Bu tartışmalar Kuşadası'na fayda getirmez
2003 yılında özelleştirilen ve Egeports firması tarafından işletilmeye başlanan Kuşadası Limanı, şu anda Türkiye’nin kruvaziyer turizmi şampiyonu.. Yapılan yatırımlar, ilçeye deniz yoluyla gelen turist sayısını artırdı.. Hal böyle iken, liman içinde yapılan alışveriş merkezi yaklaşık 6 yıldır tartışma konusu..
Dönemin Bayındırlık Bakanlığı’nın (Şimdinin Şehircilik Bakanlığı) verdiği imarla inşa edilen liman AVM’ye karşı, yine dönemin belediye meclis üyeleri tarafından dava açıldı. Kuşadası’nın silüetini bozduğu, haksız rekabet yarattığı iddia edilen AVM ile ilgili dava sonunda Danıştay, “yıkım” kararı verdi. Belediye dozerleri limana dayandı. Yargıya itiraz edildi, Bölge İdare Mahkemesi yıkımı durdurdu. Şehircilik Bakanlığı da Danıştay’ın yıkım kararına itiraz etti. Davalar devam ediyor.. İşin özeti bu..
Limanı işletenlerle belediye arasında bir savaş var görüntüsü var. Buna itiraz gelse bile, bir anlaşmazlık olduğu ortada. Dün, Kuşadası Belediye Başkanı CHP’li Esat Altungün, sürpriz bir açıklama yaptı, uzlaşmadan yana olduğunu söyledi. Altungün, hedeflerinin Kuşadası Limanı’nın rekabet gücünü yükseltilmesi olduğunu belirtti. Bir zamanlar Kuşadası’nın en büyük sorunu olan Uydukent evleri gibi, liman konusunun da uzlaşı içinde çözülmesini istedi.
Bu amaçla, Ticaret Odası, Esnaf Odası, Kent Konseyi ve daha bir çok mesleki ve sivil toplum örgütünün görüşlerini alarak bir tavsiye planı çıkardıklarını belirten Başkan Altungün, “Plan, hem bölgedeki balıkçı barınağını kurtarıyor, hem de sorun olan işyerlerindeki yıkımları içeriyor” dedi. Başkanın açıklamaları buraya kadar güzel ama, son bölümde “Biz yine de yıkacağız” sözü, bir uzlaşmanın göstergesi değil. Kuşadası, kısır çekişmelere kurban edilmemeli.
Eğer gemi yolcusunu daha da artırmak istiyorsak, AK Partili Şehircilik Bakanlığı, CHP’li Kuşadası Belediyesi, limanı işleten firmanın temsilcileri, sivil toplum örgütleri ve esnaf, oturup uzlaşmalı. Ortak akılla bulunan çözüm Kuşadası’na yarar sağlar. Çekişme sürerse şampiyon Kuşadası, yerini kaybeder. İş işten geçmeden harekete geçmek gerek..
NE GÜZEL SÖYLEMİŞ
Bilgi sahibi olmayanlar, kötü söz ve kaba kuvvet sahibi olurlar.
Burhan Bey’in en önemli hizmeti
Otizm, doğuştan gelen ya da yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan karmaşık bir gelişimsel bozukluktur. Otizmli bireylerin yaklaşık yüzde 35’inde, beyindeki anormal elektrik hareketlerine bağlı olarak; nöbet, istemsiz hareketler, bilinç yitimi vb. nörolojik sorunlar görülebilir. Her 150 çocuktan birini etkilediği düşünülüyor. Erkeklerdeki yaygınlığı kızlardan 4 kat fazla. Otizmli bireylerin çoğunda, farklı düzeylerde zeka geriliği görülür. Pek azında (yaklaşık yüzde 10), çok güçlü bellek, müzik yeteneği vb. üstün özelliklere rastlanır.
Bunları neden aktardım. 2010 yılında İzmir’de kurulan Anadolu Otizm Vakfı’nın alkışlanacak çalışmaları için.. Büyükşehir Belediyesi’ne iki dönem başkanlık etmiş Burhan Özfatura’nın başkanlığını yaptığı vakfın hedefi, bir okul kurmak.
Otizmli çocuğu olan ailelere el uzatan Başkan Özfatura, çok hayırlı bir iş yapıyor.
Diyor ki:
“Önce, okul öncesi bir otistik eğitim merkezi açıyoruz. İkinci etapta 100 kişilik bir ilköğretim okulu kurmak istiyoruz. Daha sonraki hedefimiz ise 600 kişilik bir kampüs oluşturmak. İlk etap için 750 bin lira gerekiyor. İkinci proje için 2.5-3 milyon liraya ihtiyacımız var. Ege’nin güzel insanları sayesinde bunu başaracağız. Projeyi tüm Türkiye’ye yayacağız.” Başkan Özfatura’nın projesine lütfen seyirci kalmayalım.. Bir el de biz uzatalım..
