Ilısu Barajı'na yönelik eleştiriler bahane mi?
GÜLİN YILDIRIMKAYA - gulinyildirimkaya@haberturk.com
Doğayı ve tarihi korumaya yönelik kriterlerin karşılanmadığını öne sürerek çekilen konsorsiyumun kararı aslında siyasi mi? Konsorsiyum Türkiye’nin bölgesel güç olmasından rahatsız olduğu için mi kredi sözleşmesini iptal etti? Bakan Eroğlu’nun açıklamalarının ardından konuyu tartışmaya açtık..
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu
Kredi sözleşmesinin iptal kararının ilmi, teknik bir yönü yoktur. Hasankeyf'in kurtuluşu için Ilısu Projesi bir fırsattır. Türkiye Cumhuriyeti, Ilısu Projesi'ni yapacak güçtedir.
Bazı ülkeler Türkiye’nin bölgesel güç olmasından rahatsız oldu
Hangi şart altında olursa olsun Ilısu Barajı tamamlanacak. Hasankeyf'in kurtuluşu için Ilısu Projesi bir fırsattır. Bazı kişiler, Hasankeyf'in yok olacağı iddiasını yaymaktadır. Hasankeyf, bu proje sayesinde muhteşem bir cazibe merkezi olacaktır. İtirazlar kültürel varlıkların tahribi ve yok edilmesi yönünde olup, bu proje ile bu değerler gün yüzüne çıkartılarak, kültürümüze kazandırılacak ve tarihe ışık tutacaktır. Kredi sözleşmesinin iptal kararının ilmi, teknik bir yönü yoktur. Bu kesinlikle siyasi bir karardır. Çünkü Türkiye'nin geleceği aydınlıktır. Türkiye şu anda bölgesinde büyük bir güçtür. Bundan bazı ülkelerin rahatsız olması gayet tabiidir.
Netice olarak, Türkiye Cumhuriyeti, Ilısu Projesi'ni yapacak güçtedir. Bakanlığımızın Ilısu Barajı'nı yapmak için herhangi bir desteğe ihtiyacı yoktur. DSİ, bunun gibi yüzlerce barajı tamamlayarak, milletimizin hizmetine sunmuştur. Bu baraj da en güzel şekilde yapılacaktır.''
RAMAZAN BAŞAK AK PARTİ ŞANLIURFA MİLLETVEKİLİ
KONSORSİYUMUN kararı tamamen siyasi
Hasankeyf tarihi mirasımızdır, maksimum ölçüde korunmalıdır. Açık hava müzesine dönüştürmek için gereken mutlaka yapılmalı. 125 milyon TL ödenek ayırdı hükümetimiz. Böyle atıl projeler bitirilemediği için bugün terörle, Güneydoğu sorunuyla uğraşıyoruz. Barajlarımız zamanında bitirilseydi, eğitime-sağlığa yatırım yapılsaydı 400 milyar doları terörle mücadele için harcamış olmazdık. Onbinlerce askerimizi, vatandaşımızı şehit vermiş olmazdık.
Ilısu Barajı elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak. Bu potansiyeli kullanmamız lazım. 120 bin hektar arazinin sulu tarıma açılacak olması da önemli. Yüzbinlerce kişiye istihdam sağlanacak.
Sadece batık bankalara 40 milyar paramız gitti, konsorsiyumun sağlayacağı kredi 1 milyar 200 milyon Euro idi. Hiçbir idari ve teknik yönü yok çekilmelerinin, tamamen siyasi. Öz kaynaklarımız bölge halkına katkı sağlayacak tüm projelere yeterlidir.
Almanya’nın çekilmesi gayet doğal !
