Ciddi işler
KİM bu adamlar? Takım elbiseli, kravatlı, asık suratlı... Her sabah kocaman sevimsiz binaların içine girenler... Lambaların altında “gün yüzü görmeden” çalışanlar... Durmadan iddianame yahut savunma hazırlayanlar... Dosyalarla boğuşan, belgelerde boğulanlar... Peki, “memleket için en iyisi”ni bildiğine inananlar kim? Bu uğurda kapalı kapılar ardında durmadan “iş çevirenler”... Kim bunlar? Kimin komşusudurlar? Karıları, çocukları var mıdır? Çocuklarıyla şakalaşırlar mı? Kahvaltı ederler mi? Beyaz peynirin iyisinin peşine düşerler mi? Şarkı mırıldanırlar mı arada? Baharı severler mi? Arkadaşları var mıdır? Aylak aylak gezerler mi bazı günler? Sinemaya giderler mi? Vakitleri yoktur büyük ihtimalle. Peki istekleri var mıdır? Kalmış mıdır? Gevşemeleri mümkün müdür?
“Kader” midir yoksa kendi isteğiyle mi seçer insan bu “ciddi” işleri? Ciddiyet ruhu öldürür mü? İnsanlar ikiye mi ayrılır? Biz “gayri ciddi”ler kaç kişiyizdir? Güneşten vazgeçmenin “burcu” var mıdır? Kimdir sahi “hayat”ı “düşünce”ye indirgeyenler? “Düşünceler savaşı”na çevirenler? Durmadan kavga edenler kimdir? Bir kanadı kırık martıyı iyileştirmekle görevlendirseler mesela... Hiç olmazsa biraz ara verirler mi? Ben onlar için üzülürken, her birini omzundan tutup sarsmak isterken onlar da benim gibiler için üzülürler mi? “Hayatın ciddiyetine varamadığımız” gerekçesiyle... Sahi nedir “hayatın ciddiyeti”? Aman aman, vazgeçtim; birbirimiz için üzülelim ama kavgaya girmeyelim. Herkesin ciddiyeti kendine!
Bilirim bir yandan da... Onlarsız olmaz. Birileri mutlaka yapacaktır o “ciddi işler”i. O olmazsa öteki... İnsanlar illa ki ikiye ayrılacaktır. Ama ben her zaman “aylaklar” tarafında olmak isterim. Siz buna “tekâmül edememişler” de diyebilirsiniz. “İlk çağlarda kalmış...” Binalardan, cihazlardan, dosyalardan uzak; gökyüzüne, ağaçlara, kuşlara yakın... Sahi, insanoğlunun tekâmül ede ede geldiği nokta neresidir? İyi bir yer midir?
MIŞ/MUŞ
Kaynanasının göğüslerini elleyen damat için 10 yıl hapis istenmiş.
Karısı “Annemi seveceksin” diye tutturdu ama o dozu tutturamadı!
Deri altına yerleştirilen, zamanı gelince ilacı kana karıştıran çip geliştirilmiş.
İyi de ben niye korkuyorum!