Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Brüksel’de, NATO ve AB Yönetim Merkezlerinde, Fransa Devlet Başkanı Macron’un çok sert eleştirildiği ifade ediliyor.

        41 yaşındaki eski yatırım bankacısı Fransız lider "NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti"ve "AB kendisini korumak için NATO’ya güvenemez” açıklamaları sonrasında, Avrupa’nın diğer başkentlerinde küstahlık ve bencillikle suçlanıyor.

        Macron’un AB ile ilgili fikirleri, başta Almanya olmak üzere bir çok AB ülkesinde tüylerin diken diken etti. Macron’a göre AB’nin dünyanın hızla gittiği iki kutuplu dünya siyasetine hazırlanması ve bu yeni düzenin oyuncağı değil önemli bir oyuncusu olması gerekiyor.

        Fransa Devlet Başkanı Macron, mevcut yönetim anlayışıyla, oylamalarda oy birliği aranması ve küçük AB ülkelerinin stratejik veto oyları yüzünden, AB’nin teknoloji savaşlarında geri kaldığı, göç ve iklim değişikliği gibi konulara ağırlığını koyamadığını düşünüyor.

        ABD’nin güdümündeki NATO’nun, Trump’ın dış politika tercihleri nedeniyle güvenilir olmadığını ve AB’yi Rusya ya da Çin’e karşı korumakta aciz kalacağını düşünen Macron, bir adım daha ileri gidiyor ve Avrupa Birliği Ordusu kurulmasını istiyor.

        Hatta Macron, 23 AB üyesini kapsayan Schengen serbest dolaşım hakkının kısıtlanmasını ve AB’ye sonradan katılan yeni üyelere VETO hakkının verilmemesini öneriyor.

        İşte bu çıkışlar, bugüne kadar AB’yi daha aktif bir forma sokmak isteyen lider görünümlü Macron’un üzerine şimşeklerin çevrilmesine yol açtı.

        Alman Şansölye Merkel ve İtalya Başbakanı Conte ortak açıklama yaparak "Nato’nun AB savunmasındaki yeri tartışılamaz" dediler. Ayrıca İtalya - Macron’un Schengen’in daraltılması önerisinin aksine - Arnavutluk ve Makedonya ile müzakerelerinyeniden başlatılmasını istedi.

        Macron’dan bardağı taşıran son damla...

        Macron bir yandan AB’nin yeni dünya düzeninde daha aktif olması için çarpıcı görüşler bildirirken diğer yanda da Rusya konusunda şok açıklamalar yaparak, Londra’da Nato’nun 70. Kuruluş Yılı vesilesiyle yapılacak görüşmeleri tabir-i caiz ise torpilledi.

        "Nato savunma önceliğini artık Rusya’dan başka yerlere kaydırmalıdır

        Fransa Devlet Başkanı Macron, Nato Zirvesi öncesinde gündemi alt üste edecek şu açıklamayı yaptı “Bugün düşmanımız Rusya mı? Çin mi? NATO’nun görevi hala bu ülkeleri düşman olarak sınıflandırmak mı? Zannetmiyorum. Günümüz şartlarında NATO’nun mücadele etmesi gereken düşman güç terörizmdir

        Macron bu açıklamaları, 70 yıl önce bugünlerde, o zamanki adıyla Sovyetler Birliği olan tehditte karşı, batılı ülkelerin ortaklaşa kurduğu savunma paktı NATO’nun Londra’da ki büyük zirvesinden hemen önce yaptı.

        Nato’nun ortak düşmanı yeniden tanımlaması gerektiğini söyleyen ve Türkiye’nin Suriye’de düzenlediği Barış Pınarı Operasyonu’na NATO tarafından yeşil ışık yakılmasını eleştiren Macron “Nato ülkeleri arasında bir uyum yok” mesajı verdi.

        Macron ne yapmaya çalışıyor?

        Fransa Devlet Başkanı Macron’un bir nevi "alayına isyan"moduna geçmesinin bir sebebi olsa gerek.

        Bu köşeyi sürekli takip edenler, Macron’un Merkel sonrası Avrupa’da direksiyonu ele geçirmek istediğini, Fransız ekonomisinin de son krizde görece Alman ekonomisinden daha dirençli çıkmasının, Macron’un iştahını artırdığını yazdığımı hatırlayacaktır.

        Ancak Macron’un, NATO’da ABD’yi, AB'de ise Almanya ve İtalya’yı karşısına alacak kadar gözünü karartmasının başka bir sebebi de olmalı.

        Bir çok siyasi uzmana göre Macron, Trump sonrası dünya düzeninde NATO’nun AB’ye ayak bağı olduğunu düşünüyor. Macron, AB liderliğini ele geçirebilirse, Avrupa’yı ABD’nin arka bahçesi olmaktan çıkartıp yeni müttefikler arayışına girmek istiyor.

        Macron’un gözüne kestirdiği müttefik ise Rusya!

        Macron’un planı, yavaştan Çin’in ekonomik hegemonyasına girdiğini düşündüğü Rusya’yı Avrupa’ya bağlamak üzerine kurulu. Bir başka ifadeyle Rusya, Çin’in uydusu olacağına AB‘ye yakınlaşsın.

        Macron'a göre yıllarca birbirine düşman olmuş Çin ve Rusya, aslında bu yakın ilişkiyi konjonktür gereği sürdürüyor. Rahatlıkla iki ülke ayrı sayfalara düşebilir. Bu sebeple Macron, Putin’e bir nevi açık davet yaparak AB’nin global gücünü artırmayı hedefliyor.

        Çin’in ekonomik kuşatmasından, ABD’nin minnetine bırakılmış savunma refleksinden bunalan Macron, AB saflarına Rusya’yı katarak oyun planını zenginleştirmeye çalışıyor.

        Bu sebeple de NATO’nun 2. büyük gücü olan Türkiye’ye "güvenilmez müttefik" damgası vurmaya çalışıyor. Nato’da delik açabilmek için.

        Plan bu..

        Kağıt üzerinde akıllıca duruyor.

        Ama pratikte sıkıntılı çok yanı var. ABD’nin bu çıkışa ne diyecek?

        AB’de Almanya direksiyonu Fransızlara planlandığı gibi kolay bırakacak mı?

        Çin, dengeleri bozacak bu hamleye nasıl cevap verecek?

        Diğer Yazılar