Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        İlişki ya da evlilik nedir? İki kişinin arasındaki "Söz"dür. İki kişi arasında yaşananlardır.

        Yani dört duvar arasında ne yaşanıyor, nasıl yaşanıyor, neler konuşuluyor, neler karar veriliyor bilinmez.

        Bilemeyiz. Sadece tahmin yürütürüz. Kadir Doğulu ve Neslihan Atagül de aslında tam "İki duvar arasında ne yaşanır" durumunun özeti gibi.

        Yedi yıldır evliler. Kadir Doğulu'nun vukuatları var. Ama bize göre. Ki saklamıyor zaten. En son Alaçatı'da bir kadınla samimi bir şekilde yakalandı. Aras Bulut İynemli mekanda kendisini uyarmasına rağmen Kadir Doğulu istifini bozmadı gecesine devam etti.

        Sabahına ne oldu? Millet ayağa kalktı.

        Neslihan Atagül ne yaptı? Elinden tuttu ve "Kimse karışmasın ben mutluyum, Kadir beni herkesten daha iyi anlıyor. Yeri geliyor anneniz bile, sizi doğuran bile sizi anlamıyor. Benim de öyle. Biz ne olursa olsun Kadir ile birbirimizi yargılamadan önce oturup gözlerimizin içine bakıp, ne varsa yetkinliklerimiz, noksanlıklarımız konuşuyoruz. Bunu annemle yapamıyorum, abimle yapamıyorum, çok yakın dediğimiz arkadaşımla yapamıyorum bazen. Ama Kadir ile bunu yapabiliyorum" dedi.

        Kadir Doğulu ne dedi; "50 yıl aynı yatağa baş koyup, birbirini tanımayan çiftler var benim hayatımda. Beni çok iyi tanıyor, ne yaptığımı çok iyi biliyor. Ne yapmaya çalıştığını çok iyi biliyorum. O yüzden önümüze herhangi bir duygu çalkantısı koymuyoruz birbirimizle konuşurken. Kalbimi kontrol ediyorum sürekli. Seviyorum, eminim, güveniyorum."

        Gerçekten helal olsun. Ben artık bu olayın başka tarafına bakmaya başladım!!! Nedir! İşin sırrını çözmüşler.

        Acayip bir güven var ikili arasında. Daha doğrusu kadından, adama karşı. Ki günümüzde kimse kimseye güvenemiyorken, "Babana bile güvenme" lafının her defasında doğrulandığı zamanlardan geçerken Neslihan nasıl gelmiş olabilir bu kafaya diyeceğim anlıyorum ki, Kadir de eksik bilgi vermeden direkt endirekt olayı anlatmış. Yalana, dolana girmemiş.

        Şöyle bi uzaktan bakıyorum.

        Tamam aşık kadın kör olur. Her şeye kayıtsız şartsız inanır. Kulakları duymaz, gözleri görmez olur. Tamam tecrübe ile sabit ancak Neslihan küçük bir gurup arkadaşı, eşi, dostu ile yaşamıyor bu durumu. Tüm Türkiye ile birlikte yaşıyor, yaşanıyor. O yüzden diyorum. Hala bu kadar güven. Bravo doğrusu. Gerçekten ne yer, ne içer, ne düşünürler bilinmez ama hele ki, günümüzde bu kafaya gelmek için çok yol kat etmek, çok tecrübe elde etmek gerek. Bildiğim kadarıyla Neslihan evinden de çıkmıyor iş dışında. Pek arkadaşı-eşi dostu da yok. Yani nasıl olur?

        Derken olayın bir başka tarafına bakıyorum. Kadir demek her şeyi anlatıyor. Yalansız-dolansız ne yaşıyorsa.

        Yani Kadir'in itiraflarında, Neslihan'ın verdiği sorulara yanıtlarında o güven oluşmuş sanki hanımlar-beyler.

        Yani şunu demek istiyorum; bir kadın hissiyatına güvenir. Karşısındaki adam doğru mu anlatıyor, yalan mı anlatıyor bilir, hisseder. İlk zamanlar "Doğru mu anlattı, yalan mı?" diye de sorgular, düşünür, gözlemler.

