Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Karabağ'da kısa bir süre önce yükselen gerilim Brüksel’de Avrupa Konseyi Başkanı Michels’in arabuluculuğunda Azerbaycan ve Ermenistan liderlerinin görüşmesine evrildi. Konsey’den yapılan açıklamada “Dışişleri Bakanlarına gelecekteki bir barış anlaşmasının hazırlanması konusunda çalışma talimatı verilmesi kararlaştırıldı.” denildi.

        Bu görüşmelerin sürdürülebilirliği ve varacağı netice Türkiye-Ermenistan arasındaki normalleşme adımları için de büyük önem taşıyor. Zira iki ülkenin yaşayacağı gerginlik ya da çözümsüzlük Türkiye’nin duruşunu da etkileyecektir.

        Böyle irdelendiğinde görüşmenin içeriğini ve önemini şu şekilde sıralamak mümkün:

        - Nihai anlaşma bir yana Brüksel üzerinden ilerlemelerin öncelikle sınırların belirlenmesi konusunda olacağı anlaşılıyor. Zira 26 Kasım 2021 tarihli Soçi Bildirisi’ne de atıfta bulunularak Nisan ayı sonuna kadar bir Ortak Sınır Komisyonunun toplanması da kararlaştırıldı. Komisyonun görevi, hattın çizilmesinin yanında hat boyunca istikrarlı bir güvenlik durumunun sağlanması olacak. Fakat burada Ermenistan’ın Sovyet döneminde var olan sınır çizgisini gündeme getirme çabası hem Rusya’yı Ermenistan lehine yönlendirmek hem de son kaybedilen topraklardan aşındırma niyeti taşımaktadır. Paşinyan ülkesindeki muhaliflerin protestoları eşliğinde gitmişti Brüksel’e… Bu eğilime sahip olanlarda “Barış anlaşmasının bir taviz metnine dönüşeceği” iddia ediliyor.

        - Son gerginliğin sebebi olan Ferruh çevresindeki durum açıklama metninde yer almadı. Hatırlarsanız Azerbaycan toprak bütünlüğünü sağlamak üzere burada mevzilenmişti. Paşinyan görüşme sonrası kabine toplantısında “Brüksel platformunda daha fazla tartışılmasını uygun bulmadım. Türkiye ve Rusya’da olmalı” dedi. Yine Dağlık Karabağ ifadesi de yoktu. Ermenistan’ın AGİT Minsk gurubu ülkelerinden (özellikle Fransa’dan) beklediği buranın tanınmasıdır. Azerbaycan ise “Dağlık Karabağ diye bir yönetim yoktur sadece Karabağ vardır.” Tezini hakim kılmak istemektedir. Güney Kafkasya ifadesinin yerleştirilmesi de hem Azerbaycan’ın hassasiyetinin bir sonucu hem de meselenin bölgesel barış ekseninde değerlendirilmesi hedefinin bir ifadesiydi.

        - Diğer bir önemli husus anlaşmanın çerçevesinde doğrudan Rusya’ya atıf yapılmamış olması. Kremlin sözcüsü Peskov iki ülke arasında kurulan ilişkilerden memnun olduklarını ifade etti. Elbette Rusya’nın bu sürecin dışına çıkacağını söylemek gerçekçi olmaz. Birinci yılını tamamlayan 5 yıllık ateşkes anlaşması hala en önemli zemin. Ancak yine de uzun zaman sonra Avrupa’dan bir oyun planı ufukta göründü. Önce yapıcı belirsizlik ardından da belirli bir yol haritası oluşturulması.

        - Bir süredir Azerbaycan, Ermenistan'la normalleşmeyi sağlamak üzere 5 maddelik bir plan teklifinde bulunmuştu. Her iki tarafın birbirlerinin toprak bütünlüğünü tanıması, tehditlerden kaçınması, sınırların çizilmesi ve ulaşım bağlantılarının açılması teklifte yer alıyordu. Görüşmeler daha çok Azerbaycan’ın tezlerinin bir adım daha önde olduğuna işaret ediyor.

        Michels’in başlattığı yeni görüşmeler Rusya’nın öncülüğünde savaşın sona ermesi ve devreden çıkan AGİT Minsk grubunun dolaylı olarak canlanmasına vesile olabilir. Net kararlar çıkmamış olsa da görünürdeki diplomatik ilerleme AB açısından da dikkate değer gözüküyor...

        Diğer Yazılar