İzmir ve iki simge...

Doğduğum ve çocukluk yıllarımı yaşadığım anılarımdaki İzmir, küçük bir doğu Avrupa kentiydi. Hanımeli, yasemin, lavanta kokan bahçeleriyle, büyük sütunlu, cumbalı ve yüksek tavanlı evleriyle bambaşkaydı İzmir...

Bugün artık bu dokudan pek bir şey kalmadı. Hiç unutmadığım, asansör üstlerindeki eski mahallemizdeki oturduğumuz evimizden -elimde yaklaşık boyum kadar keman kutumla- yüzlerce taş merdiveni inerek Karataş'a varır ve eski konservatuvar binasının bulunduğu Konak semtine bir duraklık mesafeyi bazen yürür, kimi zaman da troleybüsle yolculuk yaparak ulaşırdım. İzmir, yetmişli ve seksenli yıllarda -belki de modernleşme adına- betonlaşma serüveninden nasibini aldı. Yozlaşan kent, orijinalinden uzaklaşarak mimari estetiğini ve sanatsal derinliğini yitirdi. Ancak herşeye rağmen, şehircilik düzeni ve doğal zenginlikleri sayesinde ve farklı bir perspektifle bakıldığında, İzmir bugün hala güzel ve medeni bir şehrimizdir.

1907-1991 yılları arasında yaşayan İzmir doğumlu önemli besteci ve hocalarımızdan Ahmet Adnan Saygun, dünya litaratürüne bir çok eser kazandırmış, öğrenciler yetiştirmiş, dünya çapında bir müzik adamımızdır. Merhum Belediye Başkanı Piriştina'nın sağduyulu öncülüğüyle inşaatına başlanan “Saygun Sanat Merkezi” geçtiğimiz 2008 yılında tamamlanarak hizmet vermeye başlamıştır. Dünya kentimiz İstanbul'da bile daha iyisinin bulunmadığı, mükemmel akustik donanıma sahip bu modern konser salonu, gerçek bir dünya sanat merkezi binasıdır. Böylece İzmir'liler, kentin bir simgesi olan Saygun'a ve ismini taşıyan sanat merkezine gerçek saygıyı ve sevgiyi göstermiş oldular.

İzmir için kurduğu hayalleri bitmek tükenmek bilmeyen ve amaçlarını bugüne dek olağanüstü sabır ve son derece özveriyle hayata geçiren İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı(İKSEV) ve bu kurumun yaratıcısı, öncüsü Filiz Eczacıbaşı Sarper, bu kentin bir başka önemli simgesi olmuştur. Her yıl daha da büyüyerek günümüze ulaşan 23 yıllık Uluslararası Müzik Festivali, Caz Festivali, Beste Yarışmaları, Müzik Müzesi ve “Uluslararası Keman Ustalık Sınıfı”yla evrensel değerleri İzmir'e getiren, dünya seviyesini burada yaşatan ve onları koruyan, böylece kentin sanat yaşamına en üst düzeyde ve seçkin şekilde hizmet veren İKSEV'le, İzmir'li bir sanatçı olarak ayrıca gurur duymaktayım. Bu iki simge gibi çağdaş ve esaslı atılımlarla, İzmir yeniden eski güzel günlerine ve belki de kendi özüne kavuşmaktadır.