Termik santral vetosu

Termik santrallere baca takılmasını 2.5 yıl daha erteleyen kanun teklifi AK Parti ve MHP’li vekillerin oylarıyla kabul edilmişti.

Akabinde bazı televizyon ve gazeteler, bacaya ivedilikle filtre takmanın ülkemize vereceği ekonomik zararı ve bu kanun teklifinin Türkiye’nin enerji verimliliği açısından ne denli kıymetli olduğunu anlatan yayınlar yaptılar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün ilk defa bir kanun teklifini reddetti. Teklifi meclise getirip, “evet” oyu veren milletvekilleri başta olmak üzere herkes, Erdoğan’ın çevre kirliliği hassasiyetiyle aldığı bu karardan duyduğu memnuniyeti paylaşmaya başladı.

Muhtemelen yarın aynı televizyon kanalları, “bacaya filtre takmanın faziletlerinden” bahsedecektir.

Aklıma Rus uçağı düşürdüğümüzde izlediğim programlar geldi.

Önce akademisyenlerimiz, askeri uzmanlarımız, siyasetçi ve gazetecilerimiz Rus uçağı düşürmenin ne kadar önemli ve yapılması elzem bir hareket olduğunu anlatmıştı.

Uzmanlarımız Türkiye’nin Ukrayna ve Gürcistan olmadığını, Rusya’ya haddinin bildirildiğini ifade etmiş, bazı televizyonlarımız da Putin’in nasıl kötü bir yönetici ve baskıcı bir diktatör olduğunu belgesel halinde ekranlarına taşımıştı. Köşe yazan meslektaşlarım da cabası…

Aylar sonra Rusya ile ilişkileri bir hal yoluna koymamız gerektiğini anlayıp harekete geçtiğimizde de aynı akademisyen, uzman ve gazeteci dostlarımız “uçak düşürme komplo”sunu yorumlamaya, Türkiye’ye kurulan tuzağı anlatmaya başladı. Aynı televizyonlar da “Putin’in faziletlerini” anlatan belgesellere geçiş yaptı.

Örnekler çoğaltılabilir. Okurken eminim sizin de aklınıza bir sürü şey gelmiştir.

Gerçekten “bu memlekette her şey olabilir ama rezil olamazsınız”ı anımsatan durumlarla karşılaşmaktan yoruluyoruz, yakışmıyor.