Alexander Wang: Hiç spor yapmıyorum

Esra ÇORUH/ HT CUMARTESİ

ecoruh@htgazete.com.tr

■ H&M’e koleksiyon yapan ilk Amerikalı tasarımcısınız. Üstelik en genç tasarımcı da...

Tabii ki benim için büyük bir onur. 10 yıldır dünyaca ünlü tasarımcılarla farklı işbirlikleri gerçekleştiren H&M’le Amerikalı bir tasarımcı olarak çalışmak mutluluk verici. Ekipleriyle yaptığım çalışma heyecan verici ve eğlenceliydi. Sınırları zorlamaya ve yaratıcılık için bir platform oluşturmaya son derece açıklar. Bu, daha geniş bir kitlenin Alexander Wang markasının ve yaşam biçiminin öğelerini deneyimlemesi için mükemmel bir yol olacak.

■ Bu işbirliği nasıl gerçekleşti?

Bir ya da bir buçuk sene öncesiydi, işbirliğini konuşmaya başladık. Önceki projelerinde Versace ve Margiela ile çok başarılı işbirlikleri gerçekleştirdi. Bu proje hem benim hem de H&M için çok farklı bir girişim oldu. Öncelikle müşterileri ve moda severleri nasıl heyecanlandırırız, bunu konuştuk. Benim amacım önceden tasarladığım şeyleri tekrar sunmak değil, yarattığımız şeylerin yeni, taze ve bir şeyler ifade ediyor olmasıydı. Aktif spor giyim parçaları tasarlamayı çok istiyordum. Ayrıca 10 yıldır dünyaca ünlü tasarımcılarla işbirliği yapan H&M, bu kategoride bir projeye imza atmamıştı. Bu yüzden Amerikan spor giyiminden esinlenen aktif spor giyim parçalarıyla farklı ve yeni bir işbirliğine imza attık. Tanıdığım birçok kişi, günlük hayatında spor yapıyor ve sürekli bir koşturma içersinde, bu yüzden tasarladığımız her parça onlara yani geniş bir kitleye hitap ediyor.

■ Alexander Wang’in alıştığımız çizgisinden farklı olarak, bu işbirliğinde neler var?

Kesinlikle büyük farklar var çünkü sadece iyi görünen trendi bir parça tasarlamıyorsunuz; yüzde yüz fonksiyonel kusursuz kalıplar yaratmak zorundasınız. Bu konuda H&M gerçekten çok başarılı. Estetik ve şık bir bakış açısı çok önemli ancak fonksiyonel bir parça yaratmak farklı bir süreç. Bu süreç benim için çok öğretici ve çok farklı bir tecrübe oldu.

■ Koleksiyonda aktif spor giyim parçalarıyla şıklığı da ön plana çıkardınız. Bu fikir nasıl ortaya çıktı?

Gece sporu fikri çok hoşuma gitti. Spor kıyafetleri çok yönlü tasarlamak istedim. Sadece spor salonunda değil, gece dans etmeye gittiğinizde aktif yaşamınızı devam ettirirken rahat ve şık görünebilirsiniz. Çıkış noktam bu oldu.

■ Fütüristik ve siyah tonlarında kurgulanan koleksiyon, kadın, erkek ve unisex parçaların yanı sıra imzanız haline gelen esprili aksesuvarları da içeriyor. Biraz da bu sportif aksesuvarlardan bahsedelim...

Koleksiyonun parçalarını düşünürken sportif koleksiyona sportif aksesuvarlar ekleme fikri çok cazip geldi. Boks eldivenleri, yoga mat’leri, havuz gözlükleri ve spor ayakkabılar koleksiyonu tamamlayan fonksiyonel parçalar oldu.

■ Bu başarılı işbirliğinde ne gibi tecrübeler edindiniz. Kendi markanız için tasarım yapmaya başladığınızda ne gibi geri dönüşler alacaksınız?

Çok şey öğrendiğim bir süreç oldu. Her aşamasında bulunduğum bu projede, benden daha tecrübeli bir ekibi yönetmek bana çok şey kattı. Sınırlarımı zorladığım hem zorlu hem de çok kıymetli bir iş oldu.

■ Farklı tasarımlar ve farklı koleksiyonlar oluşturuyorsunuz. Bu süreçleri nasıl dengeliyorsunuz?

İnanılmaz başarılı bir ekibim var. Onlara gerçekten çok güveniyorum, onlara sırtımı güvenle yaslıyorum. Gerçekten bu başarının arkasında onların müthiş emeği var.

■ İşbirliğini Coachella Müzik Festivali’ndeki bir etkinlik sırasında duyurdunuz. Neden bu festivali tercih ettiniz?

Coachella festivalini çok seviyorum. 6-7 yıldır hiç kaçırmadan festivale katılıyorum. Müziği çok seviyorum ve oradaki enerji inanılmaz oluyor. Coachella’da her zaman bir şeyler yapma hayalim vardı ve H&M işbirliği çok güzel denk geldi. Bu fırsatı değerlendirmek istedim.

■ Spor yapmayanlar bu koleksiyondan kendileri için neler seçebilir?

Çok komik ama ben de spor yapmıyorum. Spor kıyafetlerini tercih etmemin sebebi rahat olması. Kendimi sportif parçaların içinde çok güvenli hissediyorum. Spor yapmayanlar da bu koleksiyondaki her parça içinde kendini rahat ve güvenli hissedecek.