Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Sağım, solum, önüm, arkam...

        -Canım hiçbir şey yapmak istemiyor öylece oturmak istiyorum.

        -Öyle boş boş televizyon karşısında oturmak istiyorum.

        -Spora gidiyorum beş dakika sonra çıkıyorum.

        -Yürüyüşe başlıyorum, sonra bir yere oturup kalıyorum.

        -Akşamı beklemeden erkenden demlenmeye başlıyorum.

        -İşe gitmek istiyorum.

        -Konuşmak istemiyorum.

        -İnsan görmek istemiyorum.

        Diye diye uzuyor liste. 6 Şubat sonrası yaşanan felaket. Ardından siyasi depremler derken insanların duyguları alt üst. Peki ne olacak!!!

        Bir an önce kendimizi toparlayacağız.

        Hayaller kurmaya devam edeceğiz. Hayal insanı ayakta tutan güzel bir tılsımdır.

        İyi düşünceleri bırakmayacağız.

        Umudu elden asla bırakmayacağız.

        Daha çok yardım edeceğiz.

        Daha çok ihtiyacı olana ele uzatacağız.

        "Keza bunlar insanı iyileştiren en güzel şeylerdir" deyip uçarak magazin gündemine dalıyorum. Size de tavsiyem enerjinizi yüksek tutmaya çalışmanız ve umudunuzu kırmamanız.

        Uraz'a aşırı hak veriyorum

        Uraz'a aşırı hak veriyorum
        0:00 / 0:00

        Uraz Kaygılaroğlu,sosyal medyada 400’e yakın kişiyi arkadaş listesinden bir anda silmiş. Silinenler arasında da, öyle hani sıradan insanlar yok. Kendi camiasından oyuncu dostları, arkadaşları var.

        Kaan Yıldırım, Engin Öztürk, Aras Bulut İynemli, Demet Özdemir, Hazal Subaşı gibi önemli isimler. Uraz bu isimleri sildiğinden bu yana da, millet merakta. Beni de görenler, "Uraz neden silmiş sen biliyorsundur" diye soruyorlar.

        Öncelikle, bilmiyorum. Ve "Sosyal medyada kim kimi takip etti" tadında muhabbetleri çok saçma buluyorum. Ya da, "Sen beni neden sildin" muhabbetlerini de. Adam silmiş işte kardeşim. Bu mevzu geçen hafta oldu ve konuşmalar hala bitmedi. Hala didik didik didikleniyor.

        Tamam kimiylebaşrol oynamış, kimiyle bütün yazı beraber geçirmiş... Belli ki, dostlukları muhabbetleri var. Fakat bir anda durmuş ve tüm bunların sahte olduğunu anlamış belki olamaz mı?

        Çünkü bu dünya, yani tabiri caizse bu camia koskocaman "Sahte" diyebiliriz. Öyle sıradan, ufak tefek değil. Kocaman sahte...

        Gördüğünüz dostluklar, arkadaşlıkların çoğu gerçek değil. Hem de öyle değil ki, arkanı döndüğün anda işler çevrilmeye başlar. Ayakta kalmak aşırı zor. Bu zamana gelmek gerçekten başarı.

        Kimisi anında ayak kaydırır.

        Kimisi daha arkanı dönmeden seni konuşmaya başlar.

        Ya da dostluğunu sahte yapar. Falan filan. Arada ben de düşünmüyor değilim bir temizlik. Ara ara yapıyorum da, öyle köklü temizlik şart. Özellikle sosyal medyada.

        Çünkü o takip edilen insanların hayatıma kattığı hiçbir şey yoktur.

        Ne doğum gününde ararlar.

        Ne bayramda selam verirler.

        Ne hatır sorarlar. İşleri güçleri fitne fesat. Ancak işleri varsa işte.

        Uraz Kaygılıoğlu'nun dostları da böyleydi bu yüzden "temizledi" demiyorum. Ama belli ki, bir irtibatları yokmuş.

        Bir dostluk, sürekli görüşme yokmuş.

