Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Koronavirüs can almaya devam ediyor.

        Bu satırlar yazılırken 28 bin kişiye teşhis konmuş, 565 kişi bu virüsten dolayı hayatını kaybetmiş durumdaydı. Hayatını kaybedenlerin yüzde 95’i Çin’den, yüzde 90’ı da virüsün ilk ortaya çıktığı Wuhan eyaletinden.

        Şu ana kadar Çin dışında 26 kişi koronavirüsten hayatını kaybetmiş, 9'u Avrupa’dan. Bir başka ifadeyle şu an için koronavirüsün Çin hükümetinin aldığı karantina ve diğer tedbirler sonucunda büyük oranda bu coğrafya ile sınırlı kaldığını görüyoruz.

        Ayrıca salgın hastalıklar sonucu hayatını kaybeden insanların istatistiklerine bakıldığında, geçmişte yaşanan büyük salgın hastalıklara görekoronavirüsün daha az tehlikeli olduğu anlaşılıyor. Yaklaşık 12 bin kişinin hayatını kaybettiği Ebola salgınında, virüs bulaştığı insanların yüzde 50’sini öldürmüş. Diğer yandan 8 bin kişinin yakalandığı SARS virüsünün ise bulaştığı insanların yüzde 10’unu öldürdüğünü biliyoruz. Koronavirüste ölüm oranı ise yüzde 2.2.

        Tabii bu rakamlar ve bu çıkarımlar şimdilik kaydıyla geçerli. Yani koronavirüsün Çin ve yakın coğrafya ile sınırlı kalacağı beklentisiyle.

        Ancak koronavirüs teşhisi konan insan sayısının Ebola ve Sars’a göre çok daha fazla olduğu ve bulaşıcılığın da çok daha hızlı olduğunu atlamamak lazım.

        Virüs kontrol altına elbette bir noktada alınacak…

        Umarım ki koronavirüsün yarattığı salgın daha fazla can almadan yakın zamanda kontrol altına alınır. Bu konuda İngiltere’de hayvanların üstünde denecek bir aşı geliştirildiği haberleri var. Ayrıca Çin’de de patent noktasına gelmiş aşı girişimlerinden bahsediliyor. Ancak Dünya Sağlık Örgütü’nün “Koronavirüsün de bağlı bulunduğu influenza virüsüne karşı tam tesirli bir ilaç, aşı bulunmamaktadır. En iyi çözüm korunmaktır” açıklaması, bu konudaki umutları törpülüyor.

        Koronavirüs, tarih boyunca insanlığın maruz kaldığı ve nihayet çözümünü bularak yoluna devam ettiği hastalık ve salgınlar gibi elbette bir noktada kontrol altına alınacaktır.

        Ancak bu virüsün dünyaya özellikle de dünya ticaretine ve ekonomisine gösterdiği bir gerçek var ki , sanırım koronavirüs hızını kaybetse de insanlık bunu unutmayacaktır.

        Dünya ekonomisi göbeğinden Çin’e bağlı.

        Küresel ekonomi içinde Çin ekonomisinin büyüklüğünün oranı yüzde 12. Küresel ölçekte üretilen sanayi ürünün ortalama yüzde 20’si Çin’den geliyor. Yani yerkürede imalat sanayisinde kullanılan her 100 ürünün, 20’sinde “Made in China” yazıyor. Hatta bu oran tekstil sektöründe yüzde 45’lerde, bilgisayar ve elektronik ürünlerinde yüzde 40’la kadar çıkıyor.

        Ülke bazında ifade etmek istersek; G.Kore ve Japonya’nın kendi imalat sanayinde kullandığı “Made in China” yazılı ürün oranı yüzde 40’lara yakın. ABD’de ise bu oran yüzde 30. Meksika, Brezilya ve Rusya’da ise yüzde 25-30 arasında.

        Küçük bir hatırlatma yapalım. 2002-2003 yılları arasında yine Çin’de ortaya çıkan Sars salgını sırasında Çin’in GSYH’sı sadece 2 trilyon dolarmış ve küresel ekonominin yüzde 4’ünü oluşturuyormuş. Ayrıca “Made in China” ürünlerin dünya imalat sanayinde kullanım oranı yüzde 10’muş.

        Bu karşılaştırmadan da anlaşılacağı üzere, 800 kişinin hayatını kaybettiği Çin çıkışlı Sars virüsündeki Çin’e göre bugün dünya ekonomisinin Çin’e bağımlılığı 2 kat artmış durumda.

        Tedarik Zinciri ve Çin!

        İşte bu noktada iş dünyasının aklına gelen ilk soru şu “Eğer Çin’in uyguladığı karantina ve diğer ülkelerin Çin’e yasakladığı uçuşlar devam ederse tedarik zincirinde sorun olur mu?”

        Şu ana kadar Robert Bosch, Honda Motor, Nissan gibi şirketler Wuhan bölgesindeki üretimlerini durdurdular. Hyundai G.Kore’deki fabrikasında üretimi durdurdu.

        Starbucks, Apple, Ikea, Çin’deki satış mağazalarını kapattı.

        Bu arada başta BA, Luftansa, Air France, American Airlines, Delta United, THY gibi kuruluşlar olmak üzere bir çok havayolu şirketi ya Çin’e uçuşları tamamen durdurdu ya da çok azalttı. Sadece geçen hafta Çin’e ve Çin’den olmak üzere 25 bin adet uçuş iptal edilmiş.

        Çin sanırım yakın tarihte örneğini görmediğimiz bir izolasyona alınmış durumda.

        Bugün Fiat Chrysler’den gelen açıklama ise Çin’in küresel tedarik zinciri için önemi ve mevcut yaşanan karantina durumun dünyanın geri kalanını nasıl etkileyeceğini göstermesi açısından önemliydi.

        Fiat’tan yapılan açıklamada, eğer önümüzdeki 2 hafta için Çin’den ürün temin edemezlerse Avrupa’daki üretim bandını durduracaklarını çünkü Avrupa’da üretilen Fiat marka ürünlerde yüksek oranda Çin menşeili ürün kullanıldığını ve bunların ikamesinin kısa zamanda mümkün olmadığını açıkladı.

        Göbeğinden bağlı ekonomiler ve hayatı tehdit eden salgın hastalıklar…. 2020 Dünyasına hoş geldiniz!

        Diğer Yazılar