Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türk Milli Takımı’nın Galler ile oynadığı maçta aldığı yenilgi önümüzdeki süreçte çokça tartışacağımız bir başlık olacak. Öncelikle hemen belirtelim. İtalya maçının ardından Bakü’de Galler karşındaki yenilgi teknik kadronun sahayı okuyamamasından kaynaklanan bir tablo.

        UEFA yetkililerinin verdiği bilgiye göre Bakü Olimpiyat Stadı’ndaki maç için 29 bin 800 bilet satıldı. Covid – 19 önlemleri çerçevesinde 60 bin kişilik stadyumun yarısına izleyici alındı. Buna göre; bin Galler taraftarına karşılık 28 bin 800 Türk taraftar tribünleri doldurdu. Maç öncesi Türk ve Azerbaycan bayrakları dağıtıldı. Oyun sırasında binlerce bayrak dalgalandı. Statta 9 noktada dev Türkiye bayrağı açıldı. Türk Milli Takımı seyircilerden büyük destek aldı. “Tek millet ve tek tribün” olmuştuk. Tribünler “Türkiye, Türkiye” bağırmasına rağmen Galler iyi bir başlangıç yaptı. Türk taraftarlar hem sözlü hem de görsel olarak açık ara öndeydi. Tribün baskısına rağmen olmadı. Bizim çocuklar başaramadılar.

        Robert Page'in yönettiği Galler, Gareth Bale ve Aaron Ramsey’in golleri ile Türkiye'nin Bakü'de “evinde oynadığı” oyununu bozdu, kendi taraftarlarına Avrupa Futbol Şampiyonası'nda son 16'yı hayal etme imkanını sağladı.

        REKLAM

        İyi oynayamadık. Bizim çocuklar dağınıktı. Yediğimiz iki gol de resmen antrenman golüydü. Hele ikincisi halı sahada bile yenmeyecek bir goldü. Galler bir penaltı kaçırdı. Normalde bir maçta penaltı dönmüşse maçın psikolojik olarak dönme imkanı vardır. Öyle olmadı… 90+4’de kötü oynadık. Ortada bir oyun modeli yoktu. Ne 4 – 4 - 2 ne de 3 - 5 – 2… Aslında bizim çocuklar, 11 aslan parçası da sahada yoktu. Dahası teknik kadro sahayı okuyamadı. Hava toplarında hakim olan Galler’e karşı biz yanlardan top oynamaya çalıştık.

        Ramsey, Bale'nin güçlü atağıyla 42. dakikada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycanlı mevkidaşı İlham Aliyev ve UEFA Başkanı Aleksander Ceferin'in önünde ilk golü attı. Connor Roberts (90+5) de Bale’nin çalımıyla maça son noktayı koydu. Şunu söyleyeyim. Şenol Güneş, oyuncuları bu kadar taraftarın karşında ve iki cumhurbaşkanın olduğu bir maçta oynatamamışsa bırakıp gitmeyi düşünmeli.

        Galler, ilk maçta İsviçre'ye karşı bir galibiyet ve beraberlik ile A Grubu'nda önde. Türkiye ise iki maçtaki sıfır puanla sonda. Ve bu oyun modeli ile bir umut vaat etmiyor. İtalya'ya karşı zayıf performans göstermiştik ve buradan doğru dersleri çıkaramadık. Galler maçında Şenol Güneş, eski Schalke ve Düsseldorflu Kaan Ayhan'ı defansın ortasına getirirken, Merih Demiral'ı yedek kulübesine gönderdi. Yusuf Yazıcı’nın yerine getirilen Cengiz Ünder'in hücuma daha fazla ivme kazandırması bekleniyordu. Ama sonuç orada.

        Bakü Olimpiyat Stadyumu’ndan çıkarken bir Azeri kadının gözyaşları ve sözleri hiç aklımdan çıkmayacak: “Biz Rus baskısı altında yenilgiye alışmıştık. Sizinle Karabağ’da yenmeyi öğrendik. Türkiye Milli Takımı için geldim. Sizin yenilginiz ciğerimizi yaktı.”

        Sözün bittiği yer…

        Diğer Yazılar