Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu’na girdi ve bir daha kendisinden haber alınamadı. İlk günlerde alıkonma, tutuklanma, gözaltı, kaçırılma gibi pek çok ihtimalin düşünüldüğü hadise, kısa sürede yerini karanlık senaryolara bıraktı.

        Türkiye’nin elindeki ses kayıtlarından Kaşıkçı’nın organize bir şekilde katledildiği ortaya çıktı ve Suudi Arabistan cinayeti itiraf etmek durumunda kaldı. Ancak aradan 4 ayı aşkın zaman geçmesine rağmen ceset bulunamadı.

        Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, cinayete yönelik uluslararası soruşturma için geçtiğimiz hafta Türkiye’ye geldi. Çeşitli incelemeler yapan ve Türk yetkililerle görüşen Callamard ile beraberindeki heyet, Suudi konsolosluk binasına alınmadı. BM Raportörü incelemelerini tamamladıktan sonra, Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz’le de bir görüşme yaptı.

        CALLAMARD’IN KİŞİSEL GAYRETİ

        Hatice Cengiz’le yapılan görüşme yaklaşık 2,5 saat sürmüştü.

        Önce Birleşmiş Milletler ’in cinayet sonrası ne yapmadığına bakalım!

        BM bugüne kadar yaşanan vahşetle ilgili resmi hiçbir adım atmadığı gibi, bir yazı, kınama yahut yaptırım kararı tartışmasına dahi girmedi.

        BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard muhtemelen bu durumun, tarihte kurum adına utanç verici bir sayfa olabileceği düşüncesiyle “inisiyatif alarak” harekete geçti.

        Bu arada kendisi bir “raportör” olarak soruşturma hakkına sahip değil; sadece araştırma yaparak bunu bir rapora dönüştürebilecek.

        Zaten amacının; “Türkiye’nin yaptığı soruşturmayı baştan sona takip ederek, istihbarat kuruluşları dışında uluslararası bir kurum olarak belgeleri görüp, rapor yazmak olduğunu” o da ifade ediyor.

        Callamard hazırlayacağı raporu BM’ye sunarak yeniden bir kamuoyu oluşturmak gayretinde gibi. BM içerisinde attığı bu adım ve kişisel gayreti, takdire şayan sayılabilir.

        Kendisinin daha önce Filipinler ve Irak’ta da bazı suikastlara ilişkin dosyaları inceleyerek raporlar yazdığını hatırlatalım.

        Vahşice işlenen cinayetin üzerinden 4 ay geçmiş ve BM’den 1’i raportör, 5 kişi duruma ilişkin rapor hazırlamak için Türkiye’ye geliyor. Sadece “rapor yazmak” için bile 4 ay beklemiş bir BM.

        Bir şey daha var tabi; “Müslüman” bir ülkenin yönetimi, nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan başka bir ülkede cinayet işliyor, adam kesip, parçalıyor. Ne İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan ne de Arap Birliği’nden “RAPORTÖR” bile gelmiyor.

        Hiç yaşanmamış gibi davrananlar da cabası…

        HATİCE CENGİZ’LE NE KONUŞULDU?

        Görüşmede Hatice Cengiz’le, olayın yaşandığı gün ve sonrasında geçirdiği zorluklar değerlendirildi. Geriye doğru gidilerek, basında yer alan haber ve yorumların dikkat çekici olanları bir kez de kendisinden dinlendi.

        Neden Yasin Aktay’ı aradığı, “Yasin Hoca’yı ara” diyen kişi Cemal ise ve böyle bir tehlike varsa, neden bu yolun denendiği soruldu.

        Neden Cemal Türkiye’de yetkili ve önemli siyasi isimleri aramamıştı? Kendisi başına bu tarz bir hadisenin geleceğinden şüpheleniyor muydu? BM’den isteği neydi? Bundan sonraki süreçte beklentileri ne yöndeydi?

        Savcılık soruşturması kapsamında Cemal’in kişisel cihazları emniyete teslim edilmiş miydi? Cemal’in İstanbul’daki evinde bir arama yapıldı mı?

        Bu kapsamda başlayan konuşma, elbette çok daha hassas konuların da değerlendirildiği bir görüşme oldu.

        Bir kez daha soruyoruz!

        Cinayet işlediğini kabul etmek zorunda kalan Suudi Arabistan yönetimi, nasıl oluyor da 4 aydır cenazeyi ortaya çıkart(a)mıyor?

        Biz, din adına mezar taşlarını “şirk” diye yıkıp düzleyen zihniyetinize alışamamışken, uluslararası kuruluşlar bir insanın cenazesini defnettirmiyor olmanıza nasıl tahammül ediyor!?

        Diğer Yazılar