Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son yazımla ilgili mektuplara ve güzel tepkilerinize teşekkür ediyorum. Okuyucalardan bazıları konservatuvarlarımızda verilen eğitimle ilgili özel bir yazı yazmamı ve kısa da olsa şahsi düşüncelerimi müzik köşemde paylaşmamı istediler. Bu konudaki düşüncelerimi burada birkaç satırla özetlemem güç ama elimden geldiği kadarıyla bu dileği yerine getirmek isterim.

        Ülkemizde dünya standartlarında orkestraların bulunamamasının sebebi olarak konservatuvarlarımızdan az sayıda kalifiye mezun çıktığını daha önceki yazımda da belirttim. Bir işin nasıl yapıldığı başarının pusulası olduğuna göre, sorunlar da gerçekçi bir yaklaşımla ele alınırsa çözülmemesi mümkün değildir. Eğer sorunları çözmek isterseniz, çarelerini aramaya başlarsınız. Ancak insanlar, sorunları -kimi zaman- kendileri yaratırlar ve bu durum maalesef çözümü daha da güçleştirir. Bu döngüde kim ne kazanır veya kaybeder, tahmini zor değildir. Bunu sonuçlara bakarak rahatlıkla görebiliriz.

        Konservatuvarlarımızda değerli hocalarımız vardır. Ancak insan hayatında 10 yıllık konservatuvar eğitimi oldukça uzun bir zaman dilimidir. Ve bu süre içinde, hep aynı öğretmen gözetiminde çalışmak ne denli sağlıklı ve doğrudur bilemiyorum. Farklı ekollerle tanışabilmek için farklı hocalarla çalışmak gerektiğine inanıyorum.

        Bana göre, değişik hocaları ve okulları tanımak, kişinin ufkunu ve vizyonunu genişleten bir unsurdur. Avrupa'da yaşadığım tecrübelerden bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Özellikle master ve doktora için daha da yetkin eğitimciler gerekiyorsa -yurt dışından ülkemize bu işin "pir"i pedagoglar getirtilebilir. Atatürk Türkiyesi bu uygulamaya zaten yabancı değildir. Hindemith, Bartok gibi büyük besteciler kendi istekleriyle ülkemize gelmişlerdir. Ayrıca doğal olarak her öğrenci, başarı ve yeteneğine rağmen burs kazanamayabilir ya da ailesinin durumu yurtdışında bir eğitime uygun olmayabilir. Bu nedenle "biz gidemiyorsak, getirtelim." düşüncesine de sıcak bakıyorum. Bunun yanı sıra ülke çapında gerçekleşen nitelikli ustalık sınıflarının çoğalmasını da faydalı görüyor, bu sınıfların artmasına da ayrıca seviniyorum.

        Diğer Yazılar