Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Kemal Öztürk Tüm yönleriyle kira ve konut fiyatlarındaki sorun… Nedenler, sonuçlar ve çözüm önerileri.
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Yasin Akdemir, İngiltere’de devlet bursuyla doktorasını yaptı. Kiraların yüksekliği nedeniyle orada birkaç arkadaşıyla birlikte ortak ev kiralamak zorunda kalmıştı.

        Okulunu bitirdi, doktor unvanıyla Türkiye’ye gelip Ankara’da zorunlu devlet görevine başladı. 18.100 TL maaş alacaktı.

        Ankara’da kalmak için kiralık ev aradığında şaşkına döndü. Zira 1+1 evler bile 10 Bin TL olmuştu. Dört yıl okuduğu yurt dışında, Ankara’da bu süre içinde kiraların % 833 arttığını bilmiyordu.

        Aldığı maaşla ev kiralamayacağını anlayınca, kuzenleriyle ortak ev tuttu, tıpkı İngiltere’de olduğu gibi. Mürüvvetini görmek isteyen anne babasına, bu maaşla nasıl evleneceğini söyledi çaresizlik içinde.

        KİRALARDAKİ İNANILMAZ ARTIŞ

        Kiralardaki artışın şokunu sadece Yasin yaşamıyor. Son bir yılda Türkiye’nin tamamında kiralar % 133 arttı. Herkes mustarip.

        Şanslı olanlar cazibe merkezi olmayan küçük şehirlerde yaşayanlar. Buna mukabil Antalya, Muğla, Mersin, Hatay, Ankara, İstanbul gibi şehirlerde kiralar dört yılda % 700 ile % 1100 arasında arttı.

        Rakamları görünce insanın inanası gelmiyor. Ama acı bir gerçekle karşı karşıyayız.

        Kiralar artıyor da konut fiyatları ne oluyor peki?

        O da benzer şok edici rakamlarla artıyor. Son beş yılda Türkiye ortalamasına göre metre kare konut fiyatı 5 Bin TL’den 30 Bin TL’ye fırladı. 6 kat.

        SOSYOLOJİK SORUNA DÖNÜŞME TEHLİKESİ

        Bu artış gençlerin evlenmesini, insanların geçinmesini, huzur için yaşamasını engelleyecek sosyolojik bir sorun olmaya doğru eviriliyor.

        Çünkü kiracı ve ev sahipleri arasındaki davalarda bir yılda % 47 oranında büyük bir artış yaşanıyor.

        Gün geçmiyor ki ev sahibi ve kiracılar arasında bir kavga haberi duyulmasın. Evi yakmaya kalkanlardan tutun da, eve kendini kilitleyen, birbirini yaralayan insan haberleri her gün karşımıza çıkıyor.

        Hükümet ev sahiplerine % 25’den fazla kirayı arttırmasını yasakladı ama bu sorunu çözmediği gibi huzursuzluğu ve kargaşayı daha da arttırdı. Kadıköy Kent Platformu Başkanı Av. Ali Güvenç Kiraz, hem ev sahibinin hem kiracının haklı olduğu garip bir durum oluştuğunu ve davaların yağmur gibi yağmaya başladığını söylüyor.

        NEDEN ARTTI BU FİYATLAR?

        Türkiye’nin Nabzı programında bu meseleyi masaya yatırdık önceki gün (4 Temmuz 2023).

        Konuya hakim, meseleye kafa yormuş iki isim vardı masada. Altan Elmas, Türkiye’nin en büyük konut üreticilerinden biri olan Sur Yapı’nın sahibi ve eski Konut Üreticileri Derneği Başkanı.

        Prof. Ali Hepşen ise İstanbul Üniversitesi'nde konut ekonomisi üzerine uzun yıllardır çalışmalar yapıyor.

        Konuyu enine boyuna tartışınca şu sonuç çıktı: Çoklu etkenlere maruz kalınması sonucunda ciddi bir fiyat patlaması yaşıyoruz.

        Nedir bunlar?

