BİZ kısa süre içinde İstanbul’daki önemli buluşma mekanlarından biri haline geldi.
AKM’nin tepesinde inanılmaz bir manzara.
Bir şey demeye gerek yok, İstanbul kendini oradan zaten anlatıyor.
Restoran geçtiğimiz mayısta açıldıktan kısa süre sonra marka yaratıcısı olarak Doğuş grubuna ortak olan sevgili Kaya Demirer beni davet etmiş ve servis edilen İstanbul mutfağının 2,5 yıllık bir çalışma sonunda nasıl ortaya çıktığını anlatmıştı.
Geçen 6 ay içinde yolum sık sık BİZ’e düştü. Her seferinde iş, siyaset, medya ve diplomasi dünyasından önemli isimlere rastladım. Seçtiğim yemeklerde hiç hayal kırıklığına uğramadım.
Geçtiğimiz hafta içi Tayfun Topal arayıp burada Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy ile bir geç öğle yemeğine davet edince de memnuniyetle kabul ettim.
Ersoy’un iş dünyasından gelmesi bence bakanlığında önemli bir fark yaratıyor. Refleksleri çok hızlı ve sonuç odaklı. Pratik düşünüyor. Turizmden elde edilen gelirleri kültüre kanalize ediyor. İki alan arasında bir köprü oluşturmaya çalışıyor.
Cuma günü Bakan Bey’le dar bir grup gazeteci bir araya geldik. Ertuğrul Özkök, Mehmet Y. Yılmaz, Sedat Ergin, Fatih Altaylı, İsmet Berkan, Duygu Demirdağ ve ben. Bakan Ersoy ve başdanışmanı Tayfun Topal.
İlk konu bir gün önce kendisinin de katıldığı Atina ziyaretiydi.
Çok olumlu bir hava bulduğunu söyledi Bakan Ersoy. Yunanlılar iyi hazırlık yapmışlar, çok sıcak karşılamışlar.
2019’da Türkiye’den Yunanistan’a kaçırılmaya çalışılırken bir otobüste yakalanan 1055 tarihi sikkenin iadesi meselesi var.
Yakında adli soruşturma sona erecek ve sikkelerin iadesi konusunda işlemler başlatılacakmış.
Ayrıca en son ABD makamları ile yapılan işbirliğiyle teslim aldığımız bronz başlar, büst ve gümüş heykelciklerin de aralarında bulunduğu 41 kültür varlığıyla birlikte bu yıl 3059 eserimiz yurda dönmüş.
‘Son 60 yılda yapılamayan 4 yılda yapılacak’
Ben arkeoloji alanında yapılan çalışmaların bu kadar hızlandığını bilmiyordum. Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un bize verdiği rakamlara göre bu yıl içinde hayata geçirilen ‘Geleceğe Miras Projesi’ kazılarda gaza basmayı hedefliyor.
Şöyle:
Bergama, Afrodisyas, Sardes, Sagalassos, Hattuşa gibi 18 kazı alanında proje başlatılacakmış. Göbeklitepe ve Karahantepe’nin de dahil olduğu, Taştepeler olarak adlandırılan 12 alandaki çalışmalar da yoğun bir şekilde devam ediyormuş.
Bakan Ersoy yabancı bilimsel heyetlerin çalışmalarının devam ettiğinin altını çizdi. Yapılanları daha iyi ve etkili anlatabilmek için yabancı arkeologların varlığının önemli olduğunu düşünüyor. Öte yandan kazılarla ilgili koordinasyon sağlanması için Türk bilim insanlarından birer ‘koordinatör kazı başkanı’ atanmış.
Koydukları hedef çok iddialı: Son 60 yılda Türkiye’de arkeolojiyle ilgili yapılanlara eşdeğer işi önümüzdeki 4 yılda tamamlamak. Bunu başarabilirler mi, bilmiyoruz, takipçisi olmak gerekir…
Selçuklu Sultanlarının replikaları
Bakan Ersoy’un anlattığı ilginç başka bir konu ise Konya’daki Konya Hanedan Türbesi ile ilgili gelişmelerdi. Bu türbe 2017’de açıldı. İçinden alınan naaşlar Necmettin Erbakan Üniversitesi’ne gönderilmiş. Orada tomografleri çekilmiş, Selçuklu sultanlarının yüz ve beden görüntüleri elde edilmiş ve ulaşılan sonuçlara göre heykel tasarımları yapılmış.
Çalışmaların bilimsel yönünü Arkeolog Emel Akpolat, yüz çalışmalarını ise Prof. Dr. Mutluhan Taş yapmış.
‘AKM dünyada ikinci’
Bakan Ersoy ile AKM’nin tepesinde buluşunca AKM’yi de sorduk elbet. Mehmet Nuri Bey bu konuda çok iddialı. Minimum bütçe ile en ileri tekniğe sahip sahneleri yaptıklarını söylüyor. Teknik imkanlar Broadway’in ötesindeymiş, sahne değiştirme hızı dünya çapında en iyilerden biriymiş, bu da bir hafta içinde çok daha fazla sayıda oyun sergilenmesini sağlıyormuş.
Kültür ve Turizm Bakanı’na göre AKM dünyada Las Vegas’taki Cirque de Soleil’den sonraki en gelişmiş sahneye sahip.
AKM büyük salonu geçen ay ilk kez bütün kapasitesini Don Giovanni gösterisinde kullanmış. Bakan Ersoy AKM’nin bina maliyetini de söyledi: 200 milyon Euro. Bu gerçekten bu çapta bir iş için iyi bir rakam.
Her şey dahil tesislerdeki restoranlara Michelin formülü
Mehmet Nuri Ersoy profesyonel turizmci. Bakanlığının ikinci alanı olan turizmi de kendisine sorduk. Michelin ödülleri konusunda Antalya’dan dem vurdu. 5 yıldızlı her şey dahil bir çok tesis var Antalya’da. Bazılarının içinde iddialı restoranlar da var. Ancak bu tesisler dışarıya açık değil, öyle olunca Michelin’in radarına giremiyor. Bu restoranların dışarıdan müşteriye açılması için otel sahipleri ile görüşmeler yapacakmış, böylelikle Michelin yıldızı alabilecek iyi işletmelerin şansı olabilir, diyor.
Bu seneki rakamlara göre Türkiye’ye en çok Rusya ve Almanya’dan turist geliyormuş. Şu ana kadar 2023’ün turist sayısı 50 milyon 217 bin 181, bunun 44 milyondan fazlası yabancı. Avrupa’dan gelenlerin sayısı yaklaşık 22 buçuk milyon. Bu sene Batılı turistte artış varmış, ABD’li turist sayısı da yükselmiş. ABD’li turistin en fazla tercih ettiği yer İstanbul’muş.
Ancak tabi önemli olan rakamdan ziyade yüksek bütçeli harcama yapan turisti çekebilmek. Bunun için çalıştıklarını söyledi Mehmet Nuri Ersoy.
Öte yandan biz Batılı turisti çekmeye çalışırken acaba yerli turistin bir kısmı bu yaz Yunan Adalarına mı kaçacak? Malum vize kolaylığı sağlandı 10 adaya. Bu da rekabeti artıracak. Geçen yaz Bodrum ve Çeşme’de fiyatlar akılla açıklanamayacak raddeye yükselmişti. Bu yaz işletmeler kendilerine çekin düzen verme ihtiyacı duyarlar diye umuyorum.
