Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TIPTA bir süreden beri “gıda intoleransı” diye yeni bir sanayi oluştu. İnsanlar akın akın intolerans testleri yaptırıyor, sayfalar dolusu sonuçlarını alıp çalışıyor. Testte pozitif çıkan gıdaları, tedavi önerilerini doktorun beslenme uzmanına yorumlatmaya çalışıyor.

        Gıda intolerans testleri çok pahalı testler, önemli bir bölümü yurtdışında yaptırılıyor. Dışarıya gönderilen tahliller için yurtdışındaki laboratuvarlara büyük paralar ödeniyor. Bunlar tamam da bu testler gerçekten işe yarıyor mu? Bilimsel gerçekliği nedir bu konu tartışmalı.

        GIDA ALERJİSİ VE İNTOLERANSI

        Bu test günlük hayatta karşılaştığımız (hatta karşılaşmadığımız) onlarca gıdaya karşı vücudun tepkisini inceliyor. Ama burada en önemli nokta, öncelikli olarak “gıda alerjisi” ve “gıda intoleransı” kavramlarının birbirinden ayrılması.

        Gıda alerjisi, vücudun antijen olarak algıladığı gıdalara karşı savunma sisteminin verdiği tepki. Bu tepki vücudun bir bölgesiyle sınırlı olabilir ya da vücudun tüm savunma sisteminin işe dahil olduğu bir reaksiyon şeklinde olabilir.

        Alerjik reaksiyonlar ani başladığı gibi (bir gıdayı alır almaz tüm vücutta döküntü olması) geç bir süreçte de başlayabilir. Ani başlayanlar genel olarak IgE denilen kan proteinin artışıyla saptanır.

        İntolerans ise daha farklı bir kavram. Gıda intoleransı genellikle ara enzimlerin eksikliği nedeniyle metabolize edemediği, yani sindirim sisteminden emilip sonra dışarı atamadığı durum. Vücudun savunma sistemi tepkimesinin daha geri planda olduğu, özellikle sindirim ve farklı organların metabolize edilemeyen gıdalara verdikleri tepkimeler olarak özetlenir.

        Gıda intoleransı, öncelikle IgG reaksiyonu, sadece vücudun o gıdayla karşılaşıp karşılaşmadığını gösterir. IgG reaksiyonu varsa vücut gıdayla karşılaşmıştır. Ancak daha ileri testler yapılıp çalışmalar IgM üzerinden yapılmadıkça intolerans olup olmadığı konusunda kesin tanı mümkün değil.

        Özetle gıda intoleransında, intoleransınız var diye anlatılan konu gıda cinslerinin daha önce vücut tarafından alındığının göstergesi ve intolerans olduğunun kesin kanıtı değil.

        Bu noktadan sonrası için çalışmaların yürütülüp, intolerans olup olmadığının ileri tetkiklerle incelenmesi ve kararın ona göre verilmesi gerekir.

        İNSANLAR TESTLERE YÖNLENDİRİLİYOR

        Gıda intolerans testleri 300-600 Euro arasında fiyatlandırılıyor. Bu alanda çalışan birçok laboratuvar var ve bunların ortak özelliği, etkileyici bir yabancı ismi ve internet sitesinin olması.

        Yurtdışında ünlü bir üniversitesinin adını kullanan bir besin intolerans testi sitesini açtığınız zaman bir dizi soru karşınıza çıkıyor; üst kısımda, “3 dakika içinde tamamlayın ve bize gönderin” diyor.

        Testteki soruları, “Karnınızda ağrı ya da kramp oluyor mu? Gaz ve şişkinlik oluyor mu? Çabuk sinirlenen bir kişilik yapınız var mı? Kabız ya da ishal oluyor musunuz? Depresyon belirtileri oluyor mu? Cilt döküntünüz var mı?” diye uzayıp gidiyor.

        Toplumda bu soruların tamamına hayır diyecek bir insan var mı, yok. “O zaman sizin gıda intoleransınız olabilir ve bu testi mutlaka yaptırmalısınız” deniyor.

        Sitenin ikinci sayfasında “danışan yorumları” var. Sayfadaki yazılanların bir bölümü danışanlardan. Genellikle “Merhaba” diye başlayan, bu testi yaptırmadan önceki şikâyetlerini anlatan ve testten sonra mide ve bağırsak gazlarından, vücuttaki döküntülerden nasıl kurtulduğunu, hatta kilo verdiğini, ödemlerinin de azaldığını belirten e-mailler.

        İkinci bölümde diyet uzman görüşleri mevcut. “Sizinle çalıştığımız dönem içinden bu yana danışanlarımın cilt sorunlarının düzelmesi konusunda testten çok yararlandım” diyor.

        Bir diğer beslenme uzmanı ise danışanının bu test sayesinde 89 kilo iken 3 ayda 18 kilo verdiğini, başlangıçta 12 ilaç kullanılırken 4 ilaca indiğini yazıyor.

        Bu yorumların çoğu doğru olabilir, gerçekten yararlanmış olanlar eminim ki vardır, ama önemli nokta bu testlerden yarar görmeyen insanların oranı.

        Ancak sitenin görüşler bölümünde olumsuz hiçbir geri dönüş yok. Herkes çok memnun.

        İkinci nokta da, yararlanmış olanların bu yarar gördükleri sağlık durumunun ne kadar sürdürülebilir olduğu. Bunları bağımsız bir kurulun değerlendirmesi çok önemli.

        İNTOLERANS TESTLERİ YANLIŞ YORUMLANIYOR

        Aynı sitede bir danışan, “İyi ki siz bu testi Türkiye’ye getirmişsiniz ve ben de iyi ki yaptırmışım, bir kere çok ciddi bir hastalık taşıyormuşum onu öğrendim, çölyak hastasıymışım” diye yazmış.

        Benzer olayı bir süre önce ben yaşadım. Bir dostum “Bende gluten alerjisi buldular, internete girdim çölyak hastası olmuşum” diye beni aradı. Tanının nasıl konulduğunu sordum, gıda intolerans testinde glutene karşı duyarlılık bulmuşlar. Kendisine çölyak için antikor testleri yazdım. Sonuçları getirdi. “Anti gliadin” antikoru da, “anti endomisyum” antikoru da negatif geldi. Endişe edecek bir sağlık sorununuz yok diye sakinleştirdim.

        Ancak glikoz intoleransı testi yaptıran insanların % 90’ında mayaya karşı alerji/intolerans saptanıyor, son ayların modası da “gluten alerjisi”.

        Bu testleri yapan merkezler hasta sonuç oranlarını ya da istatistiklerini yapmadıkları için hangi gıdaya toplumda ne kadar intolerans olduğunun oranları bilinmiyor.

        Bu bulgular insanlarda ciddi panik oluşturuyor.

        NE YAPMALI?

        - Gıda intolerans testine ihtiyacınız olup olmadığına doktorunuz karar versin.

        - Sonuçları doktorunuza ve kendi beslenme uzmanınıza yorumlatın.

        - İntolerans olduğu bildirilen gıdalara karşı gerçekten duyarlı olup olmadığınızı anlamak için ileri tetkikler yaptırın. Sonra tedaviyi hekiminiz ve beslenme uzmanınız planlasın.

        - Tedavinizi sizi görmeden sadece laboratuvar bulgularınızı inceleyerek

        karar veren internet sitelerinin yorumlarına göre asla planlamayın.

        Diğer Yazılar