Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Korku

        Varolmanın, varlığını sürdürebilmenin en büyük temellerinden biridir korku. İnsan kendi varlığını sürdürebilmek ve yaşayabilmek için korkar.

        Bilmediğinden ve bilinmemekten korkar.

        Yabancıdan ve yabancılaşmaktan korkar.

        Korktuğu için önlemler alır. Korktuğu için savaşır.

        Ve tabi ki insan sürekli korkuyla yaşayamaz. O, ancak korktuğu varlığın/nesnenin/olgunun ortadan kalkmasıyla rahata erip, güvende hissedebilir.

        Korku, ancak korkulana karşı düşmanlığa dönüştüğünde onu ortadan kaldırabilir.

        Ve insan, sadece düşman olduğu şeyin ortadan kalkması için her şeyi göze alabilir.

        Bugün insanı hayata karşı cesur olmaya iten gücün altında, korkan insanın savunmaya ilişkin icat ettiklerinin bilgisi yatar.  Teknoloji bile hayatı kolaylaştırmak ve daha çok ölümden kaçan, hayatını kaybetmekten ölesiye korkan insanın yüksek yaşam isteğinden kaynaklanır.

        Bilim dendiğinde de hemen akla gelen tıp, insanın daha fazla hayatta olması için ortaya koyduğu gayret, hatta belki de düpedüz ölümsüzlük iştahındandır. 

        Manipülasyon

        Belli bir düşünceye, fikre ve eyleme yatkın olan toplumu; amacına göre, tam tersi bir bakışa, düşünceye ya da yakın düşüncelere, sorgulamaya kapalı, doğruluğu kabul ettirerek, zihnen hazırlamak, yönlendirmek. Yani bilginin işlenerek sunulması hali. Bilgi tüm iletişim araçlarıyla bize anlatılmak istendiği gibi aktarılır. Sonuç olarak bize ulaşan bilgi “manipüle” edilmiş olur.

        Mesela; hayvanları korumayla ilgili bir organizasyonda öldürülmüş bir hayvanı havaya kaldırarak objektiflere poz vermiş bir aktivistin, hayvanı öldürmüş de o şekilde poz veriyor algısının yaratılması, bir manipülasyon örneğidir. Burada, haberin sunulduğu kişiden/toplumdan hayvanın cesedini elinde tutan aktiviste karşı nefret beslemesi amaçlanır. Söz gelimi; istenmeyen bir şeyin;  ikna, hile, yalan, göz boyama, hedef şaşırtma, yüceltme, çamur atma, duygu sömürüsü, inandırma, kamuoyu oluşturma, kendi haline bırakma gibi yöntemlerle kabul ettirilmesine yönelik eylemlere “manipülasyon” denir.

        Bu iki tanım bir kenarda dursun.

        Gelin şimdi bu ikisine bir “tanım” daha ekleyelim…

        İslamofobi

        İslamofobi, kelime anlamı olarak "İslam korkusu" demektir. Yani Müslümanlara ve İslam dinine karşı oluşmuş/oluşturulmuş irrasyonel nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve kin beslemenin sonucu olarak, özelde Avrupa toplumlarının genelde ise tüm dünyanın son 30 yılda daha sıklıkla kullandığı bir terim İslamofobi. İslam’dan korkulduğu için mi ortaya çıktı bu kavram, yoksa birilerinin İslam'dankorkulmalı demesinden mi kaynaklandı? Biraz tartışmalı.

        Dünya tarihi açısından 11 eylül 2001, İslam’ın korkulması gereken bir “din” olması projesini dünyanın kafasına çakma niyetinin ilk olmasa da en büyük adımıydı. Bu tarihten sonra aslında Amerika, varlığına en büyük tehdit olan İslam’ı ya da İslam toplumlarını terörize etmeyi hem hızlandırmış hem de kolaylaştırmış oldu. Tabi tüm dünyanın bu “MANİPÜLASYON”dan nasibini almaması imkansızdı. Avrupa’da yaygın olan İslam dinine mensup unsurlar bir anda baskı altında kaldılar ve o baskı halen devam ediyor. 11 Eylül’de maşa El Kaide’yken şimdi DAEŞ, Boko Haram hatta abartanlar için Hamas ve İhvan…

        Senaryo aynı, kurgu da.