        1. Pandemi nedeniyle para basan ABD Merkez Bankası (FED) tüm dünyaya enflasyon ihraç etti. Dolara bağımlı olan emita fiyatları bir anda Dolar bazında iki katına çıktı. Bundan en çok etkilenen sektörlerden biri inşaat oldu.

        2. Bu yetmezmiş gibi Ukrayna-Rusya savaşı çıktı. Bu da enerji fiyatlarını yukarı doğru fırlattı. Navlun dahil tüm girdiler arttı.

        3. Bunların üzerine bir de hükümetin para politikasındaki radikal değişimi işin üzerine tuz biber ekti. Fiyatlar iç ekonomik nedenlerle daha da artan enflasyon ve döviz yüzünden bir kez daha yukarı çıktı.

        5. Türkiye’de son beş yılda inşaat sektöründe küçülme yaşandı. Ülkenin yıllık 1 Milyona yakın konut ihtiyacı varken, son 5 yılda üretim 550-600 Bin düzeyine kaldı. Arz kısılırken talep devam etti ve fiyatları yükseltti.

        6. Ülkede kır-kent dengesi bozuldu. Şehirlere hücum eden nüfus nedeniyle arsa bulmak ve ev yapmak zorlaştı, fiyatlar yukarı doğru fırladı.

        7. İnsanlar yatırım aracı olarak ev almayı son yıllarda daha da arttırdı. Önceki yıllarda ev sahipliği oranı % 70’lerden % 58’e geriledi. Bir kişinin birden fazla ev sahibi olması, ev sahipliği dengesini bozdu.

        8. Dövizdeki ani yükselişler reel olmaktan çok, psikolojik olarak ev sahiplerinin konuta ve kiraya zam yapmasına neden oldu.

        9. Banka kredileri inşaat sektörüne ve ev sahibi olmak isteyenlere gitmedi. Son yıllarda toplam kredilerden inşaat sektörünün aldığı pay % 11’den % 4.5’a düştü. Konut üretimi ve ilk evini satın almak isteyen insan sayısında dramatik düşüş yaşandı.

        10. Lokal olarak bazı şehirlerde spesifik nedenlerle konut ve kira fiyatları arttı. Antalya, Alanya Ukrayna savaşından dolayı, Antep Suriyeli göçmenler nedeniyle, Ankara, Kırıkkale, Edirne’de depreme dayanıklı zemin nedeniyle fiyatlar arttı.

        Anlaşılacağı gibi kira ve konut fiyatlarındaki artışı tek bir nedene bağlamak mümkün değil. Bir çok nedeni var ve bu nedenler aynı anda ülkeye etki edince tahribat büyük oldu.

        ÇÖZÜM ÖNERLERİ

        Sorunlar bunlar. Peki çözüm önerileri nedir?

        Bir kere kısa sürede sorunun çözülmesini beklemesin kimse. Konut ve kira fiyatlarında düşüş de beklemesin. Fiyat artışındaki hızı durdurmak için ne yapılacaksa o yapılacak.

        İşte madde madde bizim tespit ettiğimiz çözüm önerileri:

        1. En başta inşaat, finans, hukuki alt yapıyı da içine alacak şekilde bir mastır plan hazırlamak gerek. Fotoğrafın tamamını görmeyen her çözüm çabası başarısız olur.

        2. Bankalarda biriken 10.5 Trilyon değerindeki mevduatın inşaat üretimine ve konut edinmek isteyen insanlara daha çok aktartılması gerek. Şu anda ev sahibi olmak isteyenler kredi alamaz durumda.

        3. Kredilerin devlet desteği ile ya sıfır faizle ya da çok az limitle verilmesi gerekir.

        4. Konutlar bir yatırım aracı ve rant objesi olmaktan çıkartılmalı. İkinci evlerden daha fazla vergi alınmalı.

        5. Boş konutlar sağlıklı bir şekilde tespit edilmeli ve kullanıma açılmalı.

        6. En önemli konu, enflasyon ve döviz artışı durdurulmadan piyasanın stabil hale gelmesi mümkün değil.