Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ZeytindalıHarekâtı’nınbirinci yıldönümünde Habertürk ekibi olarakAfrin ve El-Bab’taydık.

        Operasyonun üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen, Türkiye’nin desteğiyle sisteminhızlı bir şekildeyenideninşa edilebildiğine tanık olduk.Çok emek, çok fedakârlık vardı…

        Sınırın karşı tarafına geçtiğimizde Afrin’de bir patlama yaşandı. Güzergâhımızı değiştirerek kent merkezine ulaştık. Normalde şehirde ciddi bir güvenlik sorunu yok. Patlama ise harekâtın yıldönümü olması sebebiyle gerçekleştirildiği düşünülen provokatif bir eylemdi.

        KIYMETİNİ BİLMEDİKLERİMİZ…

        Sokakta yürürken kaldırıma dikkat etmeyiz, cebimizde kimlik taşırız ama o kimliğin cebimize girene kadar hangi aşamalardan geçtiğini bilmeyiz. Evimizdeki televizyon, elektrik, su, internet, araç plakamız, ruhsatımız, tapumuz, okulumuz, sağlığımız… Örnekler sayfalarca yazılabilir. Yokluğunu hissetmediğimiz bir şeyin, varlığının kıymetini anlamak kolay değildir.

        AfrinveFırat Kalkanı Bölgesi’nde yukarıda saydıklarımızdan daha fazlası tek tek yeniden dizayn edilmişti. Nüfus-tapu idaresi, sağlık, eğitim gibi temel ihtiyaçlardan güvenlik veasayişekadar farklı alanlarda yaşamın normale dönmesi açısından önemli bir mesafe kat edildiğini gördük.

        AFRİN’İNİSİMSİZ KAHRAMANLARI

        Öncelikle;ekibimize, farklı kurumlardaki meslektaşlarımıza ve yürütülen tüm işlerin güvenli şekilde gerçekleştirilmesine katkı sağlayanlara ve kimsenin adını sanını bilmediği isimsiz kahramanlarımıza teşekkür etmek durumundayız.

        Türkiye’den bölgeye giden resmi görevli ve gönüllü çok sayıda insan takdire değer çaba sarf ediyor. “Kardeş halklarız” cümlesinin her anlamdaiçinin dolu olduğunu gösteriyorlar.Faaliyetlerin “gönül coğrafyamızda” icra edilmesiyle birlikte, kamu diplomasisi açısından değerlendirildiğinde de bölge halkı, aşiret ve kabile liderleriyle yürütülen süreçler önemli.

        “ŞEYTAN ÜÇGENİ: PKK/YPG, DEAŞ, REJİM”

        ABD’nin çekilme kararı sonrası,21 Aralık 2018 tarihinde Azez’de ilk kongresini yapan Suriye Kabile ve Aşiretler Yüksek Meclisi:"Suriye sahasında aşiretlerden ve Suriye'nin tüm vilayetlerinden, temsilcilerinden müteşekkil kurumsal bir siyasi ve/veya askeri güç oluşturarak, Fırat Nehri'nin doğusu başta olmak üzere PKK-PYD/YPG terör örgütünün Suriye sahasındaki faaliyetlerini akamete uğratmayı, toprakların asıl sahiplerince yönetilmesini sağlamayı ve Suriye'nin geleceğinde söz sahibi olmayı temel amaç olarak kabul etmektedir" şeklinde bir açıklama yayınladı.

        Meclis Başkanı Şeyh Rami Doş’u yayınımıza konuk aldık.DEAŞ,PKK/YPG ve Esed Rejimi’ndenmağdur olduklarını anlattıktan sonra: “Esedrejiminin kesinlikle gitmesini istiyoruz; ancak bu siyasi çözüme kapıları kapattığımız anlamına da gelmiyor.”şeklinde konuştu.

        Ankara’nın aşiret ve kabile liderleriyle yakın teması var. Sahadaki ekipler kongreleri takip ediyor, bildirilerini inceliyor ve ilişki geliştiriyor.

        Suriye’deki farklı grup ve ailelerin temsilcileri de Türkiye’nin; “Suriye’nin toprak bütünlüğünü” savunmasını ve ülkeyi “gerçek sahiplerine teslim etmesi” fikrini önemsiyor.

        Bu anlamda bundan sonra Münbiç ve Fırat’ın doğusuna yapılacak operasyonlarda bu temsilcilerle istişare halinde olmak;meşruiyet, devlet aklı, feraseti ve hakkaniyet açısından kıymete sahip.