        Sadece geçtiğimiz mayıs ayında basında yer alan Avrupa’da İslamofobi haberleri şöyleydi:

        “Alman federal hükûmeti ülkedeki camilere yurt dışından gelen mali yardımları durdurmak amacıyla “cami vergisi” getirmeye hazırlanıyor. Yasa tasarısıyla İslami kuruluşların dış kaynaklara bağımlılığının azaltılması ön görülüyor.” 18 Mayıs 2019

        “Avusturya’da ilk okullarda başörtüsü yasağı yasasını, Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağını söyleyen Avusturya İslam Birliği başkanı Vural’a, FPÖ’lü siyasetçi, İslam ülkesine gitmesi için tek yönlü bilet almak istiyorum dedi”. 17 Mayıs 2019

        “Hollanda Hayvanları Koruma Partisi, hayvanların uyuşturulmadan kesilmesinin yasaklanması için yasa tasarısı sundu.” 16 Mayıs 2019

        “Fransa'da senato, hükümetin hazırladığı okul yasası kapsamında okul gezilerinde öğrencilere refakat eden annelerin başörtüsü takmasını yasaklayan maddeyi onayladı.” 17 Mayıs 2019

        “Danimarka Höje-Taastrup Belediye Başkanı Michael Ziegler, Danimarka’da Kuran’ı Kerim yakan Rasmus Paludan hakkında konuştu: “Yaptıkları tamamen terbiyesizlik, saygısızlık ve provokasyon. Paludan’ın eylemlerini doğru bulmuyorum.” 17 Mayıs 2019

        “Hollanda'daki camilere yönelik saldırıların savcı ve hakimler tarafından genellikle 'ayrımcılık' olarak değerlendirilmediği belirtildi.” 16 Mayıs 2019

        “Fransa'nın Draguignan kentindeki bir mezarlıkta Müslümanlaraait mezarlar kimliği belirsiz kişilerce taşları kırılarak tahrip edildi.” 15 Mayıs 2019

        “Avusturya’da faaliyet gösteren Irkçı Kimlikçiler Hareketi’nin, Almanya bankalarındaki hesaplarına bağış yapanlar ve yaptıkları bağış miktarları, önlem alınmazsa göçmenlere karşı kullanılacaktır. Bağış yapanların arasında, profesörlerinde olması Nazidönemini anımsatmakta.” 15 Mayıs 2019

        “Hollanda‘da son yıllarda artan İslamofobi ve yabancı düşmanlığına paralel olarak, siyasi partilerdeki Müslümanlara yönelik tehditler de artmaya başladı. Ülkede üyelerinin çoğunu Türkve göçmenlerin oluşturduğu Denk Partisi milletvekilleri ve belediye meclis üyelerinin, AP seçimleri yaklaşırken ölümle tehdit edildikleri kaydedildi.” 16 Mayıs 2019

        “Başkent Kolombo'nun kuzeyinde Müslümanlaraait bir fabrika, İslam karşıtı grup tarafından yakıldı. Sri Lanka başpiskoposu Malcolm Kardinal Ranjith, Müslümanlarayönelik saldırıların bir an önce durması uyarısında bulundu.” 16 Mayıs 2019

        VE YABANCI!

        Avrupa’daki YABANCI düşmanlığı, belki en önemli sebebin göç olmasından dolayı daha da pekişmeye başladı. Bu duruma, dinin mi, yoksa ırkçı fikirlerin mi sebep olduğu ya da ırkçı fikirlerin de sebebinin “yanlış yorumlanmış Hristiyanlık dini mi?” olduğu yıllarca tartışılabilir.

        Ancak Avrupa’daki Müslümanlaron yıl sonrası için oldukça endişeli. Durum bu şekilde devam eder ve önlem alınmazsa, komşularının dahi bir süre sonra kendilerini anlamayı bırakarak, onlara “düşman” nazarıyla bakacağını düşünenlerin sayısı hiç de az değil.

        Tarihe bir not düşmeli; “İslamofobi tehdidi” 10-15 yıl sonra Avrupa Müslümanlarıaçısından büyük bir güvenlik sorununa dönüşebilir.

        Çünkü Avrupa artık İslam’dan KORKU’yor.

        Diğer Yazılar