Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kasım ayı işsizlik verisi yüzde 12.3 olarak açıklandı. Mevsimsellikten arındırdıktan sonra baktığımızda bu oranın yüzde 12 olduğunu görüyoruz. Aralık 2016’dan beri en yüksek işsizlik oranı. Üstelik yıllık işsizlik verisi son 9 aydır ara vermeden yükseliyor.

        Diğer yandan işsiz olarak kayıtlı olanların sayısı 4 milyona ulaştı. Bu 2005 yılından beri tutulan serideki en yüksek işsiz sayısı. 2017 Kasım ayından 2018 Kasım ayına kayıtlı işsiz sayısı 700 bin kişi artmış durumda. İşsiz sayısındaki son 3 aylık ortalama üzerinden yıllık rakam hesaplanırsa yüzde 15 gibi bir işsizlik rakamı çıkıyor.

        2018 Ekim ayından Kasım ayına girilirken 4 ana sektörün ( tarım, sanayi, inşaat, hizmetler) hepsinde istihdam düşüşü olmuş. 1 ayda 228 bin istihdam azalışı söz konusu.

        2017 yılında bu bir çok sektöre ciddi istihdam teşvikleri verilmişti. Yine 2017 yılında KGF marifetiyle reel sektöre 220 milyar TL’lik kredi kullanımı imkanı sağlandı. Nitekim 2017 başında yine 12’lere vuran işsizlik 2017 sonunda yüzde 10’un altına inmişti. Ancak 2018 yılında teşviklerin çoğu devrede olmasına rağmen özellikle yılın ikinci yarısında kurda ve faizlerde yaşanan sert yükseliş sonrasında işsizlik rakamının yeniden yüzde 12’yi vurduğunu görüyoruz. Özellikle 15-24 yaş arası kategorize edilen genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 22’yi geçmiş durumda.

        2019 yılının öncü göstergeleri sanayide ve hizmetler sektöründeki zayıf sürecin devam ettiğini söylüyor. Reel kesim güven endeksi, kapasite kullanım oranı ve PMI (satın alma yöneticileri endeksi) ekonomideki 2018 yılının son yarısını etkisini altına alan olumsuzşartların 2019’a da sirayet ettiğini ifade ediyor.

        Bu durumda 2019’un ilk çeyreği sonunda işsizlik rakamının maalesef yüzde 13’leri aştığını görmek şaşırtıcı olmayacak. 2009 yılında görülen enyüksek işsizlik rakamı yüzde 15 seviyesiydi. 2019 yılının özellikle ikinci yarısında ekonominin göstereceği toparlanma sinyalleri işsizlik rakamında 2009 krizine benzer bir yıl bitirip bitirmeyeceğimizi belirleyecek.

        İstihdamı Düşüren Faktörler Ne?

        Çoğumuz geçtiğimiz bir kaç ay içerisinde istihdam sağlayan kişilerden benzer lafları duymuşuzdur: “İşler iyi gitmiyor. Nakit dönmüyor. Personel çıkartacağım.”

        Nitekim ekim/kasım aylarında yazının giriş bölümünde görüldüğü üzere yoğun personel azaltışlarınınolduğunu görüyoruz.

        Hatırlatmak isterim, kasım ayı istihdam verisi, 2019 için asgari ücrete yapılan %26’lık artışın işverende yaratmış olabileceği “ maliyet azaltma” çabalarını kapsamıyor.

        Bu durumda işverenin iç ve dış piyasada yaşanan talep eksikliği, işletme sermayesi eksik olduğu için yüksek kredi faizlerinden ciddi hasar görmesi, kurda yaşanan değer kaybına açık pozisyonda yakalandığı için sermayesi hızlı erimesi gibi faktörler geriye kalıyor. Belli ki işveren saydığım bu ya da buna benzeyen sebepler dolayısıyla hesabın çalışan personeline kesmiş.

        Liberal ekonomi modelinde kimsenin ekonomik tercihlerine karışacak durumuz yok.

        Ancak reel sektörün biraz çuvaldızı kendisine batırmasında fayda var diye düşünüyorum.

        Ürettiğim ürüne ne kadar katma değer ekleyebiliyorum? Çalıştırdığım personeli sık sık değiştiriyorsam insan gücünün verimliliğini nasıl artırabilirim?

        Neden bu kadar düşük sermaye ile çalışıyorum ve piyasada işler bozulduğunda (faiz artığında, krediye erişim zorlaştığında) ilk reaksiyonu işçi çıkartmakta buluyorum?

        Milyonlarca dolarlık ithalat ve karşılığında ihracat yapan reel sektördeki yüzlerce şirketin risk yönetimini, muhasebeciden hallice bir çalışana emanet ederse, kurun her yüzde 10-20 dalgalandığı ortamda ilk aklına gelen işçi çıkartmak mı olmalı?

        İşçi çalıştırmanın maliyet yüksek. Başta Enerji ve ham madde olmak üzere bir çok girdi maliyeti de yüksek. Ayrıca piyasa hiç parlak değil...

        Ancak yukarıda sorduğum soruları daha iyi değerlendirmiş bir reel sektörümüz olsa bugün istihdam konusunda daha iyi bir yerde olabilirdik.

        Diğer Yazılar