‘Kıvrımların senin en büyük gücündür’
Güzel oyuncu ve aromaterapist Ayşe Tolga "İyilik Sende" adlı kitabında sağlıklı yaşama, ve kişisel gelişime dair ihtiyaç duyulabilecek ayrıntıları topluyor. Ona göre; kitap yeni bir şey söylemese de bir başucu kitabı olarak hatırlamak isteyeceğiniz şeyleri barındırıyor
Ekin Türkantos/ GAZETE HABERTÜRK
Oyuncu ve aromaterapist Ayşe Tolga, şu aralar hem “Seksenler” dizisinde yer alıyor hem de sosyal medyada uzun zamandır yürüttüğü “iyi yaşam” konseptini bir kitaba dönüştürdü.
“İyilik Sende” adını verdiği kitabıyla okuyucularına nefes, beslenme, egzersiz, uyku, saç ve cilt bakımı, yoga, bedensel arınma, zihinsel arınma ve rahatlama gibi konularda önerilerde bulunuyor.
“Doğamız, havamız, suyumuz, doğru gıda kaynaklarımız tükendi, peki ne yapacağız?” düşüncesiyle önce bir anne ve çevreci ardından hayatını iyi yaşamak isteyen biri olarak bilgilerini paylaşmayı seçen Tolga, bu kitabı kaleme almaya karar veriyor. “İnsanlara iyilik vermeyi seviyorum” diyor.
Hayat amacının da bu olduğunu düşünüyor. Sosyal medya mecralarından ve Youtube kanalından insanları şifalandırdığını söylüyor. Sadeleşmek, merkezine dönmek gibi kavramların önemli olduğunu düşünen oyuncu, bu işin öncülerinden biri olarak aromaterapiyi, sağlıklı yaşamı her fırsatta insanlara anlattığını ve artık sağlığımızın sorumluluğunu elimize alıp bilinçli davranmamız gerektiğini belirtiyor.
Bu kitap aslında bilmediğiniz bir şeyi anlatmıyor ama iyi olma haliyle ilgilenenlerin ilgisini çekecek detayları barındırıyor.İyi nefes almak, iyi su içmek, iyi yemek yemek, iyi uyku uyumak, doğru hareket etmek kavramlarının üzerinde duruyor. İyi yaşam elbette önce ruhta sonra bedende başlıyor. En basitinden bize neyin iyi geldiğini hatırlamak için unuttuğumuz bilgileri sıralıyor. Mesela üzerinde son kullanma tarihi 3 aydan fazla olan işlenmiş ürünleri yememek gerektiğini, öğle tatillerinde meraklı gözlere aldırmadan bir ağaca sarılabilmenin önemini hatırlatıyor.
Belki bunlar çok klişe ama Tolga’ya göre insana çok iyi gelen detaylar. Yoğun akan hayatlarımızın her anını dolu dolu yaşamak gerekirken kalabalık ortamda da trafikte de sakin kalabilmenin kendimizi tanımaktan geçtiğini ve pratiklerle bunun mümkün olabileceğini hatırlatıyor. Kitapta bahsi geçen konulardan biri de spor.
Ve yoga gibi zihni, bedeni dinlendiren bir branşın dahi yanlış anlaşabileceğini belirtiyor; “Sosyal medyada yoga akrobatik hareketler bütünü gibi gösteriliyor. Muhteşem kafa duruşları yapıyorlar. Eğitim aldığım Hintli hocalardan öğrendiğim şey aslında yoga bir akıştır ve herkesin yogası farklıdır. Bir şeyi çok iyi yapmak değil aksine iyi yapmayı bırakmaktır.”
“POPO ÖLÇÜMÜZÜ KİM BELİRLİYOR?”
Kitabında kadın bedeni üzerindeki dayatmaları ele alan Tolga, bize kodlanan kadın figürüne dikkat çekerek; “Hollywood sinemasından moda endüstrisine dünya moda devleri bize hep çok şişman, çok çirkin, çok genç, çok yaşlı diye sayısız etiket dayamıyor mu? Bunu kimler belirliyor? Aslında kadın bedeninden çok, oğlan çocuğu görüntüsünü beğenen ve bize bunu servis eden moda sektörü... Östrojen hormonunun bir göstergesi olarak vücudun şekillenir. Poponun büyük olması dişil ve doğurgan olduğunu, kadın olduğunu gösterir. Kıvrımların senin en büyük gücündür. Kendinizi sevin ve sevmekten vazgeçmeyin. Çünkü muhteşemsiniz” diyor.
