Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Yorum (Hukuk) Nedir?

        Hukuk kuralının veya kavramının hukuki açıdan değer taşıyan anlamının belirlenmesi ve açıklığa kavuşturulmasıdır. Yorumun nasıl yapılacağı ile ilgili bilgileri araştıran hukuk dalı hukuk metodolojisidir. Geleneksel olarak yorumun dört unsuru (elemanı; yöntemi) bulunmaktadır. Bunlar, sözel (lafzi), tarihsel, sistematik ve amaçsal yorumdur. Yorum unsurlarının aynı olayda eşit değerde tutulması ve yorumcunun yorum faaliyetinde bunların tümünü dikkate alması gerekir. Türk Medeni Kanunu'na göre, "Kanun sözü ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır".

        Sözel yorumda, günlük konuşma dili, hukuki kavram ve terimlerin özellikleri, kanun metinlerinin ifade ediliş tarzı dikkate alınır. Dil bilgisi ve gramer kurallarından yararlanılarak kullanılan sözcükler veya kavramlardan, normun dilsel (Türkçe) anlamı bulunur. Tüm hukuk normları, temelini bir amaçtan, hukuk politikasına ilişkin bir hedeften, pratik bir ihtiyaçtan alır. Amaçsal yorum, normun amacı ve hedefi dikkate alınarak yapılır. Yorumda, hukuk kuralının kanun koyucu tarafından düzenleme amacının araştırılmasına tarihsel yorum denir. Tarihsel yorum yapılırken normun oluşum süreci araştırılır ve özellikle daha önceki benzer kanunlar ve bunların değişimi göz önünde bulundurulur; kanun tasarıları, komisyon ve meclis görüşmeleri, tutanaklardan, gerekçelerden yararlanılır. Sübjektif yorum teorisi, kanunun yapıldığı zamandaki kanun koyucunun amacının araştırması gerektiğini savunur. Objektif teori ise kanunun zaman içerisinde kendi geçerliliğini taşıdığından hareket ederek, yorumda kanun koyucunun amacının değil, kanunun içerisinde yer alan "hukuki aklın ve hukuk mantığının" bulunmasına yönelik rasyonel amacın araştırılması gerektiğini savunur. Bu iki teori uzun zamandan beri tartışılmaktadır. Günümüzde genellikle kabul edilen, her iki teorinin dikkate alınarak yorum yapılmasıdır. 

        Sistematik yorumda, her bir hukuk kuralının (normun) kanun içindeki yeri ve kanunun tüm hukuk sistemi içindeki yeri dikkate alınır. Hukuk sistemi dış sistem ve iç sistem olarak ayrılmaktadır. Dış sistem kanunun şekli yapısını ifade eder. İç sistem ise birbiriyle uyumlu değer yargılarının ve hukuk ilkelerinin amaçsal olarak bir araya gelmesiyle oluşur. Hukuk kuralının sistem içindeki yeri, onun dayandığı temel ilkeler ve altında yatan değerlendirme kararları bilindiği takdirde tam anlamıyla anlaşılabilir. Sistematik yorumun uygulama alanına genel norm-özel norm ilişkisi de girer. Normlardan biri, diğer normun uygulama alanını tamamen kapsayacak şekilde daha geniş ise bu norma genel, diğer norma özel norm adı verilir. Sistematik yorum yapılırken diğer yorum unsurları ile birlikte değerlendirmek kaydıyla "özel norm genel normdan önce gelir" kuralına başvurulabilir. Özel normun genel norma oranla öncelikle uygulanması, öncelik kazanmadığı takdirde hiç uygulanamayacak olmasından ileri gelir. Sistematik yorumun bir gereği olarak da ortaya çıkan Anayasaya uygun yorum ve uluslararası hukuka uygun yorum, diğer önemli yorum ilkelerindendir. Yorumda normun konulduğu zamandaki fiili ve maddi duruma, özellikle ekonomik koşullara, bilimsel verilere, tabiat ve tekniğe dikkat edilmesi gerekir. Buna yorumda "gerçekçi unsur" veya "sosyolojik unsur" adı verilmektedir. Yorumda gerçekçilik (realizm), hukukun toplum hayatına uygulanabilmesini ifade eder.

        Kanunların yorumu yanında, sözleşmelerin yorumu da yer almaktadır. Sözleşmenin yorumu, sözleşmede kararlaştırılanların anlamını, tarafların ortak iradelerinin içeriğini belirlemektir. Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK), hakim, sözleşmenin içeriğini öncelikle tarafların birbirine uygun gerçek iradelerine göre belirler. Gerçek iradeyi araştıran yoruma sübjektif yorum denir. Tarafların birbirine uygun gerçek iradelerinin belirlenemediği durumlarda objektif yoruma başvurulur; bu bağlamda makul ve dürüst bir kişi söz konusu şartlar altında irade açıklamasını nasıl anlayacak ise irade ona göre yorumlanır. Sözleşmenin yorumu için taraflar arasında bir yorum uyuşmazlığı bulunmalıdır. Yorum uyuşmazlığı sözleşmenin kurulması konusunda değil, içeriği konusundadır.

        Sözleşmenin yorumunda sadece söze göre yorum yapılamaz. TBK bu yolu açıkça kapatmıştır. Sadece söze göre yorum yeterli olmamakla birlikte, sözleşmelerin yorumunda tarafların kullanmış oldukları sözcükler, nitelemeler önem taşır. Nitekim tarafların iradelerini söz veya yazı ile beyan ettikleri beyan metni, asli yorum araçlarıdır. Sözcüklerin anlamını belirlemede dil bilgisi kuralları, dil yasaları, dilin yapısı asli yorum araçları olarak kullanılır. Tarafların kullandıkları sözcükler bireysel olarak değil, beyan bütünlüğü içinde sistematik olarak değerlendirilmeli, metin diğer unsurları dışında tutularak tek başına yorumlanmamalıdır. Sözleşmenin amacı önemli bir yorum aracıdır, öyle ki, beyanın açık metnine rağmen sözleşmenin amacı üstün tutulur. Sözleşmenin amacı tarafların birbirine uygun gerçek iradelerini belirlemektir. Tarafların sözleşmenin kurulduğu zamandaki menfaat durumları, özellikle tarafların amaçları, sözleşmenin kurulduğu yer ve zaman, sözleşme görüşmeleri, sözleşme tasarıları, ifa hazırlıkları, ifanın yapılmış olup olmadığı gibi sözleşmenin kurulması öncesi, sırasında veya sonrasında meydana gelen olay veya olgular tarafların iradelerini gösteren olgulardır. Bu olgulara tamamlayıcı yorum araçları denir. 

        YAZAR

        Çiğdem Kırca