyor. Hele de davetin ve mönünün iddiası arttıkça. Ancak her şey şahane, herkes de memnun. Öyle ki sevgili üstat Ali Esad Göksel‘in bile sadece bir kez “Carne cruda Piemontese’ye beyaz biber serpmeliydiniz, karabiber çok dominant olmuş“ diyeceği kadar.

        Şahane olan diğer bir şey ise g2m ailesi.

        Her ne kadar eriştelerin bronz bıçakla, kıymanın satırla kesildiği ve dünyanın en iyi şaraplarıyla eşleştirildiği gayet lüks bir masada olsak da ortamımız bir o kadar samimi. Bu tutumun arkasındaki isim ise hiç şüphesiz “Biz plaza insanları değiliz, işçisi de, şoförü de, patronu da, yöneticisi de hep beraber depo insanlarıyız, depomuz da mutfağımız” diyen Genel Müdür Burak Özbaşoğlu. Hepsinden şahane olan bu kalender duruş değil mi?

        Beylerbeyi’nin ŞIK VİLLASI

        10 küsur yıldır Çengelköy‘de oturmama, her sabah ve her akşam Beylerbeyi‘nden geçmeme rağmen nedense hiç uğramamıştım Villa Bosphorus Beylerbeyi’ne. Aslında bunun nedeni malum. Söz konusu balık olunca ekseri hep aynı balıkçının kapısı çalınır. Zira balıkçıdaki, huyunu suyunu bilenlerin huyuna suyuna gitmesi durumu riske atılmayacak kadar ciddi bir iştir. Aynı isim ama farklı sahiplerle hem Çengelköy, hem de Beylerbeyi‘nde hizmet veren Villa Bosphorus’ların Beylerbeyi’nde olanıyla tanışmam ise amcamın ve 60 yıllık dostlarının sayesinde oldu. İyi ki de oldu. Böylece bizim yaka boğaz şeridindeki favori balıkçılarım olan Çengelköy‘deki Villa Bosphorus, İskele Restaurant ve Kandilli‘deki Suna Abla‘ya bir dördüncü eklenmiş oldu. Villa Bosphorus Beylerbeyi‘nin ilk dikkatimi çeken yönü, balıkçı ötesi şıklıktaki dekorasyonu ile gelen kitlenin kalitesi oldu. Bana artık maalesef hizmette olmayan İstanbul‘un en nezih ve şık balıkçılarından olan Kordon‘u hatırlattı. Balıkçılarda benzerine az rastlanan bu şıklık yemek takımlarına özellikle de bardaklara yansımış.

        SIRA DIŞI BİR ŞEYLER LAZIM

        Köprünün ışıklarının denizin tam üstündeki masaya vurduğu bu sofraya gelen lezzetlere diyeceğim yok. Ancak kesinlikle bu şıklığa layık olacak ve burayı farklı kılacak 1-2 sıra dışı lezzet kalemine mutlaka yer verilmeli mönüde. Yemek boyunca gözüm gönlüm, dilim damağım hep bu tip üst çıta ve buraya has, farklı lezzeti aradı durdu.

        Gayet ekonomik ve zengin set mönü uygulaması ile balıkçı kazığı ihtimalini ortadan kaldıran mekânın özellikle “çiroz“unu denemenizi öneririm.

        Eğitim şart

        TÜRKİYE‘NİN profesyonel iletişime en önemveren DJ’i Doğuş Çabakçor bu sefer de eğitime el atmış. Günümüzde gençler tarafından büyük hevesle yapılmak istenenmeslek olan DJ’liğin eğitimini Bahçeşehir Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi ile işbirliği yaparak vermeye başlamış. Üniversite yıllarını çok geride bırakmış biri olarak DJ’lik dersi verilen bir amfinin hayalini kurmakta bile zorlansamda olay nefis aslında!Müziğe ilgisi olan ve kendisini bu yönde geliştirmek isteyen gençler!www.bau-studios.com adresini ziyaret edin derim.

        Diğer Yazılar