Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        En son Kazakistan’da gerçekleşen 2017 EXPO fuar alanındaki Rusya’ya ayrılan ekranda görmüştüm dev buz kırıcı Rus gemilerini…Ziyaretçiler büyük bir ilgiliyle izlerken aslında Rusların Kuzey Kutbundaki stratejik hedefleri sergileniyordu. Kırım’ın yaklaşık 1000 km kuzeyinde başlayan bu yeni güç mücadelesi, iklim değişikliğinin de etkisiyle bugünlerde yeniden gündeme gelecek gibi görünüyor. Zira ABD ve Rusya arasında Kuzey Kutbunda hızlı bir konuşlanma çabası dikkat çekiyor. Haliyle meselenin bir yerinde de NATO’nun güvenlik kaygıları yer alıyor.

        Kısa bir süre önce Putin’in “Bizim kazanımlarımızı ısırmak isteyenlerin dişini sökeriz.” şeklinde bir açıklaması olmuştu. Bu sözlerin ABD Başkanı Biden ve ardından Dışişleri Bakanı Blinken’ın Rusya’nın kuzeydeki faaliyetlerine yönelik eleştirisi üzerine geldiğini söylemek zor değil. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’da "Rusya'nın Kuzey Kutbu'ndaki askeri faaliyetlerini genişletmesiyle ilgili eleştiriler duyuyoruz. “Ama herkes bunun bizim bölgemiz, bizim topraklarımız olduğunu biliyor. Burası bizim sorumluluğumuzda ve ülkemizin orada yaptığı her şey tamamen meşru.” açıklamasında bulundu.

        Bu saha iki açıdan önemli. Birincisi zengin yer altı kaynaklarını barındırıyor olması… Özellikle buzul alanları eridikçe rezervlerin çıkarılması için teknik detaylar şekilleniyor. Ay sonunda İzlanda’da toplanan Kuzey Kutbu Konseyinin hemen öncesinde açıklanan bir raporda bölgedeki buz kütlelerinin yaz döneminde tamamen erime riskinin arttığı konusunda uyarıda bulunulmuştu.

        REKLAM

        Hesaplamalara göre dünyadaki petrol ve gaz rezervlerinin %22’sini barındırıyor. Bunun da üçte birinin Arktika Bölgesi’nde var olduğu tahmin ediliyor. İşte Rusya’nın yeni bir kaldıraç olarak kullanmak istediği mücadele alanı da burası. Putin buradaki yer altı kaynaklarının 30 trilyon dolar değerinde olduğunu açıkladı.

        İkincisi 2014 yılında Kırım’ın yasa dışı ilhak edilmesiyle birlikte Putin kuzeydeki faaliyetlerini de hızlandırdı. Rusya bu hamleyle ortaya çıkaracağı enerji projelerini aşağı hatta sürdürdüğü mücadeleye katkı için kullanacak ve aynı zamanda Putin iktidarını güçlendiren oligarkların gelirleri katbekat artmış olacaktı. Ayrıca Kremlin’in çok önemsediği bir başka nokta Asya ve Avrupa arasındaki deniz taşımacılığına yeni bir ivme kazandıracak Kuzey Denizi Rotasının kontrolünü tamamen ele geçirebilmektir. Buna bağlı olarak yapılacak limanlar ve diğer altyapı çalışmaları deniz ticaretinin de bir parçası olarak kabul ediliyor. Keşfedilmemiş kısımların açık denizler olduğu dikkate alınırsa kıyılarda askeri olarak konuşlanmayı başaran ülkeler ısınma etkisiyle de süreçte avantajlı hale gelebilir.

        Buradaki mücadelenin nasıl bir boyut kazanabileceğini göstermesi bakımından 2019’daki bir olayı hatırladım. Olay Norveç sahillerinde yaşanmıştı. Bir bilim adamı tarafından üzerinde Rus yapımı bir izleme sistemi bulunan balina yakalanmıştı. Balinanın casusluk amacıyla gönderildiği ileri sürülmüştü!

        Bu sahaya ilişkin olarak başta ABD, Kanada ve Rusya olmak üzere İzlanda, Danimarka, Finlandiya, Norveç ve İsveç’in de iddiaları bulunuyor. Hatta Çin de bu mücadeleye dışardan dahil olmak istiyor.

        Yaklaşan NATO zirvesinde ele alınacak konulardan biri de Kuzey Kutbundaki bu meseleler olacaktır. Ayrıca yakın zamanda gerçekleşeceği tahmin edilen Biden-Putin görüşmesinde de gündeme gelebilecektir.

        Diğer Yazılar