"MeToo" felaketimiz olursa
Yasak Elma dizisinde Talat Bulut’un kızını canlandıran Ayşegül Çınar adlı oyuncu, taciz suçlamasıyla ilgili fikrini açıkladı geçenlerde. Kostüm asistanı Özge Ş.’nin taciz şikayetinin takipsizlikle sonuçlanması yetmemiş olmalı ki, “Talat ağabeyi yakından tanırım, olaya pek inanmadım. Bence olmamıştır, biz hepimiz oradaydık” diyerek savunmaya geçti. Özge Ş. için de “Çok şeker bir kızdı, böyle bir şey yapabileceğini düşünmedik” dedi. Kız yüz kızartıcı bir takım işler çevirmiş herhalde!
Cinsel taciz gibi bir vakada kadının başına gelebilecek en acı, yaralayıcı şey hemcinslerince karşı cepheye konulmak belki de. Erkek egemen düzenin evrensel kodlarından biri bu. ABD’nin gündemindeki olay da bu düzenin bütün kodlarını taşıyor. Kadınların, cinsel tacize uğrayan kadına çullanması dahil…
Hikaye, Başkan Trump’ın Brett Kavanaugh adlı yargıcı geçen temmuzda Yüksek Mahkeme üyeliğine aday göstermesiyle başlıyor. Kavanaugh, koyu Katolik muhafazakâr bir yargı mensubu. Reagan döneminden beri görevde olup kendi isteğiyle emekliye ayrılan Anthony Kennedy’nin yerine aday.
Trump, Brett Kavanaugh'ın Yüksek Mahkeme adaylığını geçen 9 Temmuz'da Beyaz Saray'da açıklamıştı.
Yüksek Mahkeme yargıçları ömür boyu görevde kalıyor ve kürtajdan idam cezasına Amerikan siyasetinin en hassas konularında son sözü onlar söylüyor. Senato onayından sonra koltuğa oturan üyelerin ideolojik pozisyonu siyasi dengeler açısından çok önemli.
Trump’ın “kusursuz referanslara ve üstün niteliklere sahip” diye takdim ettiği yargıç Kavanaugh Senato tarafından onaylanırsa, mahkemedeki muhafazakâr ton ağırlaşacak. Cumhuriyetçilerin Demokratlara karşı 51’e 49 çoğunlukta olduğu Senato’da muhafazakar oylar eksik kalırsa, Kavanaugh seçilemeyebilir.
İşte bu kritik ortamda bir cinsel taciz mektubu ortaya çıkıyor. Önceleri adı meçhul olan kadın, Kongre’nin kıdemli Demokrat üyelerinden Dianne Feinstein’a yazdığı mektupta, lise yıllarında Kavanaugh’ın ağır cinsel tacizine uğradığını anlatıyor. Henüz 15 yaşındayken bir ev partisinde o dönem 17 yaşında olan Brett Kavanaugh’ın bir arkadaşıyla birlikte ve aşırı alkollü vaziyette kendisini yatak odasına sürükleyerek tecavüze yeltendiğini yazıyor. Fakat, aynı zamanda Adalet Komisyonu üyesi olan Feinstein’a giden bu gizli mektup medyaya sızıyor. Yargıç Kavanaugh iddiayı kesin bir dille reddediyor.
ZAMANI GELMEMİŞ!
Ve o meçhul kadın “Madem ki hikaye konuşulacak, o halde çıkar ben anlatırım” diyerek Washington Post’a konuşuyor.
Prof. Christine Blasey Ford, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğu yaşamış.
Palo Alto Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan 51 yaşındaki Christine Blasey Ford, “1980’lerin başında bir yüz günüydü, o ve arkadaşı Mark Judge kör kütük sarhoştu. Beni yatak odasına sürüklediler, manyak gibi gülüyorlardı” diye başlayıp, Kavanaugh’ın üzerine çullanıp elbise ve mayosunu çıkarmaya çalıştığını, bağırınca eliyle ağzını kapattığını ve arkadaşı Judge’ın da üstlerine atlamasıyla kurtulmayı başarıp banyoya sığındığını, sonra da evden kaçtığını anlatıyor; “Beni öldüreceğini sandım” diyor.
