Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GEÇENLERDE bir arkadaşım sosyal medyada İngilizce bir metin paylaşmış... “Meksika ve El Salvador’da yaşayan Nahua yerlilerine ait bir dua bu” demiş not olarak. Öyle özgürleştirici, öyle güzel bir metin ki Türkçe’si de olsun dedim. İşte bu çıktı:

        “Annemi ve babamı; bilmeyerek yaptıkları hataların sorumluluğundan ve suçluluğundan azat ediyorum...

        Çocuklarımı, beni gururlandırmaları gereği inancından azat ediyorum ki; sadece kendi kalplerinin onlara seslendiği yöne doğru rahatlıkla gidebilsinler.

        Eşimi; beni tamamlaması mecburiyetinden azat ediyorum. Ben eksik değilim; çevremdeki her canlıdan, her an yeni bir şey öğreniyorum.

        Ailemin atalarına ve büyük ebeveynlerime; benim şu anda hayatta olmamı sağlayacak şekilde var oldukları için teşekkür ediyorum. Onları geçmiş hatalarından, tamamlanmamış arzularından azat ediyorum. Her birinin, zamanın ve koşulların gerektirdiği en doğru şekilde davranmaya gayret ettiğinin farkındayım. Onları seviyor ve onurlandırıyorum.

        Kimseden saklayacak bir şeyim olmadığı gibi kimseye bir borcum da yok. Kendim, olduğum gibiyim.

        Kalbimin bilgeliğini izleyerek ve kendime dürüst olarak yaşam yolumu yürürken huzurumu ve mutluluğumu gölgeleyebilecek olan görünen ya da görünmeyen tüm bağların sorumluluklarından kendimi azat ediyorum.

        Kendi huzurum ve mutluluğum yegâne sorumluluğumdur.

        Ötekilerin beklentilerini karşılamak üzere yüklendiğim tüm rollerimi bırakıyorum.

        Kendimi onaylıyorum ve kendime saygı duyuyorum.

        Benim ve senin içimizdeki yüceliği selamlıyorum ve hatırlatıyorum: Biz özgürüz.”

        ***********

        URSULA’NIN YORUMUYLA TAO TE CHING

        “DOĞURMAK, beslemek

        Dünyaya getirmek ama sahiplenmemek

        Eylemek ama karşılık beklememek

        Yol göstermek ama hükmetmemek

        Budur akıl sır ermez güç”

        ‘Tao Te Ching’ yani yolun/erdemin kitabı bundan 2500 yıl önce, muhtemelen adı Lao Tzu olan biri tarafından Çin topraklarına denk gelen yerde yazıldı. Ursula K. Le Guin bu kitapla çocuk yaşta tanıştı ve ona hayatı boyunca eksilmeyecek bir tutkuyla bağlandı. Onu, büyük dini metinler arasındaki en sevilesi olan, diye tanımladı. Çince bilmese de bu kitabı kendi yorumuyla, kendi diline kazandırmak için uzun bir zaman ve emek verdi.

        Kitabı kendince yorumladığı İngilizce versiyonun önsözüne şöyle yazmıştı: “Ben, günümüzün bilge olmayan, güç sahibi olmayan, muhtemelen erkek de olmayan ve kapalı bir çevrenin anlayabileceği sırlar peşinde koşmak yerine doğruca ruha hitap eden sese kulak kabartacak okuruna, ulaşabileceği bir ‘yol’ sunmak istedim.”

        Ben çok seneler önce kitabın İngilizce’sini okumuş ve çok sevmiştim. Yapmadan yapmak, bırakarak oldurmak, sahiplenmeden sevmek, parlaklığın karanlığı gibi kavramları çok anlamlı buldum hep. Türkçe baskının girişindeki önsözü okuduktan sonra “Bu kitabın Türkçe’si olması çok saçma” fikrimden de vazgeçtim. Özenle yapılmış bir uyarlama. İyi bilgi, iyi ahlak her dilde aynı kıymette bir de... Hem şiir özelliği de korunmuş...

