Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Sağlık Bakanı Sayın Koca, dün çok önemli bir açıklama yaparak aşı takviminin değiştirildiğini açıkladı.

        Bu kararla milyonlarca ciddi kronik hastalığı olan insana yaşam kapısı aralandı.

        Çünkü kronik hastalar pandeminin başından bu yana ileri yaş grubu ile birlikte en yüksek ölüm riski taşıyan grup olarak kabul ediliyordu.

        Neredeyse bir yıl boyunca sosyal medyadan, bütün televizyon kanallarına, sürekli bu gruba “Aman evinizden dışarı çıkmayın, insanlarla yakınlaşmayın, kendinizi izole edin, korona öldürücüdür” diye uyarı bombardımanı geliyordu.

        Sonuçta bu insanlar, evine kapandı, izole oldu, kamuda çalışanlar idari izinli sayıldı.

        Onlar için normal yaşama dönüş için tek umut “aşı” oldu.

        Ama aşı takvimi ilk açıklandığında kronik hastalığı olan kişiler için tam bir hayal kırıklığı olmuştu.

        Görüldü ki ileri yaş grubu en önlere ama sürpriz bir şekilde yüksek riskli kronik hastalar en sonlara alınmıştı.

        Bu takvime göre “kronik hastalığı olan grubun” önünde uzun bir liste vardı.

        Önce “hizmetin sürdürülmesi için öncelikli sektörlerde çalışanlar” olarak belirtilen geniş bir grup, sonra 50-64 yaş grubunun aşılaması, daha sonra da gıda sektörü çalışanları, taşımacılık sektörü çalışanları gibi gruplar geliyordu.

        REKLAM

        Pandemi, herkesi korkuttu ama bu insanlardaki ölüm korkusunu kimse yaşamadı.

        STK’LAR ETKİSİZ KALDI

        Bu süreçte yaşam bu insanlar için, ağır kronik hastalığı olanlar, organ nakilli hastalar, ciddi kalp hastaları, akciğer hastalığı olanlar, insülin kullanan diyabetliler, kemoterapi gören hastalar, diyaliz hastaları için bir kabus oldu.

        Kabus giderek umutsuz bir noktaya sürüklendi.

        Ama bu insanlar seslerini duyuramadılar.

        Belki atlamış olabilirim ama bildiğim, izlediğim kadarıyla, tıp alanındaki meslek kuruluşlarından, hasta örgütlerinden, tabip odalarından diğer STK’lardan da güçlü bir ses gelmedi.

        Televizyonlardaki uzmanlar, ünlü hocalar, Bilim Kurulu üyeleri konuya bile değinmediler.

        Bu insanlar yalnız kaldılar, yok sayıldılar.

        Hemen her gün diyabetli kronik hastalarla iç içe yaşayan bir insan, bir hekim olarak onların korkularını, duygularını paylaştım.

        Doğruyu söylemek gerekirse, biraz da umutsuz olarak konu ile ilgili Bilim Kurulu üyelerine bir yazı yazdım ve “Neden 65 yaş altı kronik hastalığı olan grup aşı listesinde geri sıralara atıldı” diye sordum.

        Tam da tahmin ettiğim gibi bir yanıt gelmedi.

        SAYIN BAKAN ZORU BAŞARDI

        Daha sonra Sağlık Bakanı Sayın Koca’ya hitaben bir yazı yazdım.

        Yazıda, “Sayın Bakanım, size nasıl aktarılıyor bilmiyorum ama bu insanlar, ağır kronik hastalığı olanlar, organ nakilli hastalar, ciddi kalp hastaları, akciğer hastalığı olanlar, insülin kullanan diyabetliler, kemoterapi gören hastalar, diyaliz hastalar evine kapanmış aşı sırasının kendilerine geleceği zamanı endişe ile bekliyorlar” dedim.

        “Bu çok yüksek riskli grup için acil olarak yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var. Halen vakit çok geç değil. Bu düzenleme hemen yapılabilir. Ancak süreç uzarsa vakit çok geç olabilir, konu çok önemli” diye yazdım.

        REKLAM

        Doğrusu bir sonuç alınacağı konusunda umutsuzdum.

        Çünkü konu çok kompleks ve karmaşık bir konuydu.

        Kapalı kapılar arkasında ciddi aşı savaşlarının olduğunu tahmin etmek için uzman olmak gerekmiyordu.

        Her bakanlığın kendi personelini bir an önce aşılatmak istemesi de doğaldı.

        Bu durumda yüksek riskli hasta gruplarını, İçişleri Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı personelinin önüne çekmek gerekiyordu.

        Ama Sayın Bakan bu güçlükleri aştı.

        Üstelik bu uygulamaya yönelik biraz da eleştirel yazıların ardından “Bizim kararlarımız değişmez“ demeden, “Bizi kimse eleştiremez” demeden, kızmadan, tepki vermeden ve en önemlisi ötekileştirmeden konuyu ele aldı.

        Bir hafta içinde güçlükleri aştı ve konuyu çözümledi ve yanlışı düzeltti.

        Hafta başını beklemeden, pazar günü kanser hastalarının, diyaliz hastalarının, Tip 1 diyabetlilerin aşı takviminde en öne çekildiğini açıkladı.

        Ama hemen belirtmek gerekir ki dün geceden bu yana sosyal medya çalkalanıyor.

        Tip 1 diyabetlilerde inanılmaz bir sevinç. Muhtemelen aşı kapsamına giren kanser hastaları, diyaliz hastaları, bunların yakınları da çok mutlu olmuştur.

        Henüz kronik hastalıklar takviminin tamamını, öncelik sıralamasını görmedik ama umarız aşı önceliği diğer kritik riskli kronik hastaları da kapsar, onlara da müjde verilir.

        Teşekkürler Sayın Bakan.

        Diğer Yazılar