Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HERKES çok yorgun.

        Arkadaşınıza sorun... Akşam eve dönen eşinize, çocuğunuza... Bindiğiniz taksinin şoförüne... Bakkalınıza, komşunuza... Hepsi "çok yorgun".

        Birine hatır sorayım da "yorgunum"

        demesin, vaki değil.

        Anladım ben... Bir sorun var!

        Dünya işleri insan bedenine uygun değil!

        Daha doğrusu insanoğlu oturmak için yaratılmış. En fazla arada ava çıkıp yiyeceğini temin edecek. Fakat ilk kimin aklına geldiyse etin üstüne sos... Yanında şarap, arkasından kahve falan... Sonra çorap söküğü gibi giden bir sürü şey...

        Şimdi "yaşayabilmesi için" 100 trilyon kalem mal satın alması gerekiyor. Hepsi de kendi icadı. Bunlar için çalışmak da kendi icadı. Bu durumda "yorgunum" diyene "kendi düşen ağlamaz" diyesim var.

        Olmadı mı?

        Peki niye yorgun o zaman bu insanlar?

        Bakın, 8 saat ameliyat yapan cerrahı anlarım, akşama kadar taş kıran, yük taşıyan işçiyi de anlarım; hatta Ali'nin külahını Veli'ye, Veli'ninkini Ali'ye giydireni bile anlarım, az buz iş değildir. Ama Bebek Parkı'nda çocuğuna pusetle iki tur attırdıktan sonra maniküre, oradan da Nişantaşı'na kahve içmeye giden kadın neden yorgundur?

        Peki annem... Köşesinde oturmakta olan annem neden yorgundur?

        Ben söyleyeyim size; aslında gerçekten yorgun olan çok az kişi var. Fakat mecburuz bu yalana. Üretmenin kafamızdaki tarifi bu çünkü. İşe yarar olmanın... Önemli adam yorgun olur!

        Yattığınız yerde ölüme çare buldunuz diyelim, kimsenin umurunda olmaz. Yorgun olacaksınız ilaveten.

        Masa başında iş görenler için, "Akşama kadar oturuyor" dendiğini duymuşsunuzdur... E, herkes "yorgun" haliyle!

        Ha, "nazar" meselesi var bir de.

        "İyiyim" derse nazar değecek!

        Hastayım dese olmaz, iyi bir imaj değil o; en iyisi "yorgunum" der, bir taşla iki kuş vurmuş olur.

        Hem "kem gözlerden korunur" hem de "önemli adam" sayılır.

        A, şu da var; bizde karşıdakine kendinle ilgili iyi haber vermek ayıp sayılır. Atalardan beri böyle.

        "Domuz gibiyim", "Keyfim yerinde", "Parayı koyacak yer bulamıyorum" falan denmediği gibi "Yorgun değilim" de denmez!

        Ne o öyle nispet yapar gibi!

        Efendi efendi "yorgunum" der geçersin!

        Nitekim yorgunum, yorgunsun, yorgun!

        MIŞ/MUŞ

        ■ Asansör düğmesi klozetten daha kirliymiş.

        Siz yine de asansöre işemeyiniz!

        ■ Sosyal ortamlarda utanan insanlar için burun spreyi geliştirilmiş.

        Bilim, ortamı geriden takip ediyor; korkarım ilaç ellerinde kalacak!

        ■ Diyetisyenlerin zayıflamak için ^önerdiği "az ve sık yemek" iştah açıp

        şişmanlatıyormuş.

        Anlaşıldı... Sağlık-beslenme ilişkisinde "her doğru bir gün yanlışı tadacaktır"!

        Diğer Yazılar