        ‘HAYAT TARZI ÖNERİSİ’

        Kitabı Türkçe’ye uyarlayanlardan Bülent Somay bu kitabı çevirme sürecini tabiatını detaylı bir şekilde anlattığı önsözünde çok önemli bir bilgiyi aktarıyor okura. Çince kelime ve isimlerin (ideogramların) Latin alfabesiyle nasıl yazılacağı ve yazılanın nasıl telaffuz edileceğinin başlı başına bir mevzu olduğundan bahsediyor ve şunu söylüyor: “Çince aslından Çince bilmeyen biri tarafından İngilizceye çevrilmiş, sonra da İngilizce çeviriden Çince bilmeyen iki kişi tarafından Türkçe’ye...” Somay, Taoculuk hakkındaysa şunu belirtiyor: “Yalnızca bir akıl yürütme tarzı değil, hayat tarzı önerisidir...”

        “Kırıl ki bütün olasın

        Bükül ki düzel

        Boşal ki dolu olasın

        Tüken ki yenilen...”

        Metis Yayınları

        ***********

        ‘ÇOCUKLUĞUN SONU’

        İYİ yazılmış edebiyatın en güzel tarafı herhangi bir didaktik amaç gütmeden okuma zevki tesis etmektir bence... Bunun dışındaki her yazın bir çeşit ders kitabıdır ancak. (Ki onlar da gereklidir, severiz.)

        Arthur C. Clarke’ın yazdığı ‘Çocukluğun Sonu’, “İnsan ırkı artık yalnız değildi” sözüyle başlıyor...

        Dünyanın farklı şehirlerine aynı anda inen UFO’lar dünyanın işleyişini o zamana kadar görülmemiş bir şekilde değiştiriyor. İnsanın yarattığı, hem kendini hem diğer türleri hem de gezegenin sürdürülebilirliğini tehdit eden, rekabete, tüketime ve kavga dövüşe odaklı sistem UFO’lar ve onlarla birlikte gelen “Hükümdarlar” diye adlandırılan türün müdahaleleriyle büyük bir değişime gidiyor.

        Bu değişimin nihayetinde “Altın Çağ” diye ifade edilen bir ütopya başlıyor. Cehalet, hastalık, fakirlik, korku yeryüzünden siliniyor. Savaşlar ve suç bitiyor, psikolojik sorunlar çözülüyor, kimse mecburiyetten çalışmıyor artık.

        İşin ilginç yanı dünyanın bu son hız değişimini gerçekleştirenler yüzlerini insanlara bir türlü göstermiyorlar. Sadece bu bile 50 yıl sonra gerçekleşiyor. İnsanoğlu, hükümdarlar dediği bu farklı bir sistemden gelen türü aslında varlığının başlangıcından beri tanıdığı gerçeğiyle yüzleşiyor.

        BİLİMKURGUNUN HAKKINI VERİYOR

        Her şeyin yolunda gittiği, barış dolu, refah ve konfor dolu bir dünya da olsa insanın her çeşidini mutlu edemiyor. “Hiçbir ütopya, toplumun bütün bireylerine sonsuza dek tatmin sağlayamaz” diyor Artur C. Clarke. Anlaşmazlıkların ortadan kalkmasıyla sanat geriliyor mesela, icatlar, keşif hevesi yok olup gidiyor. Çoğunluk rahat içinde sorgulamadan yaşasa da bazılarının aklından bir türlü çıkmayan bir soru boşlukta yankılanıyordu: “Hükümdarlar neden geldiler? Asıl amaçları ne?” Ve bütün bunların çocuklarla ne ilgisi var?

        “Bu kitabı neden okumalıyım?” diye soranlara “Çünkü iyi bilimkurgunun verdiği zevki çok fazla yerde bulamazsın” diye yanıt vereceğim... Çok iyi dokunmuş, son sayfasına kadar merakta bırakan, bilimkurgunun hakkını vermiş bir kitap okumanın zevki aşkına!

        İthaki Yayınları

        Diğer Yazılar