Belediye Başkanı'na Bodrum soruları..
“Duygu biraz duygu bütün isteğim buydu
Biraz deniz biraz uyku bütün isteğim buydu
Bodrum Bodrum, Bodrum Bodrum”
MFÖ’nün klasikleri arasındaki bu şarkı gibi Bodrum’un o güzelliği de artık eski fotoğraflarda kaldı.
Böyle giderse de, 1980 yılında mimarisi miras olarak tescillenen Bodrum’un o eski halinden eser kalmayacak. Öyle vahşi bir yapılaşma var ki, dağ taş şantiye gibi.. Her yer site inşaatlarıyla dolmuş ve çoğu da o tescillenen Bodrum mimarisine uymuyor.
“Yokuş başına geldiğinde Bodrum’u göreceksin. Sanma ki sen geldiğin gibi gideceksin. Senden öncekiler de böyleydiler. Akıllarını hep Bodrum’da bırakıp gittiler” diyen “Halikarnas Balıkçısı” Cevat Şakir bugün görse “Bodrum’a yine aşık olur muydu” sorusu geliyor aklıma..
Ve hafta içinde çiftçileri ziyaret eden Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un şu sözleri takıldı aklıma:
“Toprak, zengin etmez ama kimseye de muhtaç etmez. Bodrum gün geçtikçe gelişerek, güzelleşerek kendi içinde bir pazar oluşturdu.
Yıllar önce ürettiğiniz domates, salatalık ve patlıcan gibi sebzeleri belki Milas,Yatağan, Muğla gibi pazarlara götürme ihtiyacı duyuluyordu ama, şu anda Bodrum yarımadasının çeşitli yerlerindeki pazarlar, senin ürettiklerini eritebiliyor.
Bugün maalesef tarım alanlarımız, narenciye bahçelerimiz beyaz evlere yenik düştü. Çünkü narenciye rant değerini yitirdi. Eğer narenciyenin pazarı olsaydı, ya da yetişen narenciyeyi kendi pazarlarımızda tüketebilseydik tarım alanlarımız korunacaktı.”
1999’dan bu yana görevdesiniz neden mücadele etmediniz?
Burada başkana sormak istiyorum.. Siz iki dönem Ortakent-Yahşi, iki dönem Bodrum olmak üzere 4 dönem belediye başkanlığı yaptınız. Bu 5. başkanlık döneminiz.
Bu narenciye bahçeleri yenik düşerken siz mandalina mı topluyordunuz?
Biz İzmir’den Bodrum’un bozulduğunu görürken siz orada burnunuzun dibindekini göremediniz mi?
60 koydan 18’i kaybedilirken, şu an 40’ı kaybolma aşamasındayken ne tür bir mücadele veriyorsunuz?
Torba’da yıkım kararı verilen 3 bini aşkın bina inşa edilirken hiç mi görmediniz?
Bodrum ‘un 33 köyünden 20’sinde ekolojik denge ile floranın bozulmaya başlarken Mogadişu’nun mu belediye başkanıydınız?
Tuzla Sulak Alanı gibi bölgeler golf turizmine açılırken, dış göreve falan mı gönderilmiştiniz?
Daha sorularımı çoğaltabilirim ama cevap verilir mi bilmem..
Bu işlerin Ankara’dan yapıldığı savunması beni tatmin etmez.. O zaman derim ki bir belediye başkanının eli-kolu bu kadar mı bağlı?
Bir de özel soru.. Sizin ailenin tarlaları, narenciye bahçelerinin ne kadarı yapılaşmaya kurban gitti?
Başkan Kocadon’un söylediği sözleri Bodrumlu Gönüllüler Derneği ya da Mavi Yol Girişimi üyeleri söylese tamam..
Ama söyleyen koskoca bir başkan.. Hem de aralıksız 5 yıldır görevde..
Herşey henüz kaybedilmiş değil.. Bodrum Yarımadası’nda korunacak daha çok güzellik var. Vakit daha da geçmeden harekete geçelim.
Bodrum için çabalayan Dr. Yalçın Güran, internet sitesinde yazdığı yazıda W. Churchill’den bir alıntı yapmış. Ben de bu köşeye aktarayım:
“Düşen bir çığda, hiçbir kar tanesi kendisini olup bitenden sorumlu tutmaz.”
Lütfen artık suçu birbirimizin üzerine atarak, sorumluluktan kaçmayalım.
NE GÜZEL SÖYLEMİŞ
Kurbağayı koItuğa oturtsan, o yine çamura atIar.
(Arthur MiIIer)