Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Beyaz Türkler’in yaşam alanlarından Etiler’i bilenler bilir; son model arabalar, bir zamanlar ‘Etiler’de yumuşaklar’ diye tabir edilen şarkıcıların sahne aldığı, yüksek markaların yan yana dizildiği Nispetiye Caddesi bölgenin ana aksıdır.

        Lüks tutkusu yüzünden, bizim gençliğimiz sırasında bir televizyon dizisinden mülhem ‘Flamingo Yolu’ diye adlandırılıyordu.

        İşte dünkü Pazar gezim sırasında bu ‘Flamingo Yolu’nda ışıklarla pırıl pırıl parlayan bir MHP seçim bürosu gördüm!

        Niye şaşırıyorsun, diyenlere, geçen seçimlerde bu bölgeden çıkan MHP oylarını parmakla sayabileceklerini hatırlatıp, şimdi bu büronun önünün ne kadar kalabalık olduğunu not düşerek devam edeceğim…

        Aynı günün akşamüstü, entelektüel Beyaz Türkler’in yaşam alanı olan Cihangir’e gittim, bir zamanların muhteşem romantik Susam Bar’ının bulunduğu sokakta da bir MHP Seçim Bürosu vardı!

        Yine, ne var bunda, diyecek olanlara Cihangir’de daha önceki seçimlerde MHP’ye çıkan oy sayısını yine parmaklarıyla saymalarını tavsiye edebilirim.

        Kişisel olarak beni Cihangir, Etiler’den daha çok şaşırttı. Çünkü Cihangir, ‘Beyazların’ yaşam alanı olmasının yanısıra aynı zamanda ‘ideolojik’ bir kimliğe de işaret ediyor.

        Sosyalist entelektüelizmin kalesindeki MHP Seçim Bürosu çevrede hiç de şaşkınlıkla karşılanmıyordu.

        Akşamüstünü geçirdiğim, genellikle sinema ve dizi yönetmenleri, oyuncular ve yazarların devam ettiği kafede gündem elbette seçimdi.

        Hem Etiler’de hem de Cihangir’de görüdüğüm MHP Seçim Bürolarını ve bu büroların gördüğü ilginin beni şaşırttığını, bunun MHP’nin Beyaz Türkler’e nüfuz ettiğinin bir göstergesi olup olmayacağını düşündüğümü anlatırken çok ilginç yorumlarla karşılaştım.

        Şimdi isimlerini versem küçük dilini yutacağınız iki saf kan ‘Beyaz Türk,’ çevremizdeki sol entelektüellerin uzaylı görmüş gibi kınayıcı bakışlarına aldırmadan MHP’ye oy vereceklerini ilan ettiler.

        Her ne kadar bu ilan oturduğumuz bembeyaz kafede küçük çaplı bir skandala dönüştüyse de, beyazlar arasındaki yeni bir eğilimin ipucunu vermiş bulundu.

        MHP Beyaz Türkler’in yaşam alanlarına çoktan sızmış; ve hatta beyazları içermeye başlamıştı.

        MHP’ye oy vereceğini ilan eden iki ‘Bembeyaz Türk’ün gerekçeleri ise çok dikkate değerdi.

        Biri, MHP’nin sanılanın aksine toplumdaki gerilimi bitirebileceğini; diğeri, Cumhuriyet ilkelerini en iyi şekilde koruyabileceğini söyledi.

        Her ikisi de MHP’nin değiştiğinin altını çizdi.

        İşte bu ilginç göstergeler, MHP’nin köylücü milliyetçilikten, modern devlet felsefesine evrilişinin de göstergesi diye düşündüm.

        Beyaz Türkler’in MHP’ye olan bu yeni ve ilginç ilgisi, elbette bir miktar AKP endişesi, bir miktar CHP yönetimi tepkisinden beslense de somut olarak içte yaşanan değişimin de bir yansıması olarak okunabilir.

        MHP’nin yeni yüzleri olan Deniz Bölükbaşı, Gündüz Aktan ve Mithat Melen gibi entelektüelist figürlerin de bu yeni eğilimde büyük payı olmalı.

        Diğer Yazılar