Bilirkişi raporu değil medya var!

Ön rapor, orta rapor, arka rapor, sen suçlusun, hayır sen suçlusun, sorumluluk bizde değil, onlarda, yok yok şunlarda…

Yer yarılsa da içine girsek!

Yakında yangında hayatını kaybedenlerin ailelerini sorumlu ilan edecekler!

Bizler, bu ülkenin insanları siyaset denen bu kakafoniyi hak etmiyoruz!

Dün akşamdan beri sevgili meslektaşım Öznur Karslı Çetiner’in yangında ölenler arasında olan 17 yaşındaki Özüm Karataşlı’nın ailesi ile yaptığı, Habertürk Ana Haber’de yayınlanan röportajının kaydını tekrar tekrar gözyaşları içinde izliyorum.

Koskoca siyaset kurumu birbirini yerken Öznur bilirkişi raporundan daha kıymetli olan bir iş yaptı!

Gazetecilik işte bunun için vardır…

Hayatın ne olduğunu hatırlatmak için!

Gerçeği aracısız ortaya koymak için!

O röportajı buraya da koyuyorum…

Özüm’ün annesi Nilgün Hanım’ın feryadını lütfen bir kez değil, onlarca kez dinleyin…

Kanser hastası bir annenin çocukları ve eşini kurtarmak için dumanların arasında nasıl çırpındığına, ateş 8’inci kata çıkana kadar koskoca 5 yıldızsız (!) otelde tek bir ses çıkmadığına, ne bir yangın tüpü, ne bir ışıklandırma olmadığına kulak verin…

Baba Macit Karataşlı çok haklı olarak “5 yıldızlı otelde yangın merdiveni var mı diye bakmazsınız, devlete güvenirsiniz” diyor.

Güven…

Son günlerde en çok darbe alan kavram.

Bu ülkenin insanlarının yeniden güvenebilmesi gerekiyor.

Aksi halde nasıl devam edeceğiz, bilmiyorum…

Kutuplaşma mı, kamplaşma mı, adına ne derseniz deyin, bu didişme toptan tüm siyasetçileri dibe çekiyor..

Bu toplum bunu hak etmiyor…