Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son günlerde sosyal medyada ilginç bir şekilde İstanbul’da giderek yayılan zehirlenme vakaları konuşuluyor. Ülkenin de gündemini meşgul eden bu tıpta nadir görülen biraz da tuhaf salgının adı ıspanak zehirlenmeleri.

        Olayı önce İstanbul’daki büyük hastanelerin acil servisinde çalışan hekimlerden gelen ve özellikle Avcılar ve Esenyurt bölgesinde, ıspanaktan zehirlenme vakalarının sıkça görüldüğüne dair bildirimlerle öğrendik.

        Daha sonra da ıspanak zehirlenme vakalarının İstanbul’un diğer ilçelerinde de görüldüğü hatta İstanbul dışında Çanakkale gibi bazı illerde de zehirlenme vakaları saptandığı bildirildi.

        Farklı kişilerden gelen bu bildirimlere göre zehirlenen ailelerin tamamının hikâyesi aynı. Zehirlenme olayı marketten, pazardan aldıkları ıspanağı yedikten bir süre sonra başlıyor, şuur bulanıklığı, halüsinasyon görme, oryantasyon bozukluğu, bulantı gibi şikayetler artıyor ve acil polikliniklerine başvuruyorlar.

        Zehirlenme sayısı artınca Yoğun Bakım Derneği bir açıklama yaparak uyarıda bulundu. “Tarlalarda üretilen ıspanaklara sıkılan böcek öldürücü ilaçlar organofosfat zehirlenmesi nedeniyle başta İstanbul'da olmak üzere pek çok ilde zehirlenme vakalarında artışın nedeni olarak gözleniyor” denildi ve 10-15 gün süre ile ıspanak yenmemesi tavsiye edildi.

        Son olarak İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü bir açıklama yaparak “medyada yer alan 'İstanbul'da yemek yiyen çok sayıda kişi zehirlendi' başlıklı haberlere ilişkin kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için açıklama yapılmasına gerek görüldüğü“ belirtildi.

        Açıklamada "1-3 Kasım tarihleri arasında İstanbul geneli sağlık tesislerimize gıda zehirlenmesi (ıspanak ve ıspanağa benzer bitkiler) sebebiyle 44 vatandaşımız hastanelere başvurmuş olup, bunların 25'i taburcu olmuştur. Geriye kalan 19'unun ise takibi ve tedavisi acil gözlem servislerinde devam etmektedir. Şu ana kadar hastanelerimize toplam başvuran hastalarımızın hayati tehlikesi bulunmadığı gibi ilgili süreç, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, İstanbul Valiliğimizce yakından takip edilmektedir” deniyor.

        ZEHİRLENMELERİN NEDENİ NE?

        Ispanak zehirlenmeleriyle ilgili iki farklı görüş var. Birinci görüş; ıspanağın daha uzun ömürlü olması ve daha taze görünmesi için kullanılan tarım ilaçları ve ıspanaktaki pestisit kalıntıları.

        İkinci görüş de; ıspanak diye satılan otun aslında ıspanak değil ıspanağa çok benzeyen ama yenildiğinde benzer etkilere neden olan zehirli bir ot olması.

        Burada en güçlü görüş ıspanağın üzerindeki organofosfat içeren pestisit kalıntılarına bağlı zehirlenme olduğu yönünde.

        Gerçekten acil kliniklerine başvuran hastaların ortak özelliği bir organofosfat zehirlenme bulgularının olması. Bu belirtiler midriyazis (gözbebeğinin genişlemesi) dezoryantasyon, deliryum ve şuur bulanıklığının olması. İkinci özelliği de tüm vakaların acil kliniklerinde yapılan müdahale ve verilen antitoksinlerle çok kısa bir süre içinde iyileşmeleri.

        Burada Sağlık Bakanlığı’nın başarılı bir sınav verdiğinin altını çizmek gerekiyor.

        ZEHİRLENMELERİN NEDENİ ISPANAĞA BENZEYEN BİR OT MU?

        Zehirlenme vakalarındaki bulguların özellikleri, uzmanları ıspanağa çok benzeyen bir otun sebep olduğu üzerine yoğunlaştırdı.

