Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        'Kültür maliyetli bir şeydir ama kültürsüzlüğün maliyeti çok daha fazladır... '

        Maria Fekter ( Avusturya Ekonomi Bakanı )

        Uzunca bir aradan sonra sizlere yeniden "Merhaba" diyebiliyor olmaktan mutluyum. Geçtiğimiz yaz başlarında ülke olarak oldukça tatsız bir dönem yaşadık. Bir süre için uzaklaşmak ve yorucu olan her şeye mesafeli durmak istedim. Bu üzücü dönemi de, belki de her zamankinden daha fazla tutkuyla ve sevgiyle müziğe ve sanatıma sığınarak yaşadım. Bu şekilde hayata sarılabildiğim ve kendimi ifade etme şansım olduğu için iyi hissediyorum.

        27 Haziran'da, Arkas Trio olarak ikinci yaşımızı Uluslararası İstanbul Festivali'nde Aya İrini'de verdiğimiz bir konserle kutladık. Geçtiğimiz hafta ise yeni konser sezonumuzu İzmir'de ilk kez çaldığımız Arkas Sanat Merkezi'nde açtık. Romantik dönemin Fransız bestecisi Saint Saens'in mi minör tonundaki 2 numaralı triosunu, mükemmel akustiğe sahip ve sürekli olarak birbirinden değerli dünya ressamlarının eserlerinin sergilendiği bu özel ve butik mekânda yorumladık. Başka bir anlamda, seçkin ve değerli dinleyicimize kendi salonumuzda müzik yapabiliyor olmak, bizleri çok mutlu etti. Arkas Trio'nun var olmasına imkan sağlayan Arkas Holding yönetim kurulu başkanı sayın Lucien Arkas'a ve organizasyonda yer alan ve Trio'nun yaşatılması konusunda her daim değerli hizmetler sunan tüm kıymetli çalışanlarına, en içten teşekkürlerimizi bir borç biliyoruz.

        Sevgili Gustav, sevgili Emre ve benim solistlik kariyerlerimizin müzik hayatımıza kazandırdığı değerler reddedilemez ancak oda müziğinde egolarımızın sıfırlanarak "tek" olma sanatını müziğimize taşıyabilme olgusu başka bir mutluluk. Oda müziği: sevgi, dostluk ve hatta aile olmak gibi harika değerlere sahip bir misyon. Bunun sorumluluğu ve farkındalığı içinde keyifle ve zevkle yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz...

        Hep düşünmüş ve hayal etmişimdir: İzmir gibi büyük bir kentimiz, bir Cambridge ya da Oxford gibi değerli bir kültür kenti niye olmasın diye. Çekirdek düşünceye sahip erdemlerin devamlı yüceltilerek yaşatılmasının önemi kaçınılmazdır. Bu yüzden, kalıcı olan ve sonsuza dek yaşayacak gerçeğin‚ "nicelik" değil "nitelik" olduğuna inanıyorum.

        Hem raslantısal olarak hem de kalite arayışımdan dolayı, Londra veya Paris'te değil, Avrupa'nın Freiburg ve Saarbrücken gibi küçük ancak içlerinde barındırdığı değerleri açısından birbirinden farklı zenginliklerle dolu kültür kentlerinde yetiştirildim. Müzelerinden konser salonlarına, kütüphanelerinden sinemalarına, çağdaş yaşamla içiçe yaşanan, uygar ve gerçek kültür şehirleri ...

        Arkas Sanat Merkezi gibi büyük bir kazanımın, İzmir'e ve Türkiye'ye değerli bir örnek oluşturduğuna inanıyor, bayramınızı kutluyorum.

        Diğer Yazılar