Türkiye'de bir ilk! 'Müziksev'

İZMİR'in simgelerinden biri olan İKSEV (İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı) ile olan ilişkim 2006 yılında muhteşem Celsus Kütüphanesi'nde büyük müzisyen Alexander Rudin yönetimindeki Moskova Musica Viva Oda Orkestrası'nın solisti olarak verdiğim bir Mozart konseriyle başladı. Daha sonra, erdemine inandığım ve yurt dışındaki eğitim yıllarımda hayalini kurduğum Akademi İksev Uluslararası Keman Ustalık Sınıfı'nı yine doğduğum kent İzmir'de bir İksev organizasyonuyla devamlı olarak gerçekleştiriyor ve yönetiyor olmanın ise, kendi adıma olduğu kadar, öncelikle ülkemiz adına gurur verici değerli bir kazanç olduğu kanısındayım...

İksev, Uluslararası İzmir Sanat Festivali'ne, ülkemize getirttiği dünyanın sayılı ve en büyük orkestralarıyla, Royal Concertgebouw Orkestrası, The Philarmonia, Çek Filarmoni, Royal Philharmonic Orchestra, Philarmonia Arturo Toscanini, St. Petersburg Filarmoni Orkestrası, Leipzig Gewandhaus Bach Orkestrası, Moskova Senfoni Orkestrası, Orchestra de Paris, La Scala Filarmoni Orkestrası, I Musici Oda Orkestrası gibi dünya orkestralarının yanı sıra, onları yöneten ünlü orkestra şeflerinden, Lorin Maazel, Yuri Temirkanov, Rafael Fruchbeck de Burgos, Leonard Slatkin, Vladimir Ashkinazy, Zubin Mehta, Myung-Whun Chung, Daniele Gatti, Esa-Pekka Salonen gibi ve daha burada ismini sayamadığım birçok şöhretin gelip geçtiği önemli faaliyatleriyle farklılığını dünyada söz ettiren bir festival olarak ortaya koymuştur. Uluslararası etkinlik, kendi gerçeğiyle ülke sınırlarını çoktan aşmış olup, bugün artık Türkiye'nin en önemli ve büyük bir festivali konumuna gelmesiyle de başka bir gurur kaynağımız olduğu açık ve nettir. Bu evrensel gerçeğin farkındalığı içinde bir müzisyen olarak, yaşadığım mutluluğun nadide olduğunu ayrıca vurgulamak istiyorum...

Ancak tüm bu niteliğin layık olduğu ve hak ettiği karşılığı, Türk Medyası şimdiye dek maalesef yerine getirememiştir. Magazinsel ve sıradan haberlerin yoğunluğuyla dolu medyamızın nedense dünya çapındaki bir festivale (birinci dünya işçiliğine!) ilgisinin özensizliğini henüz anlayabilmiş değilim. Pek tabii ki bilincin, iyi niyet ve çağdaş bakış açısının bundan sonra hızla ve olumlu gelişim göstereceğine inanıyor ve bir "Türk Vatandaşı" olarak bunu ümit ediyorum. Çünkü değerli Vakfın etkinliklerinin yalnız bulunduğu kente değil, tüm ülkeye kültürel katkısı, faydaları ve getirileri hiç yadsınamaz! İşte bu yüzden, söz konusu niteliğe uygun olan, "Boyalı değil, Ciddi ve Evrensel" değerlerin farkında bir basın diliyorum!...

İki elin on parmağı kadar değerli çalışanı ve başta Vakıf başkanı sayın Eczacıbaşı Sarper'in aralıksız, gönülden ve kesinlikle özveriyle çalışarak 26 yılda bugünlere getirdiği İKSEV, Klasik ve Jazz Müziği Festivalleri, Beste Yarışması, Keman ve Bale Ustalık Sınıfları'ndan sonra, 2011 yılında faaliyetlerine bir yenisini daha ekleyerek, yine bir "ilk" e imza atmaya hazırlanıyor.

İzmir'in kent kültürü geçmişinin simgelerinden biri olan, Atatürk Caddesi-Alsancak adresindeki tarihi bir "Alsancak Evi" restore edilerek "MÜZİKSEV" adı altında yakında açılıyor. Amacı: Müzik eğitimi alan gençlerin, araştırmacıların, müzikologların ve müziğe ilgi duyan kent halkının yararlanabileceği bir Müzik Merkezi olarak hizmet vermesi olan "Müziksev"in, ayrıca seçkin konserlerin verileceği harika ve butik bir konser salonu da var...

Çağdaş yaşam adına atılan adımların öncüsü ve tarihi kentimiz İzmir. Her şey İzmir'de başladı.. Benim hayatım da öyle... Ve İzmir'den dünyaya açılan bir sanatçı olarak, 25 Mayıs günü 'Müziksev'in tarihi ve prestijli açılış konserini değerli piyanist dostum Emre Elivar ile gerçekleştirmek üzere davet edilmiş olmaktan özel bir mutluluk ve kıvanç duyuyorum. Büyük Beethoven'in "Kreutzer Sonatı"nda buluşmak üzere...