Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “... onda öyle bir hal var; insana azıcık darılsa hemen yanından kaçacak gibi bir hal...” İçimizdeki Şeytan-Sabahattin Ali

        Olmayacak dualara “amin” diyen bir adam var ya, o benim işte! Şimdi bu odada, daha önce defalarca oturduğum bu koltukta, hiç kımıldamadan tül perdenin ardında bulanık akıp giden hayata bakarken bunu bir kez daha iyice anladım... Elimi uzatsam tutacağım şeyler burnumun dibinde dururken ben gözümü yıldızlara dikiyorum. Okyanusta yaşarken gökyüzünde uçan minik kuşa gönlünü kaptıran dev balina gibiyim ben de... Yüzlerce kilometre uzağımdaki fısıltıları duyuyorum da bir kelime sektirmeden, başımı suyun üzerine çıkarıp sesimi duyuramıyorum bir karış üzerimde uçan kuşa...

        KELİMELERİNE KARŞI KELİMELERİM

        Bir çuval inciri berbat eden bir adam var ya, o da benim! Ne zaman iki kelimeyi bir araya getirip ağzımı açmaya kalksam karşında dut yemiş bülbül gibi kalakalıyorum. Olmuyor işte! Ne zaman yüzüne baksam gamzelerinde boğuluyorum... Kelimelerine karşı kelimelerim! Yüzüme gözüme bulaştırıyorum onları. Sonu başından belli bir savaş bu; biliyorum... Uyanmak istemediğim bir uykunun en zayıf anında binlerce bombanın enkaza çevirdiği bir kent gibi doğrulmaya çalışıyorum. Yıkıntıların içinden sürünerek çıkıp derin bir nefes alıyorum...

        BAŞKALARI İÇİN SEVİYORUZ BİRBİRİMİZİ

        Her şeyi eline yüzüne bulaştıran adam var ya, “benim” diyorum, anlayın artık! Biliyorum ki unutacağız bugünü, bu saati, dakikayı... Hep bir başkası vardır işte; artık iyiden iyiye inanıyorum. Zaten biz insanlar hep bir başkası için seviyoruz birbirimizi... “Yeni aşk kelimeleri, yeni öğrenilen incelikler öbür sevgiliye saklanıyor” diyen F. Scott Fitzgerald‘ın tarafındayım ben! Geçmiş değil gelecek için kelimeler biriktirme peşindeyim... Fitzgerald’ın sözünden yola çıkıp, “Baksak ki unutmuşuz günün birinde her şeyi/ Ne o sevdalar, ne ölümsüz sözler kalmış/ Toplasak toplasak hepsini işte/ Onca sevda bir sevdayı yaratmış...” diyen Edip Cansever‘in bahsettiği o ‘bir sevda’dır kovaladığım şey...

        KOCA BİR GEÇMİŞ VAR ARKAMIZDA!

        Hiçbir şeyde dikiş tutturamayan adam var ya, o da benim... Silemeyeceğimiz şeyler var hayatımızda... Koca bir geçmiş var arkamızda; güzel günler, ağlamalar var... Sevmeler sevilmeler var, aldatmalar aldanmalar var... Ama işte üç aşağı beş yukarı Nabokov‘un dediği geçtiğimiz yolları değil de bir adım ötesini merak ediyoruz hep deliler gibi... Gece-gündüz soframızdan eksik etmediğimiz ‘umudun kara ekmeğini’ yiyip duruyoruz. Her şey ortada, toplasan toplasan bir nefeslik bir gelecek için bütün bu çaba; seninle geçecek birkaç fazla dakikadır benim beklediğim hayattan... O da Kafdağı’nın ardında!..

        DÜNYANIN ANASINI SATACAĞIM ARTIK

        Ne söylediğini kulağı duymayan adam var ya, benim işte! Bütün bu kelimeleri ben mi yazdım, ben mi söyledim bilmiyorum! Şimdi bu odada, daha önce defalarca oturduğum bu koltukta, hiç kımıldamadan tül perdenin ardında bulanık akıp giden hayata bakarken bunu bir kez daha iyice anladım... Ve sonunda deveye hendek atlattım, balığı kavağa çıkardım, dananın kuyruğunu kopardım, bülbüle dut yedirdim, turnayı gözünden vurup keçileri kaçırdım! Artık karar verdim zurnanın zırt dediği yerde, eşek sudan gelene kadar, bindiğim dalı kesip günümü gün edeceğim! Burnumdan kıl aldırmadan dünyanın anasını satacağım...

        Gergedanlar kovalasın SENİ CENGİZ!

        “Eşeğini dövmeyen semerini döver” diye bir deyimimiz var ancak semeri döv döv bir yere kadar; semer ne laftan ne ‘tencere’den ne ‘kapak’tan anlamayınca eşeğe girişmek gerekiyor!

        Önceki gün bizim gazetede çıkan Monica Bellucci haberi aynen şöyleydi. “Çekimleri İstanbul’da devam eden Bahman Gohbadi‘nin Gergedan Mevsimleri adlı filmi için çarşaf giyen Monica Bellucci, İtalyan GQ Dergisi’nin 150. özel sayısı için birbirinden seksi pozlar verdi...” Şimdi bu haberi okuyup “Monica Bellucci İtalya’da özgürce geziyor, Türkiye’ye gelince kara çarşaflara bürünüyor” anlamını bir semerin çıkaramayacağı ortada; olsa olsa bir eşek böyle anlar...

        Diğer Yazılar