        Ispanağa çok benzeyen bu otun adı “Mandragora autumnalis”. Atropin zehirlenmesine benzer sendroma neden oluyor. Ciltte kuruluk başlıyor, gözbebeği genişliyor, görme bulanıklığı başlıyor, çarpıntı bazen hipertansiyon oluyor, ajitasyon gelişiyor.

        6-12 saate semptomlar konservatif tedavi ile geriliyor. Antidot ihtiyacı genelde gerekmiyor.

        Zehirlenmeye neden olan olayın nedeninin bu ot mu olduğuna uzmanlar karar verecek ama ben çok ihtimal vermiyorum.

        MEYVE VE SEBZELERDEKİ PESTİSİT MİKTARINI AZALTACAK YÖNTEMLER

        Dr. Ömer Saltan’dan gelen önemli bir bilgiyi sizinle paylaşmak istiyorum; konu gıdaların üzerindeki pestisitleri temizleme yöntemleri üzerine.

        Massachusetts Üniversitesi’nden Lili He ve arkadaşları (J. Agric. Food Chem., 2017, 65 (44), pp 9744–9752 ) pestisitlerin besinlerden nasıl temizlenebileceğini araştırmak amacıyla özel bir madde olan phosmet (insektisit yani böcek öldürücü) isimli maddeyi elmaların üzerine çiftçiler tarafından kullanılan konsantrasyonlarında 24 saat boyunca uyguluyorlar.

        Sonra ilaçlı elmaları üç gruba ayırıyorlar; birinci grup elmaları musluk suyu ile ikinci grup elmaları ise Clorox isimli bir ağartıcı (hasattan sonra pestisitleri uzaklaştırmak için kullanılan yıkama solüsyonu) ile yıkıyorlar, üçüncü gruba da % 1 lik sodyum bikarbonat solüsyonunda 15 dakika beklettikten sonra su ile yıkama işlemi uyguluyorlar.

        Pestisit uygulandıktan sonra elmaların yüzeyindeki ve kabuklarının derinliklerindeki kalıntıları ölçmek ve haritalandırmak için özel bir yöntem olan SERS (Surface Enhanced Raman Scattering) yöntemini kullanıyorlar.

        Pestisit uzaklaştırma yöntemleri denendikten sonra yine aynı yöntemle ölçümleri uyguluyorlar. Çalışma sonunda en iyi yöntemin sodyum bikarbonatla yıkama olduğunu ve elma yüzeyindeki pestisitlerin yaklaşık yüzde 96’sını çıkarabildiği saptanıyor.

        Asidik solüsyonlar (örneğin sirke gibi) pestisitlerin etkisini artırıyor, alkaliler ise azaltıyor. Çalışmada kullanılan sodyum bikarbonat alkali olduğundan etkisini pestisitlerin yapılarını bozarak, onları zararsız küçük moleküllere ayırarak gösteriyor. Ardından musluk suyu altında elle ovarak yapılan yıkama ise bu moleküllerin büyük kısmının atılmasını sağlıyor.

        SONUÇ

        Tüketilen meyve ve sebzelerin üzerindeki kimyasal kalıntıların giderilmesi için halk arasında sık yapılan sirke ile yıkanması görüşü doğru değil, sirke aslında pestisitlerin etkisinin daha da artmasına sebep oluyor. Bu nedenle pestisitler gibi zehirli bileşiklerden gıdayı arındırmak için en doğru yöntem karbonatla yıkama.

        Sonuçta; sirke yerine karbonat kullanarak önce pestisitlerden kurtulup sonra sirkeli suyla daha doğru. Ama asla ikisini aynı arada kullanmamak gerek, zira birbirlerinin etkisini nötralize ederek hiçbir yarar sağlamayabilir.

        Sonuç olarak, ıspanak zehirlenmeleriyle ilgili uzmanların görüşleri, ıspanağın uzun ömürlü ve taze görünümlü olması için kullanılan bir tarım ilacının kalıntılarına bağlı zehirlenme olduğu üzerine birleşiyor. Bu konuda yapılacak en doğru iş bir süre ıspanaktan uzak durmak.

        Ancak bir konunun altını dikkatle çizmek gerekir, bilim insanı Bülent Şık’ın araştırmasında bulduğu sonuçları ciddiye alıp bir an önce önlem almak gerekir.

        Diğer Yazılar