Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Kemal Öztürk Çalışma hayatı için acil reform gerekiyor
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Sanırım çalışma hayatını ilgilendiren tüm kesimlerle görüştüm son bir ayda. Eski Çalışma Bakanı Vedat Bilgin, çalışma hayatıyla ilgili kanuni düzenlemeyi Meclis'ten geçiren AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, TÜRK-İŞ, Memur-Sen, HAK-İŞ işçi ve memur sendikaları başkanları, üniversitelerden hocalar ve yüzlerce çalışan…

        Ekonomik kriz artıkça, hayat pahalandıkça, insanların geçim derdi çoğaldıkça, artan feryatlar hep bu çalışma hayatındaki orta ve alt gelir grubundaki insanlardan yükseldi.

        Hemen hemen her hafta Habertürk’teki Türkiye’nin Nabzı Programında bu sesleri duyurmak için çaba gösterdik.

        Yukarıda saydığım isimleri bu nedenle programa konuk aldık.

        Hepsine feryatları yükselen insanların dertlerini sorduk, çözüm önerilerini duymak istedik.

        GEÇİCİ ÇÖZÜMLER BÜYÜK SORUN YARATIYOR ASLINDA

        Tüm siyasi iktidarlar orta ve alt kesim insanların tepkilerine duyarlıdır. Çünkü 30 Milyona yakın çalışan kesim, aynı zamanda aileleriyle birlikte en büyük oy kitlesini oluşturuyor.

        Hele seçimler öncesine denk gelmişse, iktidarlar çalışanların sorunlarına bir şekilde çözüm bulmak için daha yoğun çaba gösteriyor.

        İşte bu da uzun vadede daha ciddi sorunlara neden oluyor aslında.

        Örneğin 1999 yılında yapılan emeklilik düzenlemesi yüzünden aradan 30 yıldan fazla zaman geçtikten sonra yapılan EYT düzenlemesi bütçeyi allak bullak ettiği gibi, çalışma hayatındaki tüm dengeleri de alt üst etti.

        Şimdi yüzbinlerce insan, “biz neden daha çok çalışmak zorundayız?” diye isyan ediyor.

        Ya da kamuda çalışan işçilerin durumunu düzeltmek için yapılan lokal bir düzenlemeler, aynı emsalde çalışan diğer işçi ve memurların ücret dengesini bozdu.

        Şimdi 4A, 4B, C, D... gibi onlarca karmaşık, çeşitli memur ve işçi çalışma kadrosu var. Tüm bunların çalışma hiyerarşisini ya da eşit işe eşit ücret dengesini kurmak tabi ki çok zor.

        Bugün memurlara yapılan 22 Bin TL alt ücret düzenlemesi ve asgari ücrete yapılan zam oranı da benzer komplikasyonlara neden oldu.

        Tüm bu palyatif düzenlemeler, tüm geçici çözümler fotoğrafın tamamını hesaba katmadan atılan adımlar olduğu için bugün çalışan kesim büyük huzursuzluk içinde.

        HERKES REFORMDAN YANA AMA …

        Çalışma hayatıyla ilgili tüm konuştuğum insanlara şunu sordum: Geçici düzenleme yapıldığında bu kez başka bir yerin dengesi bozluyor. Bu yüzden büyük ve etkili bir reforma ihtiyaç var. Siz ne dersiniz?

        Eski Çalışma Bakanı Vedat Bilgin (eminim yenisi de aynı fikirdedir) dahil tüm sendikalar, uzmanlar, akademisyenler ve siyasiler çalışma hayatının baştan aşağıya yeniden düzenleyecek bir reforma acil ihtiyaç olduğunu kabul ediyor.

        Başka türlü ücret dengesini, çalışma koşullarının adilliğini sağlamak, emeğin karşılığını vermek mümkün değil.

        Ancak gördüğüm kadarıyla iktidarın bu yönde bir çalışması yok. Muhalefetin zaten bu işlere kafa yoracak hali yok.

        Fakat sendikaları bu konuda biraz zayıf gördüm.

        SENDİKALAR REFORM İÇİN İKTİDARI ZORLAMALI

        Türkiye’nin en büyük sendika başkanlarıyla konuştuğumda acil reform ihtiyacı olduğunu söylüyorlar ama nedense bu konuda ciddi bir çalışma yaptıklarını da görmedim.

        Oysa akademide ve çalışma hayatında çok ciddi birikimi, tecrübesi olan uzmanlara sahip Türkiye. Sendikalar daha çok toplu sözleşmelere, zam oranlarına, lokal kanuni düzenlemelere odaklanmış durumda.

        Memur-Sen’in toplu sözleşmeleri düzenleyen kanundaki adaletsizliklere her sene itirazı ve düzeltme talebi var ama bunu iktidara bir türlü yaptıramadı.

        TÜRK-İŞ’in her asgari ücret görüşmelerinde asgari ücret tespit komisyonu yapısına, vergi dilimlerine, sendikalaşmayı teşvik etmeyen kanunlara itirazı var ancak o da bunu yaptıramadı.

        HAK-İŞ başta iktidar belediyeleri olmak üzere yüzlerce belediyede kadro, düşük ücret, taşeron sistemi yüzünden feryat eden emekçilerin derdine derman olamadı.

        Tüm bu sorunları çözecek güçlü bir reform talebini, herkesin duyacağı şekilde dile getirmiyorlar. Bu yönde ciddi hazırlıkları da yok.

        İktidara yardımcı olacak bilimsel, uygulanabilir ve modern bir sistem önerisini hazırlayıp sunmalılar en kısa zamanda.

        ACİL REFORM YAPILMALI

        Ancak bir gerçek var ki çalışma hayatı tıkanmış durumda. Hangi alanı çözerlerse başka bir yerde soruna neden oluyorlar.

        Bütüncül bir reformun acil hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu konuda en büyük iş sendikalara düşüyor. Sonra akademisyenlere ve muhalefete.

        İktidarın tüm bu çevrelerden gelecek talepleri dinleyip güçlü bir reformu hayata geçirmesi gerekir.

        Yoksa insanların çalışma yerinde huzuru kalmadı. Orada huzur olmayınca evlerinde ve ülkede de huzur olmaz.