Karne hediyesi seçerken dikkat
Bir öğrenim yılının daha sonuna geldik.
Eminim şu aralar pek çok evde karne ve diploma hediyesi pazarlıkları yapılıyor.
Çocuklar koca bir yılın ödülünü kapmanın, anne-babalar da çocuklarını sevindirmenin derdinde.
Böyle dönemlerin en revaçta hediyeleri, cep telefonu, tablet, bisiklet gibi şeyler ve tabii ev hayvanları.
***
Buradan hediye tercihlerini ev hayvanı, özellikle de köpekten yana kullanmak isteyen aileleri uyarmak isterim.
Şöyle bir sokağa çıkıp, başı-boş dolaşan köpeklere dikkatlice bir baksınlar.
Onların çoğu, geçen yıl, önceki yıl veya daha önceki yıl onlar gibi çocuklarını sevindirmek isteyen anne-babalar yüzünden sokaklara düştüler.
Kimisi çocuklar oynamaktan bıktığı için kaderine terk edildi, kimisi de evde bakımları ailelere zor geldiği için sokağa bırakıldı.
***
Diyeceğim şu;
Evde hayvan bakmak ciddi bir sorumluluk ister.
Başlangıçta, özellikle de yazlıklarda evde bir köpekle yaşamak kolay gibi görünebilir.
Ama iş uygulamaya geldiğinde, o hayvanın da beslenmenin dışında ihtiyaçları olduğunu, neticede bir canlı olarak ilgi ve sevgi beklediği asla akıldan çıkarılmamalı.
Bu yüzden hediye olarak köpek düşünen anne-babaların iyi düşünmeleri şart.
En başta ta onlara bakamayacaklarını anlayıp sokağa terk ettiklerinde nelere yol açabileceklerini bilmeleri gerek.
***
Veteriner Hekimleri Odası’nın araştırmasına göre bugün İzmir sokaklarındaki sahipsiz köpek sayısı 300 bin civarında.
Kedileri ise bilen yok.
Yasa gereği sokak hayvanlarının sorumluluğu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile belediyelere yıkılmış.
Gariptir, bakanlık sorumluluğu üstlenmiş ama bunu yerine getirmek için atama yapmamış.
Söylendiğine göre koca kentte bu işle görevli sadece bir veteriner hekim var.
Belediyelerde de durum pek parlak değil.
Hiç bir belediyenin elinde bu kadar çok hayvanın bakımını üstlenecek ne veteriner katrosu var, ne de barınak.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ise konuyla uzaktan yakından alakası yok.
Dolayısıyla bu işle ilgilenen elemanları da.
***
İzmir Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Gökhan Özdemir, durumun ciddiyetini anlatırken, köpeklerden insanlara, insanlardan köpeklere bulaşma riski olan hastalık sayısının 280’in üzerinde olduğunun altını çiziyor.
Bu önemli bir risk.
Hele kontrolsüz bir şekilde ürediklerini düşünürseniz nerelere varabileceğini hesap etmeniz gerek.
Pek çok gelişmiş ülkede olmasına rağmen bizde yasal olarak ev hayvanlarını sokağa bırakmak suç kabul edilmediğine göre, bunun yargılamasının vicdanlarda yapılması gerek.