Fırsatları kullanabilmek
Turizmin halini yazmaya devam.
Zira öyle bir-iki yazıyla geçiştirilecek bir mesele değil.
Doğrudan veya dolaylı, milyonlarca kişinin ekmek kapısı olan bir sektörden söz ediyoruz.
Memleket için, özellikle de Ege için böylesine önemli olduğuna göre, “neden bu duruma düştükÌ” sorusu kadar “nasıl kurtulabilirizÌ”i de tartışmaya açmamız lazım.
***
Sektör, geçen yılın yarısı kadar bir ziyaretçi yakalasa öpüp başına koyacak durumda. Bunu hepimiz biliyoruz.
Bir tarafta küresel ekonomik kriz, bir tarafta terör yüzünden ortaya çıkan güvenlik bunalımı ve diğer yanda da Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türkiye’yi yasaklayan sert tavrının yarattığı travma hepimizin malumu.
Bu nedenlerin ortadan kaldırılması, koşulların normale dönmesi mümkün.
Ama bunun için de bir süreç gerekir.
Öyle bugünden yarına halledilecek bir durum değil. İğne ile kuyu kazar gibi sabırla çalışılması şart.
Bu konuda herkes hem fikir.
***
Peki...
Turizmdeki kan kaybını azaltabilecek başka önlemler yok mu?
Olmaz mı... Aslına bakarsanız krizi en asgariye indirecek kozlarlar elimizde.
Ama nedense bir türlü kullanamıyoruz.
Ya göremediğimizden, ya da görmesi gerekenlerin körlüğünden.
***
Size bir örnek;
Önceki gün, yani 8 Mayıs Pazar günü Ortodoks alemi için manevi değeri oldukça yüksek Aziz Yuhanna Yortusu vardı.
İncil’in yazan, İsa’nın annesi Meryem Ana’yı emanet ettiği havarilerden biri olan Sen Jean’ın ölüm yıldönümüydü yani.
Bizim için ‘Umre’nin anlamı neyse, Ortodoks alemi için de öyle bir gün yani.
Fener Rum Patrikhanesi, Selçuk’taki Sen Jean Kilisesi’nde bir ayin düzenledi pazar günü.
Geçen yıl olduğu gibi Fener Rum Patriği Bartholomeos yönetti bu ayini.
Katılanların sayısı belki 100 kişi bile yoktu.
***
Şimdi soruyorum;
Eğer bu özel gün için uluslararası bir etkinlik düzenlense yüz binlerce insan Selçuk’a koşar mıydı, koşmaz mıydıÌ
Daha önce bu konuda Fener Rum Patriği Bartholomeos ile uzun uzun konuştuğum için biliyorum.
Türkiye böyle bir girişimde bulunsaydı, en büyük destekçisi Bartholomeos olacaktı. Ve o gün Selçuk’a koşacak hıristiyanlar sadece Ortodokslar’dan ibaret kalmayacaktı.
Vatikan da aktif olarak böyle bir organizasyonun içinde yer alacak ve böyle yüzbinlerce turisti ağırlayacaktı.
***
UNESCO tarafından verilen “Dünya Kültür Mirası” ayrıcalığını bile hala fark edemeyen, bunu değerlendirmek adına doğru dürüst tek bir adım atamamış olan Selçuk Belediyesi’ni suçlayamıyorum bu konuda.
Çapı bu.
Ya bu kentin turizm gelirlerini arttırmak için kafa patlattıklarını söyleyenlere ne demeliÌ
Böyle bir organizasyon yapmalarına da Putin mi engel oldu?