1980'lerin başında Kavanaugh ve Christine Blasey'in lise yıllık fotoğrafları.
Ford bu travmanın izlerini taşımaya devam ediyor, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğu yaşıyor ve kocasıyla birlikte evlilik terapistine gittiği 2012 yılına kadar kimselere anlatamıyor başına geleni. Ford, terapistin tuttuğu notların bir kısmını da Washington Post’la paylaşıyor, ancak yargıcın açık adı yer almıyor notlarda. Kocası Russell Ford da Post’a konuşuyor ve “Karım, bana Kavanaugh’ın soyadını vererek, federal yargıç olduğunu ve günün birinde Yüksek Mahkeme adayı olmasından kaygı duyduğunu söylemişti” diyor.
Ford’un adını verdiği Mark Judge böyle bir olayın meydana gelmediğini belirterek, “Brett, sporsever parlak bir öğrenciydi. Öyle delice veya yasadışı şeyler yapmazdı” diye konuşuyor. Beyaz Saray ise Post’un haberi üzerine yorumda bulunmayıp, yargıcın iddiaları reddeden açıklamasını yayınlamakla yetiniyor.
Bu arada Blasey Ford, kamuoyu önüne çıkmadan önce cinsel taciz davalarında uzman bir kadın avukat tutmuş ve iftirayla suçlanacağını bildiği için eski bir FBI ajanının gözetiminde yalan testinden geçmiş. Washington Post’un elindeki test, kadının doğru söylediğini gösteriyor.
Mektubu alan Senatör Feinstein ise “Gizli kalmasını istiyordu. Saygı gösterdim, ancak içeriğini federal soruşturma yetkililerine iletmek zorundaydım” diyor. FBI, Ford’un adını kapatarak yargıcın dosyasına eklenmek üzere mektubu Beyaz Saray’a gönderiyor, oradan da Senato Adalet Komisyonu üyelerine gidiyor mektup. Belli ki oradan da dışarı sızıyor.
KADIN PİYONLAR
Kimliğinin ortaya çıkmasıyla medya akınına uğruyor Ford. Muhafazakâr kalemler olaydaki tutarsızlıkları bulmak için hikayenin özellikle “Odadan nasıl kaçabildi” kısmını eşeleyip hunharca saldırırken, yargıç olayı reddettiği halde “Gençliktir, içkilidir olur böyle şeyler. Zaten üzerinden yıllar geçmiş” tarzı bahaneler savruluyor. Alkollü olmak erkeğin kabahatine hafifletici sebep oluyor. Kadın alkollü olsa nasıl bir tez çıkardı tahmin edin!
Hele bir Beyaz Saray avukatından öyle bir açıklama geliyor ki, bütün erkeklerin korkusunu dışa vuruyor; “Eğer herhangi biri, ben, sen, herhangi bir adam böyle suçlamalarla görevden olacaksa her erkeğin korkması gerekir” diyor o şahıs. Yani dün dündür, erkek ne yaptıysa geçmişte kalmıştır, yoluna devam eder.
Derken 65 kadının yazdığı bir savunma mektubu çıkıyor ortaya Kavanaugh adına. Yargıç Maryland’de bir erkek lisesine gitmiş ama bu 65 kadın birden onu lise yıllarından beri çok iyi tanıdıklarını, geçen 35 yıl içinde arkadaşlıklarının devam ettiğini belirterek, “Brett Kavanaugh karakter sahibi, dürüst ve saygın bir kişiliktir. Kadınlara karşı da hep seviyeli ve saygılı olmuştur. Lise yıllarında da öyleydi, şimdi de öyle. O iyi bir insandır” diye bitiriyorlar sözü.
