Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Abarttığımı düşünebilirsiniz...

        “Memlekette başka sorun mu kalmadı, dönüp dolaşıp aynı konuya geliyorsun” da diyebilirsiniz.

        Ama İzmir’in en büyük sorunu ulaşımsa eğer, onun önemli bir parçası da kaldırım işgalleridir. Ve birkaç nedenden dolayı mutlaka mücadele gerektirir.

        Birincisi, “işgal” yasa dışı bir eylemdir.

        İkincisi, trafiğin yoğun olduğu bölgelerde kaldırım yerine yoldan yürümek zorunda kalan insanlar yüzünden trafik akışı bozulur.

        Üçüncüsü, işgal yüzünden yoldan yürümeye mecbur bırakılan insanların can güvenliği tehlikeye girer.

        Dördüncüsü, kanunlara uyan esnafla uymayan arasında haksız rekabete yol açar.

        İşte bu nedenlerle kaldırım işgali, hiçbir uygar kentte rastlayabileceğiniz bir manzara değildir. Ama İzmir’de kaldırım işgalinin olmadığı bir cadde ya da sokak bulmak imkansıza yakındır.

        Söz gelimi Kordon, İzmir’in gözbebeği ve belki de Saat Kulesi‘nden çok daha fazla simgesidir. Ama İzmir’e hiç gelmemiş birinin bile ilk görmek isteyeceği Kordon‘da, işgalin önüne geçebilecek bir güç her nasılsa bulunamamaktadır. Özellikle maç günlerinde, yola taşan masa ve sandalyeler yüzünden bırakın kaldırımdan yürümeyi, bir yan sokağa girmek bile neredeyse imkansızdır.

        Elbette Kordon‘da insanlar dışarıda oturup eşsiz gün batımını izleyecek. Ama bunu yaparken de başkalarının hakkını gasp etmeyecek.

        Geçtiğimiz günlerde 15. Sulh Ceza Mahkemesi ilginç bir karar verdi. Mahkemenin atadığı bilirkişi, Bornova’da, işgal yüzünden kaldırımdan inip yolda yürümek zorunda kalan ve arkadan gelen bir arabanın çarpması sonucu yaralanan emekli bir öğretmenin açtığı davada, kaldırıma yayılan çevre esnafını kusurlu buldu.

        Emekli öğretmen de işgali engellemediği gerekçesiyle Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır aleyhinde tazminat davası açtı.

        Eğer kazanırsa belki de işgaller konusunda bir ilk yaşanacak.

        Ve bu dava, hem kaldırımları kendi özel mülkü gibi kullananlar hem de işgalle mücadele konusunda yeterli çaba ve özeni göstermeyen yerel yöneticiler için caydırıcı olacak.

        Diğer Yazılar