Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Eğer Bilim Kurulu hazırladıysa Bilim Kurulu, Bakanlık hazırladıysa Bakanlık, aşı takvimi hazırlanırken çok önemli bir konuyu gözden kaçırdı.

        Aşı takvimi oluşturulurken öncelikli aşılanması gereken üç yüksek risk grubu (sağlık çalışanları, 65 yaş üstü grup ve kronik hastalığı olan grup) içinde ne olduysa, sağlık çalışanları ve 65 yaş üstü grup ilk iki sıraya alındı ama “ciddi kronik hastalığı olan grup” takvimde çok geri sıralarda kaldı.

        Şu anki aşı takvimine göre “kronik hastalığı olan grubun” önünde devasa sayıda bir insan grubu var.

        İlk grup “hizmetin sürdürülmesi için öncelikli sektörlerde çalışanlar” olarak belirtilen geniş bir grup. Bunların yaş ortalaması 35-40 civarı ve korona olsa bile farkında olmayacak ya da hastalığı ayakta atlatacak insanlar.

        Daha sonra da 50-64 yaş grubunun aşılaması var.

        Kronik hastalığı olan yüksek riskli grubun aşılanması için, ancak bunlardan sonra, gıda sektörü çalışanları, taşımacılık sektörü çalışanları gibi grupların da arkasından gelecek çok uzun bir süreç bekliyor.

        YÜKSEK RİSK GRUBU KAVRAMI YANLIŞ YORUMLANDI

        Aslında konu Dünya Sağlık Örgütü'nün toplumda riskli gruplarını salgından korumak için yaptığı uyarılarla başladı.

        REKLAM

        Yaklaşık 1 yıl önce salgın patladığında, DSÖ'nün önerileri doğrultusunda Sağlık Bakanlığı, pandemide ölüm riski en yüksek grupların 65 yaş üstü grup ve kronik hastalıkları olan grup olarak açıkladı.

        Pandeminin başından itibaren bu konu medyada, televizyonlarda o kadar işlendi ki hem 65 yaş üstü grupta hem de kronik hastalıklı olan hemen herkeste ciddi ölüm korkusu ve ağır depresyon ortamı oluştu.

        Devlet de aksiyon alarak 65 yaş üstü grubu eve kapadı, çalışan kronik hastaları idari izinli saydı, evlerine gönderdi ve aylarca “Evinizde kalın” anonsları ile uyarıda bulundu.

        Ancak koruyucu tedbirler kapsamında yapılan bu uyarılar, konu aşı uygulamasında önceliklendirme sorununa gelince iş kaosa dönüştü.

        Çünkü öncelikli aşılanması gereken 65 yaş üstü 8 milyon civarında, kronik hastalığı olan 20 milyon civarında kabul edilirse ortaya çok büyük bir populasyon çıkıyordu. (Aslında sonradan anlaşıldı ki bu hesap doğru değil.)

        Bilim Kurulu'nda da muhtemelen takvim hazırlanırken kimse ortaya çıkıp kronik hastalıkların asıl risk altında olan kesiminin tanımını ve gerçek sayısını anlatamadı.

        Bu grubun sayısının çok yüksek olarak algılanması, Çin'den gelen aşı akışı yeterli olmaması ve ekonomik sorunlar, piyasaların bir an önce normalleşmesi gibi sorunlar büyük bir olasılıkla karar sürecinde etkili oldu.

        “SOPHIE’S CHOISE” KARARI

        Sonunda “Sophie’s choise” filmindekine benzer bir tercih yapıldı, devlet “hizmetin sürdürülmesi için öncelikli sektörlerde çalışanlar” grubunu öne aldı, sayısının çok yüksek olduğunu düşündüğü kronik hastalığı olanlar grubunu listenin geri sıralarına kaydırdı.

        Oysa aradan geçen bir yıl içinde sadece bizde değil dünyada da riskli grupların yorumlanması açısından birçok konuda ciddi hatalar yapıldığı anlaşıldı.

        REKLAM

        Risk kavramları değişti. Asıl risk taşıyan iki grubun tanımı yeniden yapıldı.

        Birincisi, pandemide mortalite riski bütün kronik hasta grubunda değil ancak ileri evre kronik hastalığı olan bireylerde yüksek olduğu görüldü.

        İkincisi, ölüm riski açısından asıl yüksek riskli grubun 65 üstü grup değil 75 yaş üstü grubun olduğu görüldü.

        Bu iki ayırım çok önemli.

        Çünkü ileri evre kronik hastalar tüm kronik hastalığı olan populasyonun yaklaşık %10-15'i kadar.

        75 yaş üstü grup da 65 yaş üstü toplam populasyonun ancak % 40'ı kadar.

        Yani 75 yaş üstü grup ve yüksek riskli ağır kronik hastaların toplam sayısı bir 65-74 grubun sayısı kadar yapmıyor.

        Zamanında eğer böyle bir karar alınsaydı en yüksek risk gruplarının tamamının aşılanması bitmiş olacaktı.

        İNGİLTERE NE YAPTI?

        İngiltere NHS (Ulusal Sağlık Sistemi) aşı takviminde farklı bir uygulama yaptı.

        İlk sıraya bakımevlerindeki yaşlılar ve onların bakıcılarını, ikinci sıraya 80 yaş ve üstü grupla sağlık çalışanlarını, üçüncü sıraya 75 yaş üstü grubu, hemen sonraki sıraya da 70 yaş üstü grubu ve klinik olarak hassas, ileri evre kronik hastaları (Clinically Extremely Vulnerable (CEV) people), daha sonra 65 yaş üstü grubu ve arkasından sırayla diğer yaş gruplarını aldı.

        Klinik olarak hassas ve ileri evre kronik hastaların listesini de Oxford Üniversitesi'ne her kronik hastalığın ayrı ayrı risk tanımlamasını yaptırttı ve yayınladı.

        Bu sınıflama “Information on COVID-19 vaccinations for Clinically Extremely Vulnerable (CEV) people - NHS.UK” sitesinden görülebilir.

        Sonuçta da tüm yüksek riskli grupların aşılamasını tamamladı.

        KONU ÇOK ÖNEMLİ

        Bizde bu konuda ağır kronik hastalığı olan hastalar atlandı.

        REKLAM

        Burada asıl sorunun aşı takvimini hazırlayan kurulda bu ayrımları doğru düzgün anlatacak kardiolog, endokrin uzmanı, akciğer hastalıkları uzmanı, onkologlar vb bulunmadığından kaynaklandığını düşünüyorum.

        Bu uzmanlar grubu olsaydı ve kronik hastalar içinde gerçek yüksek risk grup belirlenseydi, COVID-19 açısından en yüksek ölüm riski olan grup olan 70 yaş üstü gruplarla birlikte, klinik olarak savunmasız, ileri evre kronik hastaların aşıları bitmiş olacaktı.

        Sayın Bakanım, size nasıl aktarılıyor bilmiyorum ama ağır kronik hastalığı olanlar, organ nakilli hastalar, ciddi kalp hastaları, akciğer hastalığı olanlar, insülin kullanan diyabetliler, kemoterapi gören hastalar, diyaliz hastalar evine kapanmış aşı sırasının kendine geleceği zamanı endişe ile bekliyor.

        Bu çok yüksek riskli grup için acil olarak yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var.

        Halen vakit çok geç değil. Bu düzenleme hemen yapılabilir.

        Ancak süreç uzarsa vakit çok geç olabilir.

        Diğer Yazılar