Bugün çok sportifim..
Spora dokunmak istiyorum. Önce bir şampiyondan başlayacağım.. Hafta sonunu Kayseri’de geçirdim.. Önce Suat Altın İnşaat Kayseri Erciyesspor’un yenildiği bir maç yaşandı. Yenildi ve resmen küme düştü.. Acı başladı gün.. Sonra adına ‘miting’ demenin yasalara aykırı olduğu ama ‘miting görünümlü toplu açılış’ diyebileceğimiz bir gösteri vardı.. Sayın Cumhurbaşkanı büyük bir kalabalığa hitap etti Cumhuriyet meydanında. Sonra da hep birlikte Arena’ya geçtik.. Haaa..
Bu arada Türk Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ile bir yemek ve bir kahve sohbetine de katıldım.
Sonra muhteşem bir tören gerçekleşti ve Karşıyaka’nın gencecik kadrosu sonuna kadar direndi ama 2-1 yenilmekten kurtulamadılar..
Sonra da kupa törenini yaşadık.. Buraya kadar her şey prosedüre uygun görünüyor ama Demirören maç boyu süren tepki ve protestolara rağmen kupayı bizzat verdi kaptan Mert Nobre’ye.. Tepkiler bir sezonun birikmişleri üzerineydi.. Orada kendi kendime şunu sordum..
MAKAMLAR MI İNSANLAR MI?..
Makamlar saygındır.. Kuruldukları andan itibaren saygındırlar ama oraya oturan kişiler ne kadar saygın olabilirler.. Makamın hatırına saygıyı hakettikleri de yadsınamaz.. İşte kitle bu ikisini birbirinden ayırt edemediği anda makamı ıskalar ve o makamdaki kişiye tepkisini gösterirken makamı da tenzil-i rütbe yaparak saygısızlar kategorisine indiriverir.. İşte bunu yaşadım orada.. Oysa bir önceki ve şimdiki başkan iki günün tamamında ve kupa töreninde yan yanaydı ki bu pek mümkün olamaz ülkemizin futbol aleminde.. Aziz Yıldırım ile Ali Şen yan yana kupa alacaklar haa.. Güldürmeyin beni.. Ayrıca hocaları Cüneyt Dumlupınar aşağıdaydı ve bu takıma emek vermiş iki eski teknik direktörleri; Ertuğrul Sağlam ve Şota Arveladze plaketlerle ödüllendiriliyorlardı.. Bu da pek olur bir şey değildi ama oldu..
Bu bakımdan Kayserispor camiasını ve bu organizasyonu planlayan ve uygulayan Süleyman Hurma’yı kutluyorum..
Onlar da makamın ötesinde kişi olarak ‘saygın’ mertebesine yerleşmiş oldular..
Örnekköy Stadı kötü örnek olmasın..
Karşıyaka’ya stat yapılması için iki çalışması olduğunu da hatırlatan Başkan Aziz Kocaoğlu, şöyle cümleler sarfetti geçenlerde:
“2011 seçimlerinden önce Örnekköy’de 80 dönüm arazide stadı yapmak istedik. Sonra oradan vazgeçtiler. Daha sonra Çiğli’deki Büyükşehir Belediyesi’nin bir kısmını kamulaştırdığı bir kısmını Hazine’den aldığı yere yapalım; dendi.. Biz de düşündük, değerlendirdik, kabul ettik. Sonra orası da olmasın, burası da olmasın dendi. İkisi için de bir gerekçe öne sürülmedi. Sayın Spor Bakanının bulunduğu bir toplantıda Örnekköy zeminin bozuk olduğu ve bu yüzden maliyetin yüzde 30 fazla olacağı söylenmişti. ‘Yalı’daki zemin nasıl?’ diye yetkililere sordum. ‘Yalı’nın zemini daha zor. Orası tamamen kazıkla yapılacak’ cevabını aldım. Yani Örnekköy’ün zemin gerekçesi de çürümüş oldu. Ne hesap yaparlar bilmeyiz ama o dönemde Örnekköy’e büyük bir spor kompleksi yapma hayalimizi yok ettiler. Ama orası hala stat lejantında. Umuyorum ki, 8 Haziran sabahı biz oraya Türkiye’ye örnek bir stat yapmak için ilk adımı atar ve Karşıyakalılara hediye ederiz.”
Karşıyaka’nın stadı şimdilik “seçime gurban” durumunda bekliyor.
Bizden de devşirecekler
Biz bir çok sporcuyu alıp onlar sayesinde bayrağımızı göndere astırdık.. Hatta bazıları Türkçe bir kelime bile bilmeden rekorlar kırıp madalyalar kazandılar. Şimdi ilk defa bizim bir sporcumuzu ‘devşirerek’ tüm derece ve madalyalarını sahiplenmek istiyorlar. Rusya’da düzenlenen Dünya Tekvando Şampiyonası’nda 68 kiloda altın madalya kazanan Servet Tazegül, madalyalar sonrası kendisine gelen uçuk transfer tekliflerini kabul etmediğini belirterek, “Singapur 10-15 milyon dolar, Almanya ve Avustralya ömür boyu aylık, villa ve lüks araç teklif etti. Ama şampiyonumuzu kandıramamışlar.. ‘Ben Türküm ve Milli Takım adına dövüşüyorum’ dedim; diyerek resti çekti...
‘KIZIM İÇİN KAZANDIM’
Kariyerine ikinci kez dünya şampiyonluğu unvanını ekleyen milli sporcu, kazandığı altın madalyanın sırrının yakında doğacak kızı olduğunu da ekliyor sözlerine.. Servet, “Eşim 5.5 aylık hamile. Bağlarımda yırtık vardı. O sorunu aştık ancak bu kez de ödem yaptı. Çok acım olmasına rağmen kızım için kazanmak istedim. Finalin olduğu gün rahmetli annemin yaşgünüydü. Tüm bu duygularla maça çıktım. Altın madalyayı çok istedim ve başardığım için de mutluyum” dedi.