Yiğit Bulut Gazete Habertürk yazarı
Almanya kendinden bekleneni yaptı ve krediyi geri çekti. Türkiye’de günden güne ağırlığını yitiren “Alman Dinamikleri” gerçeğini dikkate aldığımda bu hiç de şaşırtıcı değil! Aslında 2008’de Der Spiegel’de çıkan bir yazı “bu geri çekilmenin” yolunu yapmaya başlamıştı. O güne kadar bölgede “eskisi kadar etkili” olabileceğini kurgulayan “Alman Dinamikleri”, çevreden hiç bahsetmeden “yapımı desteklediler”. Avrupa’da yerleşik “çevreci merkezlerin ” gazını almak amacıyla da” Türk Hükümetlerine “kriterler” tanımlandığı açıkladılar. Amaç “Biz yapıyoruz ama onlara da her istediğimizi yaptırıyoruz” havasını yaymaktı! Konunun “çevre ile ilgili” kısmı tartışılabilir.Benim burada baktığım bir ülkenin “kendi çıkarları” doğrultusunda “attığı” adımlar ve tarihten gelen “hep aynı” oyunlar! Almanya “yerleşik düzen” içinde eskisi kadar “etkili” olamazsa, sizce bölgeye baraj yapılmasını ve orada yeni dinamiklerin hayata geçmesini destekler mi!
2001 ve1994 krizlerinde, 2001-2003 arasında Türkiye’de yaşanan dalgalanmalarda hangi ülke bankaları sizce en etkili pozisyondaydı! Veya bugün Türk hazine bonolarını “en fazla elinde tutan” ve “istersek kriz çıkarırız” diyen hangi ülkenin bankaları! Çevre bahane, Türkiye’de “etki alanını” her alanda ama her alanda “askeri, sivil, bankacılık, medyada” kaybeden bir ülke, bize asla kredi desteği vermez ve artık göreceksiniz herşeye “taş” koyacak!! İşin çevre kısmı ile ilgili rezervimi koruyarak, bunlara da bir bakın diyorum.
ERKUT ERTÜRK DOĞA DERNEĞİ HASANKEYF KAMPANYA KOORDİNATÖRÜ
Konsorsiyum, proje kriterlere uygun olmadığı için çekildi
Geçtiğimiz Mayıs’ta uzmanlar hem kültürel miras alanında hem iskan alanında inceleme yaptılar. Hangi kriterlerde yapılması gerektiği, bu kriterlere uygun olup olmadığı o raporlarda yazıyor. Teknik bir konu bakanlık tarafından siyasi platforma çekiliyor.
Bu proje Hasankeyf’i yok edecek. Yerleşim bölgesi olması planlanan bölgede birçok tarihi eser yok olacak. Bunların yeni Hasankeyf’e nasıl taşınacağına dair ellerinde bir plan yok. Avrupalı konsorsiyumun çekilme nedeni de bu zaten, ellerinde proje yok. Geçtiğimiz Mayıs’ta uzmanlar hem kültürel miras alanında hem iskan alanında inceleme yaptılar. Hangi kriterlerde yapılması gerektiği, bu kriterlere uygun olup olmadığı o raporlarda yazıyor ancak raporlar ne hikmetse açıklanmıyor. Teknik bir konu bakanlık tarafından siyasi platforma çekiliyor.
Kalkınmaya karşı olmak gibi bir düşüncemiz olamaz, bizim amacımız doğayı korumak. Ne pahasına kalkınma olacak, ona bakalım. Baraj ömrü 30 ila 50 yıldır. 50 yıllık kalkınma için 15 bin yıllık tarihi yok edemezsiniz. Nasıl kalkınılacak bu projeyle, insanlar TOKİ ve DSİ ne güzel binalar yapmış deyip onları mı görmeye gelecek?
YAŞAR AĞYÜZ CHP GAZİANTEP MİLLETVEKİLİ
50 yıllık kalkınma için 15 bin yıllık tarihi yok edecekler
Ilısu barajı çok hükümetler geçirdi. 3 yıl önce Başbakan Erdoğan göstermelik bir temel attı. Uluslararası ve ulusal çevreciler işin peşini bırakmıyor. Kültürel varlık olarak çok önemli bir bölge. Konsorsiyumun bu çerçevede öne sürdüğü şartların hiçbirini yerine getirmediler. Bakanlık diretiyor. 40-50 yıllık ömrü olan baraj için tarihi mi yok edeceğiz? Sayın Bakan’ın açıklaması devlet adamlığıyla bağdaşmıyor. Konuyu Meclis gündemine taşıdım, bu işin peşini bırakmayacağım. Çevre dostu bir revizyon yapılması gerekiyor projede.