        2011-2012 yıllarında “Suriye’yi köy köy biliyoruz” iddiasına katılmıyordum. Ancak bugün Suriye’de bulunduğumuz alanları belki de “ev ev” biliyoruz. Büyük tecrübeler kazandık ve sahada etkili bir aktörüz. Hamasi politikalar üretmiyor, strateji geliştiriyoruz. Değişen dengeleri görüyor, ona göre yöntem belirliyoruz. Kamu diplomasisi, medya, sivil toplum kuruluşları ve güvenliği birlikte koordine edebiliyoruz.

        DEMİRCİKAWAHEYKELİYENİDEN YAPILAMAZ MI?

        Özgür Suriye Ordusu,Afrinkent merkezine girdiğindeDemirciKawaheykelini yıkmış ve milattan öncelere dayanan hikâyenin temsiliyeti yok edilmişti. Yıkılan heykeli büyük tartışmalara neden olanKawa,Kürtler için büyük bir anlam ifade ediyordu.

        ÖSO’nun heykeli yıkmasından sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yaptığı açıklama tarihi ve kültürel tahribata karşı hassasiyet gösterenlerin yüreğine bir nebze olsun su serpmişti: "Sivil/masum kişilerin hayatı, çevre, tarihi eserler ve dini/kültürel yapılar Türk Silahlı Kuvvetleri için dokunulmazdır." 

        Hal böyleyken bütün toplumların değerlerine ve kültürlerine, bugün işlevsel ya da anlamlı olsun olmasın tarihlerine saygı gösterilmesi gereğinden hareketle; “DemirciKawaHeykeli restore edilemez mi?” sorusu akıllara geliyor. Kim bilir belki de bu, bölge halkıyla kurulan gönül bağının daha da güçlenmesini sağlayacak bir jest olur.

        Türkiye’ninbölgedeöncülük ettiği normalleşme sürecinin en önemli unsurlarından biri de Kürt halkının değerlerine sahip çıkmak olacaktır. Aslındandaha güzel olacak DemirciKawaHeykeli’nin yapılması için ehil bir sanatçı-heykeltıraşgörevlendirmek iyi bir düşünce olabilir.

        REKLAM

        ***

        “Güvenli Bölge” meselesi

        Bu arada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ülkemize karşı yeni bataklık haline dönüşecek bir güvenli bölge uygulamasına asla izin veremeyiz.” açıklamasının ne kadar önemli olduğunu sahada bir kez daha gördük. Yerel temsilciler, komutanlar ve liderler, PKK/YPG’nin, Suriye’nin kuzeyinde ilerledikçe çok daha kirli emellere sahip olduğu konusunda hemfikirler.

        ABD’nin askerlerini çekeceğini açıklamasının ardından, önce Münbiç’te ardından geçtiğimiz pazartesi günü de Haseke’de yaşanan terör saldırılarının zamanlaması ve hedefleri enteresan.

        Sanki birileriABD’ye “gitme, kal” diyor.

        Güvenli bölge hassasiyeti konusunda, söylemde Türkiye ile hemfikir görünmelerine karşın ABD ve Rusya, Türkiye’ninMünbiç’tekitasarrufuna ılımlı ve uyumlu yaklaşacak mı, önümüzdeki günlerde göreceğiz.

        Türkiye’nin uzun vadedeki hedefi, Suriyeli misafirlerin, toprakları yaşanabilir hale geldiğinde vatanlarına dönmelerine yardımcı olmak. Bu niyet, Erdoğan’ın “Oralardaki kardeşlerimizin huzurunu sağlama ahdimiz var.”açıklamasıyla da sabit.

        REKLAM

        ***

        Gözümüz Moskova’da

        Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün Moskova’da. Ziyaret Rusya’yla 2019 yılındaki ilk görüşme olacak. Erdoğan ve Putin 2018 yılında 7’si baş başa, 18’i telefonda tam 25 görüşme gerçekleştirdi. Masadaki en önemli konulardan biri yine Suriye olacak. İdlib ve Münbiç’e dikkat.

        REKLAM

        ***

        “Süleyman Şah Üniversitesi” açılır mı?

        Fırat Kalkanı bölgesinde çoğunluğu genç yaklaşık300 bin kişi yaşıyor.Bu kadar kısa sürede şehirde normal hayata dönülebilmesi çok mühim bir adım. Ancak üniversite meselesine dikkat çekmeden geçmeyelim.

        Bölgede Harran ve Kilis Üniversitesi desteğiyle devam edeneğitim süreçleri var. Fakat Afrin ve El-Bab’ta konuştuğumuz gençler, üniversite veya fakülte açılması yönünde beklentilerini aktarıyorlar. Yerel Meclis başkanları da bu konuyu çok önemsiyor. Türkiye, üniversite ihtiyacının giderilmesine destek olabilir ve Süleyman Şah’ın adı burada da yaşatılabilir.

        Diğer Yazılar