Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Mayıs ayı turizm istatistikleri açıklandı.

        Durum tahminlerden de berbat.

        Geçen yılın aynı dönemine göre İzmir’e gelen turist sayısı yüzde 48.73 oranında azalmış.

        Neredeyse yarı yarıya.

        Ortada böyle bir tablo varken, turizm sektörünün kurtuluşu için çare aramaktan daha doğal bir şey olamaz.

        Ancak “çare” diye sunulan reçeteler ne kadar gerçekçi biraz da ona bakmak lazım.

        ***

        Mesela ETİK Başkanı Mehmet İşler, İzmir ziyareti sırasında Başbakan Binali Yıldırım’a bir dosya sundu.

        Taleplerini 4 başlık altında toplamış.

        Ama bunlardan bir tanesine bir türlü aklım ermedi.

        İşletmeciler, yabancı eleman çalıştırma konusunda Başbakan’dan kendilerine kolaylık tanınmasını istemiş ya.

        İşte bu noktaya takıldım.

        ***

        Ortada binlerce insanı işsiz bırakabilecek bir kriz varken, binlerce genç umutla iş beklerken hala yabancı işçi çalıştırma isteğinin mantığını bir türlü bulamıyorum.

        Nitelikli eleman konusunda sıkıntı olabilir. Bunun çözümü illa da yabancı işçide mi?

        Eğer ihtiyaç gerçekten de nitelikli elemandaysa, o zaman nitelikli eğitim sağlamak için teşvik iste.

        Ama nedense bizim işletmeciler işin kolayında.

        Bunun altında ne var çözemedim ama çıkar kokusu elbette...

        ***

        Bu arada turizmin bu sezonu en az hasarla atlatmanın yolunun yerli turistten geçtiğini söylemeyen kalmadı.

        Ne yapap edip, tatilini yurt dışında geçirme alışkanlığı edinen yerli turisti Türkiye’de kalmaya ikna etmek şart.

        Bazı işletmeler durumun farkında.

        Bunun için çoktan kolları sıvadılar.

        Türk pazarını ellerinden kaçırmak istemeyen Yunanlılar da boş durmuyor.

        Adalara öyle cazip turlar düzenleniyor ki anlatamam.

        Bizimkilerin indirimli fiyatları bile o kampanyaların yanından geçemeyecek neredeyse.

        Bu yüzden de vize ofisleri tıklım tıklım.

        ***

        Krizin üzerine bir de bu rekabet ortamının eklenmesi galiba işin tuzu biberi oluyor.

        Aslında böyle bir durumda işletmecilerin yapması gereken belli;

        Önce şu iğne-çuvaldız lafını bir hatırlayacaklar, sonra da şapkalarını önlerine koyup “biz nerede hata yapıyoruz?”un muhasebesini yapacaklar.

        Çözüm için elbete devletten destek istenecek, beklenecek.

        Ama herşeyi devletten beklemekle de bir yere varılamayacağını öğrenmek gerek.

        Sen, yabancı işçi çalıştırmak için devletten kolaylık isteyeceğine, işletmecilerine çeki-düzen vererek bir adım atabilirsin.

        Yanlış mı?

        Diğer Yazılar