Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Cuma akşamı Kadir Topbaş canlı yayında söyleyince durdum."Kimyam bozuluyor" dedi.Bazen öyle acımasız eleştiriler yapılıyormuş ki bu durum kimyasını alt üst ediyormuş.Ben aslında bu "kimya bozulma" hainin hayatımızda çokça olduğunu düşünüyorum.Malum bugün Kadınlar Günü. Kanımca son zamanlarda biz kadınların kimyasını en çok bozan şu "yatma" faslı.Daha amiyane tabirle "Ne için kime verirsiniz" sorusu..

        Hayatımızı önce şu malum dizi,Bin Bir Gece karıştırdı.Hani bir gece için kaç para talep edersin durumu.İş bu kadar ucuzken arkasına hemen ulvi bir neden yapıştırılıverdi.

        Bunu yapıyorum çünkü çocuğum hasta!! Arkasından yazılan çizilenler,yapılan yorumlar ;nedense kimse kadının "Bir gece verme" eyleminin meşru bir zemine oturtma çabasını hiç ama hiç sorgulamadı.Hadi itiraf edin,fantezilerinizi bile süsledi.Ev buluşmalarında,en muhafazakar durumlarda bile "Ne kadara verirsin" tartışıldı, tabii çocuk hasta ya.

        Kimyamız küçük bir darbe almıştı ki..

        İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni'ye MOSSAD'da suikast timi ajanı olarak çalıştığı dönemde ülkesi için yatağa girip girmediği soruldu.Livni "Hayır" dedi ama ekledi "Böyle bir şey istenseydi ne diyeceğimi bilemezdim."

        Suikast timi ajanı "Hayır" dedi ama vitrindeki Türk kadını mevzuya balıklama daldı.Yine yazıldı,çizildi,vatan için bir gece vermenin ne kadar ulvi bir mesele olduğu falan anlatıldı.

        Yatmaya çoktan hazır olanların vatan bahanesi ise bu sefer komik değil trajikti.

        Yine de gülümsedim.Acaba Türk kadının kimyası bu derece bozulmuş olabilir miydi?Birazcık da olsa zeka beklemek hayal miydi?Durun daha bitmedi..

        balcicekpamir@haberturk.com

        Diğer Yazılar