İnönü: Tanırım iyi muallimdir
Kızı, adamın şerrinden kurtarmak için genç biriyle nişanlarlar. Bunu duyan Osman Ratıp, 17 Ağustos 1927'de Bankalar Caddesi'nde Şişhane'ye doğru kız kardeşiyle yürüyen kıza bıçakla saldırır. Elza ölür, kardeşi yaralanır.
Talihsiz kızın vahşice katli, Yahudi cemaatini ayaklandırır. Protesto gösterileri yapılır, Türklere karşı ileri geri laflar edilir. Sonuçta, cenazeye katılan ve protestolarla çok ilgisi olmayan 9 kişi tutuklanır.
Basın, olayların hıncını Yahudilerden çıkarır, cemaate yönelik ağır yayınlar yapılır.
Bu arada, 67 yaşındaki Jack Pardo, eski öğrencisi olan dönemin Başbakanı İnönü'ye bir mektup yazıp tutuklamaların haksız olduğunu belirtir.
Mektup, İnönü'ye ulaşmadan, Başbakanlık memurları savcıya iletir.
Jack Pardo, 19 Eylül'de derhal tutuklanır. "Sen onların avukatı mısın" diye aşağılanır.
Hapse düşen Pardo, "Mektubu yazarken, herhalde aklım başımda değildi" diye ağlar.
Ertesi gün İnönü olayı basından öğrenince savcıya mektup yazıp eski hocasını över:
"Ben Pardo'yu iyi bir muallim olarak hatırlıyorum."
O gün, yani tutuklandığının ertesi günü Jack Pardo beraat eder ve serbest bırakılır.
Bir sonraki gün mahkeme, "delil yetersizliğinden" öteki 9 Yahudi'yi de serbest bırakır.
Sonuçta katil Osman Ratıp'ın akli dengesinin yerinde olmadığına karar verilir; Bakırköy'e kapatılır.
Olan güzeller güzeli Elza'ya olur; Arnavutköy Yahudi Mezarlığı'nda halen de duran mezarında toprağa verilir.
Aradan 82 yıl geçmiş, ama Rıfat Bali'nin "Bir Türkleştirme Serüveni" kitabında yer alan olayın bazı sahneleri nedense çok tanıdık geldi.
Günümüzde de Genelkurmay Başkanı çıkıp, "Tanırım, iyi çocuktur" deyince sivil mahkemenin 30 yıl verdiği astsubaylar askeri mahkemece bırakılıyor.
Yine bir başka Genelkurmay Başkanı'nın, bir albayı alenen "suçsuz" ilan etmesinden sonra "vicdanda kuşku yaratan seri kararlar" alınıyor.
Askeri mahkeme "Kovuşturmaya gerek yok" diyor, bir sivil yargıç tutukluyor.
Ertesi gün tayin edilen başka bir yargıç "delil yetersizliğinden" serbest bırakıyor.
Ve tüm bunlar, "İnönü'nün mektup yazmasının etkisiyle |ack Pardo lehine verilen kararın hızında", yani ertesi gün gerçekleşiyor.
Oysa hepimiz biliyoruz ki, Türkiye'de davalar en az 3-4 ay arayla görülür. Hakkında tutuklama kararı çıkan, aylarca içeride kalır.
Bu hem Deniz Seki için hem Ergenekon sanıkları için böyle.
Neyse arada yargı da hızlı çalışıyormuş deyip sevinelim bari...
NOT: Elza'nın mezar taşında şöyle yazıyor: Burada Elza Niyego istirahat etmektedir. Sen o kadar genç, o kadar saf, o kadar iyi, o kadar mütevazı, o kadar çalışkan. Seni ne kadar seviyorduk. Artık burada değilsin. Teselli edilemez, üzüntülü bizler senin için ağlıyoruz. Huzur içinde uyu Elza canım. Henüz daha yeni açılmışken biçilmiş çiçek.