Yardımlara devam etmek için çalışmak gerek
Üzgünüz, acımız büyük. 11 ilimizi etkileyen depremde 44 binden fazla vatandaşımız yaşamını yitirdi. Kayıplarımız çok fazla.
Canlar yitip gitti, ocaklar söndü. Yeniden ayağa kalkabilmek için birlik olmak, çalışmak, üretmek gerekiyor.
Kahramanmaraş ve Hatay merkezli yıkıcı depremlerin ardından yaraları sarmak için günlerdir canla başla çalışılıyor. Ancak bu yardımların durmaması, yardımların sürmesi için işlerin de durmaması gerek.
Bazıları, "Şimdi yastayız. Müzik zamanı değil" dese de "Yeniden başlamak" için ayağa kalkmak gerekiyor. Geçen gün de yazdım; özellikle yeme-içme sektörü dışında konserlerde durmuş durumda. Ancak konserler yapılır, sanatçılar ne kadar çok sahneye çıkarsa o kadar yardımlarını çoğaltır. Konser gelirlerini depremzedelere bağışlar. Evine ekmek parası götürmek zorunda kalan orkestra dahil, etkinliklerde çalışanların da işleri durmamış olur. Sonuç olarak bir sektör durduğu zaman sadece şarkı söyleyen kişi değil, onunla birlikte bu uğurda çalışan çok kişi hatta koca bir sektör duruyor. Sadece sanatçının arkasında çalışan orkestra değil, ışıkçı, salon şefi, organizatör, ulaşım, temizlik, yemek gibi çok kapsamlı bir sektör bu.
Kısacası bu bir zincir. Bu yüzden de sektörde çoğu insanın ayakta kalabilmesi için üretmesi, çalışması ve yardımlarına devam etmesi gerekiyor.
Türkiye ve Almanya'da yapılacak konserlerde sahneye çıkacak sanatçılar da gelirin tümünün depremzedelere gideceğini açıkladı ki, bu da tam olması gereken.
Tabii ki, vur patlasın, çal oynasın, millet hadi hemen şimdi eller havaya olsun denmiyor. Ancak sektörün mihenk taşlarının da durmaması, çalışması, üretmesi şart.
Bu yüzdendir ki, ülkemizin yaşadığı felaketin yaralarını birlikte sarmak için etkinliklere gidenleri, takip edenleri de eleştirmemek gerek. Çünkü onlarda o etkinliklere giderek çorbaya tuz katacaklar.
Kısacası bu dönemde hep birlikte iyileşeceğiz.