        Kadir de her defasında oturup doğruyu anlattıysa, eksik bilgi vermeden direkt endirekt doğruyu anlattıysa her koşulda "Tamam" onayı almışsa Neslihan artık ona sonsuz güveniyordur.

        Önce biz bu noktayı araştırıp bulmalıyız bence. Daha doğrusu "Keşke benim de sevgilim ya da karım Neslihan gibi olsun" diyen erkeklerin bunu çözmesi gerekiyor. Olayın sırrı bu.

        Erkek gerçekten dürüst olacak.

        Kadın da bu dürüstlüğü kabul ediyorsa, edebiliyorsa devam edecek.

        Yani yıllardır gözlemlediğim ve bu tarz ilişkilerin sürme nedeni "Şeffaflık", "Dürüstlük", "Gerçeklik", "Olduğu gibi en doğru haliyle anlatım"dır.

        Tabii bunu da maalesef her erkek yapamaz.

        Ve tabii her kadın da kabul edemez.

        Zor bir durum yani. Bu durumun içinden çıkamayan kişi ve kişiler zaten "Boşan boşan boşan" naraları atıyor.

        Bu durumun şöyle bir yanı da yok değil

        Bu durumun şöyle bir yanı da yok değil
        0:00 / 0:00

        Şimdi oldu ki, Neslihan Atagül ve Kadir Doğulu bir gün ilişkilerinin gerçekten bitmesine karar verdi.

        Ve oturup anlaşıp bitirme kararı aldılar.

        Ve bingo!!!

        Aman da aman. İşte o zaman özellikle Neslihan'ı çok fena olaylar bekliyor.

        Şimdi hani herkes Kadir Doğulu'ya saydırıyor, didikliyor, söylemediğini bırakmıyor ya!!!

        İşte o boşanma zamanında hazır olda bekleyen bir güruh; "Biz sana söylemiştik", "Biz sana anlatmıştık", "Biz bu adamın seni kandırdığını söylüyorduk", "Bak gördün mü olan senin yıllarına oldu", "Bak gördün mü boşa zaman harcadın" diye tef çalmaya başlayacaklar.

        Klasik tecrübe ile sabit. Oluyor bu illa ki, özellikle bu topraklarda.

        Çünkü "Ben söylemiştim", "Ben biliyorum" düşüncesi ata sporu bu milletin.

        İlla ki, bilecekler, illa ki ilk söyleyen olacaklar.

        Yani durum Neslihan için şimdi değil sonrasında zor olacak. Çünkü maalesef yaptığı açıklamalar da böyle olacağını işaret ediyor.

        O zaman da böyle bilgelik bir sabır durumun olur inşallah Neslihancığım.

        Oysa ki!!!

        Oysa ki!!!
        0:00 / 0:00

        Ne kadar konuşsanız da boş.

        Ne kadar anlatsanız da boş.

        Ne kadar söyleseniz de boş.

        Ne kadar anlatmaya çalışsanız da boş.

        Eğer yaşanacaksa yaşanacak.

        Eğer yaşanması gerekiyorsa yaşanacak.

        Çünkü insan yaşamadan öğrenemiyor.

        Çünkü insan tecrübe etmeden bilemiyor.

        İlla ki görecek, bilecek, dokunacak. Canı acıyacak, görecek.

        At imzayı değiştir soyadı

        At imzayı değiştir soyadı
        0:00 / 0:00

        Şeyma Subaşı, önceki akşam avukat Altın Mimir'in evinde kıyılan sade nikah ile attı imzayı, saniyesinde değiştirdi soyadını.

        Yani ne oldu Şeyma Alsaloussi...

        Sade bir tören.

        Sade bir beyaz elbise.

        Sade bir saç-makyaj.

        Ve beklenen imza atıldı. Sonra da Şeyma; "Boşuna bakmayın tapusu ben deeeee" diye evlilik cüzdanı ile paylaşım yaptı. Tabii parayı ödeyip kendisine abone olan takipçilerine.

        Hepsini geçtim de ben en çok şu soyadı meselesine takılıyorum.

        Arkadaş nasıl bu kadar hızlı adapte olabiliyorsunuz şu soyadı meselesine. Nedir yani sosyal medyada değiştirince tam mı evlenmiş oluyorsunuz.

        Ben bu durumu çözemedim.

        Diğer Yazılar