Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dışarıda jeopolitik risklerin ne kadar hızlı artabileceğini görmemiz açısında önemli bir hadise yaşandı.

        İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani, Bağdat Havalimanı’nda ABD helikopteri tarafından düzenlenen bir saldırı ile öldürüldü. Suikast emrinin Başkan Trump tarafından verildiği ve Kongre’nin de bilgilendirilmediği anlaşılıyor. General Süleymani Afganistan’dan Irak’a, Suriye’den Lübnan’a kadar bölgede İran’ın politikalarını belirleyen isim olduğunu biliniyordu.

        Saldırıda Süleymani’nin yanında Iraklı üst düzey askeri yetkililerin de dahil olduğu toplam 7 kişi öldü.

        ABD’den yapılan açıklamada İran ile savaş istemediklerini, suikastin geçen hafta ABD Bağdat Büyükelçiliği’ne yapılan saldırıya misilleme olarak tatbik edildiği ifade edildi.

        İran Dışişleri Bakanı Zarifi ise ABD’nin bu saldırı sonrasında yaşanacak her sonuçtan sorumlu olacağını söyledi ve "ABD’nin söz konusu saldırısı uluslararası terör eylemidir" dedi.

        Bölgeyi yakından tanıyan uzmanlara göre General Süleymani’nin öldürülmesi Orta Doğu’da son 10 yıldır yaşanan en kritik ve önemli gelişme. 62 yaşındaki Süleymani’nin, İran’da 1979 yılındaki İslam Devrimi sonrasındaki sahaya sürdüğü en güçlü askeri yetkili olduğu ifade ediliyor. Süleymani’nin ölümü sonrasında İran’ın Orta Doğu’da sahada etkinliğinin ciddi sekteye uğrayacağı düşünülüyor. Bu sebeple de İran’ın bu kayba karşı büyük bir misilleme yapmasından endişe ediliyor.

        Nitekim piyasalar da bu gelişmelere kayıtsız kalmadı.

        Haberin duyulmasının ardından petrol fiyatlarında yüzde 4’lük yükseliş yaşandı. Güvenli liman olarak bilinen altının ons fiyatı yüzde 1.5 arttı. Avrupa borsalarında yüzde 1 civarı kayıplar yaşanırken, ABD borsalarında korku endeksi olarak bilinen VIX endeksi yüzde 12 arttı.

        Bu sene ABD’de seçim yılı. Trump, azil süreci dahil zor bir süreci geride bırakarak 2020 Kasım Ayında seçimlere gidecek. Henüz konuşmak için erken olsa da, ABD ekonomisinde yakalanan pozitif ivme sayesinde seçime avantajı girecek gibi gözüküyor. Düşük işsizlik, yüzde 2-2.5 bandında büyüme hızı ve rekor kıran ABD borsalarının yanında, azil sürecini de atlatırsa Trump’ın seçim öncesinde içerde atacağı fazla bir hamle olacağını düşünmüyorum.

        2016 seçimlerine “Make America Great Again” sloganıyla başlayan Trump’ın, 2020 seçimlerine kadar kalan süre içinde odaklanacağı mevzuu dış politika olacaktır. Seçim öncesinde hedef tahtasına koyduğu ülkeleri hatırlayacak olursak; K.Kore, Venezuela, İran ve Çin’i görüyoruz.

        Trump, Çin ile tarihin en büyük ticaret savaşlarına girdi. Çin ekonomisini alt üst edebilecek düzeyde vergi artışlarıyla Çin’i masaya oturtmaya ve kendi şartlarını müzakere ettirmeye çalışıyor.

        K.Kore ile uzun süreli gerginlik sonrasında Kim Jong’u uzun menzilli füze denemelerinden vazgeçirdi, hatta “K.Kore’nin ABD’den füze alımı yapmasını” bekliyorum dedi.

        İran’la da ilişikleri oldukça sert başlattı. Göreve geldiği ilk hafta daha önceki Amerikan yönetimi tarafından imzalanan P5+1 anlaşmasını yırtıp attı.

        Şimdi de İran’ı, koşulsuz masaya oturmak için ipleri iyice geriyor.

        2020 piyasaların jeopolitik gelişmeleri geçmişe nazaran çok daha yakın izlemek ve “ABD Tarım Dışı İstihdam” ya da “FED'in faiz kararına” vereceği tepkiden çok daha fazlasını sene boyunca gelişecek jeopolitik risklere vermek zorunda olacağı bir yıl olacak.

        Diğer Yazılar