Ford ise Kavanaugh gibi birinin doğru ve yanlış konusunda hüküm verecek bir mevkide olamayacağını düşüncesiyle “Şu anda uğradığım terörle mücadele etmek artık benim yurttaş sorumluluğumdur” diyor.
Bu arada özellikle liberal kadın yazarlar Ford’u savunurken, Kavanaugh aleyhinde bir ipucu da ortaya çıkıyor. Çinli “Kaplan Anne” kitabıyla tanınan, Yale Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Amy Chua’nın öğrencilerine bir tavsiyesi medyaya yansıyor. Haberlere göre Chua, “Eğer Kavanaugh’un ofisinde çalışmak istiyorsanız model gibi görünmeli, feminen olmalısınız” diyor.
Medya, Kavanaugh'ın ofisinde çalışan kadınların hep model görünümlü olduğuna dikkat çekiyor.
SİYASİ İP CAMBAZLIĞI
Muhafazakar cephe Ford’u Demokratların oyunlarına alet olmakla suçlarken, şöyle bir siyasi cenkleşme ortaya çıkıyor: Cumhuriyetçiler yargıcın bir önce atanması için Ford ve Kavanaugh’ın Senato komisyonunda hemen ifade vermesini istiyor. Demokrat cepheye göre ise Cumhuriyetçilerin niyeti olayı oldubittiye getirmek. Bunun için Ford’un ifadesinden önce FBI soruşturması açılmasını istiyorlar.
Çünkü yargıç Clarence Thomas vakası unutulmuş değil, tekrarlanması da istenmiyor. 1991’de yaşanan o vakada hukukçu Prof. Anita Hill, Yüksek Mahkeme adayı olan Clarence Thomas tarafından defalarca cinsel tacize uğradığını açıklamıştı. Bir siyah kadın olarak, Joe Biden başkanlığındaki Senato Adalet Komisyonu’nun tamamı beyaz erkek üyelerinin karşısına çıktığında müstehzi tavırlarla sorgulanmış ve sonunda Thomas’ın ataması gerçekleşmişti. Halen de o görevde.
TROL SALDIRISI
İşte bu siyasi ortamda muhafazakar troller de boş durmuyor, sosyal medyada Christine Blasey Ford’a yönelik nefret saçıyor, kadının ev ve ofis adresini yüzlerce kez retweet ediyorlar. Ölüm tehdidine kadar vardırıyorlar saldırıları. Ford evden uzaklaşmak zorunda kalıyor, bu arada e-mailleri hack’leniyor. Ve liberal medyadan gelen baskılar sonucu Twitter, Ford’un ev adresini içeren tweet’leri kaldırıyor, ancak üniversitenin web sitesinde de bulunduğu için ofis adresini bırakıyor.
Twitter deyine Trump’sız olur mu? O da uzun süre suskun kaldıktan sonra geçen cuma günü birkaç tweet’le harekete geçiyor ve Christine Blasey Ford’a inanmadığını ilan ediyor; “O saldırı Dr. Ford’un dediği kadar kötü olsaydı, kendisi ya da anne ve babası şikayetçi olurdu” diyor. 15 yaşında bir kız çocuğunun korkusunu, yaşadıklarını anlatmaktan nasıl utanacağını tabii ki hesaba katmıyor.
Trump, “iyi bir adam olan” Kavanaugh’ın radikal sol siyasetçilerin saldırısı altında olduğunu belirterek, “Ben her gün bunlarla uğraşıyorum” diyor. Trump’ın da bugüne kadar en az 16 kadın tarafından cinsel tacizle suçlandığı düşünürse, “bozacının şahidi şıracı” durumu hasıl oluyor.
İşte Donald Trump'ı geçmişte cinsel tacizle suçlayan kadınlar...
Ve Harvey Weinstein’ı iktidardan indiren “MeToo” hareketi Hollywood’daki zaferiyle yerinde sayıyor. Kadınların iş dünyasından akademik ortama “Ben de” diyerek erkekleri koltuk ve kürsülerinden indirebilmesi için daha çok uzun bir yol görünüyor.
