Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Malum fiyatlar ortada. Gerek otel, gerek ulaşım, gerek yeme-içme, eğlence derken herkes fiyatlardan yakınıyor.

        Ancak tatil yapmak da herkesin hayalini kurduğu bir gerçek. Çünkü bir kış boyunca çalışan bünye, dinlenmek, deniz-güneş-kum istiyor.

        Tabii kimi dinlenmek isterken, kimi de sabahlara kadar eğlenme derdinde. Fakat bunu bir bedeli var özellikle de bu yaz biraz fazladan. Ve sürekli ağızlardan şu cümleler;

        -İndirim yapıldı ona rağmen otelde on gün için 35 bin TL ödedim. Ekstraları hiç saymıyorum.

        -Bir otel dört gün için 80 bin TL istedi. Marmaris tarafında. Sanki devremülk verecekler.

        -Geçen gün bir mekanda üç kişi 5 bin TL para ödedik. Sadece meze ve ara sıcak vardı. Ana yemek yemedik. Çok az da içildi. Ama abartılmadı.

        -Uçak biletlerini duydun mu? Ona rağmen uçaklarda yer yok.

        -150 bin TL vererek üç günlük tekne kiraladık. Artık bir sene evde otururuz.

        -Uçaklar dolu, yer yok ama mekanlar bomboş. Bu insanlar nerede?

        Diye diye konuşulurken hemen söyleyeyim; bu insanlar üç gece kalacakları otel odasında partiliyor. Yani bir gece dışarda geçiriyorlarsa diğer geceler otel odalarında takılıyor.

        Evet hiç yanlış duymadınız.

        Otelde konaklayıp, sabah kahvaltı. Sonra otel odalarında içecekleri içkileri dışardan alıp. Takılıyorlar sonra da belki çok tüketim yapma ihtiyacı duymadan üç-beş şarkı dinlemek için bir yerlere gidip eğleniyorlar.

        Ama hepsi bu...

        Gerek Alaçatı, gerekse Bodrum şu an bu durumda.

        Ve genel bir çoğunluk elbet, bayramı bekliyor. Bayram ile birlikte tatil yapacak çoğunluk fazla. Bayram tatilinin dokuz güne çıkması da planları o tarihe döndürdü. Şimdiden ciddi bir kalabalık bekleniyor. Ama çoğunluk işletmeci, mekan sahibi "Bayram sonrası sakinler buralar" diyor.

        Daha ne kadar şaşırabiliriz

        Daha ne kadar şaşırabiliriz
        0:00 / 0:00

        Malumunuz bizim ada, şezlong, yaz, güneş, deniz, bronzluk kızımız Eda Taşpınar...

        Ara ara da değil, sık sık fotoğraf paylaşıyor, kendi sosyal medya hesabında.

        Her türlü kıyafetle paylaştı. Daha doğrusu her türlü bez parçasından yapılmış küçücük elbiselerle. O olay vücudunda gözüm yok dersem yalan olur. Her kadının gözü olur. Şahsen ben kötü değil güzel bakıyorum. Kadın çalışmış yapmış. Keyfini sürecek elbet. Ve her kadının hayalidir öyle bir vücut. Genetikte devreye girince işte karşınızda Eda Taşnıpar.

        Kadın fıstık gibi.

        Tamam vücuduna, giydiği kıyafetlere asla lafım yok. Olamaz da zaten. Kimsenin de olmaması lazım. Ancak verdiği pozlarla, giydiği kıyafetlerle daha ne kadar şaşırabiliriz ben onu merak ediyorum.

        Mesela Eda bir fotoğraf paylaşıyor hemen gazete ve magazin sitelerinde, "Eda Taşpınar verdiği poz ile şaşırttı!!!" diye bir başlık.

        Arkadaşlar....

        Arkadaşlar...

        Yahu kadın milyon kez aynı pozları paylaştı zaten. Daha Eda'da bizi ne şaşırtabilir Allah aşkına. Hep aynı poz. Hep aynı vücut, hep aynı kıyafet tarzı.. Eeeee!!!

        Artık söz dinliyorum

        Artık söz dinliyorum
        0:00 / 0:00

        Yıllardır gerek astrologlar, gerek doktorlar, gerek insan duygusundan anlayan, insanı çözen okumuş etmiş, bu işin eğitimini almış insanlar.

        Her zaman "Kendini sev" der durur.

        Hatta sabahları aynanın karşısına geç, "Yine çok güzelim, yine çok güçlüyüm. Yine şöyleyim, yine böyleyim diye konuş, kendine zarar verme, kendini sev, aşık ol, başkasından ziyade kendine değer ver" der de der.

        Allah sizin inandırsın bu yaşıma geldim çözdüm bu işi. Ama hemen unutuyorum. Yine kendimi sevmeyi bir yana bırakıp bir başkasını için kendimi parçalarken buluyorum kendimi.

        Mesela bu Z Kuşağı dediğimiz kuşak var ya. Öyle kendilerini seviyor, öyle kendilerini düşünüyorlar ki!!!

        Helal olsun aşırı kıskanıyorum kendilerini. Çünkü hepsi, "Önce ben" diyor.

        Evet önce kendinizi düşünün. Bizim nesil pek ezdirdi kendini. Ezdirmeyin siz de kendinizi. Önce kendinizi düşünün. Önceliğiniz kendiniz olsun. Sevmediğiniz, istemediğiniz hiç bir şeyi yapmayın, ortamında bulunmayın.

        Benden size büyük tavsiyesi.... Kulağınıza küpe olsun.

        Diğer Yazılar