        "Görmesem de olur" demiş ve silmiş. Bence büyütülecek bir şey yok. Çünkü artık Instagram'da takip ettiklerin seni ele veriyor. Kim olduğunu belirliyor.

        Yani bir nevi CV olarak düşünebilirsiniz.

        O yüzden de önemli elbet. E karşı tarafa da bir dizi-film teklif geldiğinde aynı kadroda bu sildiği insanlar varsa onlar da "Zamanında beni silmişti kabul etmem onunla rol almayı" demezse sorun kalmaz.

        Yani silinen insanlar bu işe kafa yormazsa sorun olmaz. Ama yorarlarsa sıkıntı elbet.

        Beni neden takipten çıktın

        Beni neden takipten çıktın
        0:00 / 0:00

        Ben de zaman zaman bazılarını siliyorum. Daha doğrusu takipten çıkıyorum. Ve telefonum acı acı beş dakika sonra çalıyor. Ve hemen, "Sen beni neden takipten çıktın" cümlesi geliyor arkasından.

        Bu cümleyle ilk Instagram hayatımıza yeni yeni girmeye başladığında tanıştım.

        İsim vermeyeyim şimdi ayıp olur kendisini takip etmeyi bıraktım. İnanın beş dakika sonra arayıp, "Hayııııırdır Esiiiiinnnnnn" diye karşımda kızgın bir ses.

        Ben de şaşkın "Aaaaaa buyur bilmem kim" sesi. Hayır beş dakika önce takipten çıkarttım ve beni arıyor. Hiç aklıma gelmiyor ki, başıma gelecekler.

        Ben daha "Nasılsın iyi misin?" diye konuşma beklerken "Sen beni neden takipten çıktın" demez mi? İnanın etrafıma baktım. Beni biri gözetliyor da, o kişiye mi anında haber verdi diye. O kadar bilmiyorum mevzuyu. Meğer bunu bildiren uygulamalar varmış. O zaman öğrendim ki, anında mesaj gidiyor.

        Sonra ustalaştım elbet ne yanıt vereceğimi ancak sormayın hanımlar-beyler sormayın.

        -Sen beni neden takip etmiyorsun.

        -Sen beni neden takipten çıkarttın.

        -Sen beni neden like'lamıyorsun.

        -Neden fotoğraflarıma bakmıyorsun.

        Artık sormayın yahu... Çıkın şu kafalardan. inanın daha mühim şeyler var. Güvenin bana.

        Oscar bile rengini değiştirdi

        Oscar bile rengini değiştirdi
        0:00 / 0:00

        Sinema dünyasının en prestijli ödüllerinden olan Oscar bu sene 95. kez görücüye çıktı. En merak edilen Red Carpet yani kırmızı halısı da bu yıl bej olarak arz-ı endam etti.

        Jimmy Kimmel Oscar töreninden önce, Will Smith'in geçen yıl Chris Rock'a tokat atmasına atıfta bulunarak, "İnsanlar 'Bu yıl herhangi bir sorun olacak mı? Bu yıl herhangi bir şiddet olacak mı?' diye soruyor. Kesinlikle olmamasını umuyoruz. Kırmızı halı yerine şampanya rengi halıda karar kıldık ki kan dökülmeyeceğine dair ne kadar kendimize güvendiğimizi gösterelim" diyerek espri yapmıştı...

        Ben bu espriyi gerçeğe çevirmek istiyorum ve 95 yıl sonra bu değişiklik yapılabiliyorsa, bizim insanımız neden bazı şeylere aşırı takıyor anlayamıyorum.

        Kavgayı, gürültülü, olayı, tartışmayı seven insanımıza en büyük tavsiyem. Bunlardan acilen uzaklaşın.

        Mutlu olmak, kaygılardan ve endişelerden uzaklaşmak için iyimser ve güzellik düşünmek gerek. Takıntılardan vazgeçiniz.

        Ki "Kırmızı halı yerine bej olur mu?" diye sosyal medyada tartışma yaratan kavga eden, kendi içinde huysuzluk yapanlara da lafım. Takılmayın...

        Bi salın bi rahatlayın.

        Diğer Yazılar