Tarihin kırılma anlarından biri…

Kimse kusura bakmasın, bugün işime duygularımı karıştıracağım…

Devlet Bahçeli’nin büyük bir siyasi risk alarak 1 Ekim’de açtığı kapı, tüm dezenformasyon çabalarına rağmen başından beri sürecin arkasında duran Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteği ile amacına ulaştı.

Hem Sayın Erdoğan’ı hem de Sayın Bahçeli’yi yürekten alkışlıyorum…

Bu girişime başından itibaren son derece yapıcı yaklaşan Sayın Özgür Özel’i de kutluyorum.

İmralı ziyaretlerini büyük bir özveri ve titizlikle gerçekleştiren Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk de çok önemli bir görev icra ettiler.

Kapı açıldı ancak henüz kalıcı barışa giden yolculuk yeni başlıyor.

Zor ve hassas bir yolculuk bu.

Farklı kesimlerin hassasiyetlerinin gözetilmesi gereken, saygı ve anlayış gerektiren bir yolculuk.

Türkiye’de çözüm süreci yerden yere vurulurken dahi terörü sonlandırmak için diyalog zemininde atılan adımlara her daim kıymet vermiş, her zaman barış ve kardeşlikten yana olmuş bir gazeteci olarak duyduğum heyecan ve umudu tarif etmem kolay değil…

Abdullah Öcalan’ın dünkü mektubu tartışmaya yer bırakmayacak kadar net: Kongre toplansın, PKK kendisi feshetsin diyor.

Başından beri çözümden yana olmayanların işi bulandırmak için söylediklerine bakmayın…

Bu 2013 nevruzunda okunan mektuba benzemiyor.

Öcalan orada sadece silahlı güçlerin sınır dışına çekilmesini istiyordu, silahların bırakılmasını ve örgütün kendini lağvetmesini ilk kez dün DEM Heyeti’nin okuduğu mektupta dile getirdi.

Bu tarihi bir çağrıdır…

Kendi kurduğu PKK’ya "Kongreyi topla ve kendisi feshet” demek onun açısından “Silahlı mücadeleyi kapatıyorum”, bizim açımızdan ise “PKK terörü sonlanıyor” demektir.

Bu çağrıdan sonra Kürt medyasına baktım, dört bir tarafta coşku vardı. Süleymaniye, Erbil, Kamışlı, Halep… Hepsi aynı umutla karşıladı Öcalan’ın mektubunu.

Barzani ve Talabani cephesine İmralı heyetinin yaptığı ziyaretlerin ne kadar isabetli olduğu, Suriye ile yürütülen sürecin etkisi ve çağrının kapsama alanının geniş tutulmasının önemi bir kez daha anlaşıldı…

Türkiye zor bulunabilecek bir momentum yakaladı…

Bu şansı bu kez iyi kullanmamız gerekiyor.